Halikarnas Balıkçısı el yazmaları müzede sergilenecek
Halikarnas Balıkçısı'nın 47. ölüm yıldönümünde, Prof. Şadan Gökovalı tarafından Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışlanan Halikarnas Balıkçısı Manüskrileri (el yazmaları) müzede sergilenmeye başlayacak. Manüskriler, Cevat Şakir Kabaağaçlı Özel Koleksiyonu bölümünde daimi olarak sergilenecek.
Halikarnas Balıkçısı'nın 47. ölüm yıldönümünde, Prof. Şadan Gökovalı tarafından Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışlanan Halikarnas Balıkçısı Manüskrileri (el yazmaları) müzede sergilenmeye başlayacak. Manüskriler, Cevat Şakir Kabaağaçlı Özel Koleksiyonu bölümünde daimi olarak sergilenecek.
2 Eylül 2020 tarihinde Bodrum Deniz Müzesi'ne Cevat Şakir Kabaağaçlı, nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı'nın manevi oğlu Prof. Dr. Şadan Gökovalı tarafından Balıkçı'ya ait manüskriler (el yazmaları) bağışlanmıştı. Manüskriler Halikarnas Balıkçısı'na ait notlar ve müsveddelerden, Gökovalı'nın 2 kopya halinde daktilo ettiği Balıkçı kitaplarının orijinallerinden, gazete küpürleri ve Balıkçı'nın 'Cezayir Korsanları' çizgi roman serisinin Büyük Gazete sayfalarından oluşuyor. 13 Ekim Halikarnas Balıkçısı'nın 47. Ölüm Yıldönümü Anma Programı dahilinde ilk defa sergilenecek olan eserler müzede Cevat Şakir Kabaağaçlı Özel Koleksiyonu bölümünde ziyaret edilebilecek.
Halikarnas Balıkçısı kimdir? Cevat Şakir Kabaağaçlı, namı-ı diğer Halikarnas Balıkçısı, müstesna 'Şakir Paşa Ailesi'nin bir ferdi, dünyaca tanınmış ailenin sanatçılarının ilk halkası olarak Girit'te doğdu. İlköğrenimini Büyükada Mahalle Mektebi'nde, ortaöğrenimini Robert Koleji'nde yaptı. Sonrasında Oxford Üniversitesi'nde Yakın Çağlar Tarihi okudu. Roma'da Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitim gördü. Edebiyat ve resim aşkı onu gazetecilikle tanıştırdı.
İyi derecede hakim olduğu Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca, İspanyolca, eski ve yeni Yunanca dillerinde çeviriler yaptı, çizgi romanlar, karikatürler ve kapak resimleri çizdi, gazete ve dergilerde farklı isimler altında yazılar ve öyküler yazdı.
Yazdığı bir makale nedeniyle Bodrum'a sürgün edildi ve o günden sonra Bodrum'dan kopamadı; yöreyle özdeşleşerek, kendine 'Halikarnas Balıkçısı' adını seçerek yazdığı eserlerini edebiyat dünyasına kazandırdı.
Romanları, öyküleri, çizimleri, konuşmaları, yaşantısı ve düşüncelerine de hakim olan duygu hep yaşama duyduğu 'sevgi' oldu. Bu sevginin etrafında gelişen her şeyde, deniz insanları, deniz hayvanları, koylar, yıldızlar, ağaçlar, dalgıçlar, süngerciler, balıkçılar, mitolojik karakterler, arkeoloji, Anadolu, mavi yolculuklar, Ege ve Akdeniz vardı. Engin denizlerin ve büyülü coğrafyaların hikayeleri Balıkçı'nın kaleminde efsaneleşti.
1946 yılında Istanbul'da yaşayan birkaç candan aydın arkadaşını Bodrum'a çağırarak yörenin kıyıları ve Gökova'nın güzelliklerini tanıtmak için onlarla birlikte bir kayık yolculuğu yaptı. Bu 'Mavi Yolculukların' ilki ve tabii ki bir yol açması açısından belki de en önemlisiydi. Batı uygarlığının temellerinin Anadolu topraklarında başladığını savunan 'Mavi Anadoluculuk', Mavi Hümanizma fikir akımının öncüsü, Türkiye'de ilk turist rehberi dendiğinde ilk akla gelen kişi de, Bodrum'un bir turizm destinasyonu olmasına en büyük katkıyı sağlayan da yine Halikarnas Balıkçısıdır.