Haftanın konuğu Dr. Arslan ve Kalafat oldu
FRT Televizyonunda yayınlanan, Erdoğan Cankuş'un hazırlayıp sunduğu Pozitif Düşünce programının konukları pandemi hastanesi ilan edilen Özel Lokman Hekim Esnaf Hastanesi'nde görev yapan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Senem Arslan ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Devrim Kalafat oldu.
Pozitif Düşünce programında bu hafta korona virüsünün belirtileri, tedavisi ve psikolojik yönden ortaya çıkardığı sonuçlar ele alındı. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Senem Arslan sosyal mesafenin önemine vurgu yaparken, Psikiyatri Uzmanı Dr. Devrim Kalafat da bu salgına karşı duyulan korku ve endişenin insanları motive ettiğini söyledi. Dr. Senem Arslan yapılan tahlil ve tetkiklerin ardından Kovid-19 şüphesi olanların izole edilmiş bir serviste tedavi altına aldığını belirterek; bilim kurulunun belirlediği basamak tedavisine başlandığını kaydetti. Bu tür hastalıklarda bilgilendirmenin önemine değinen Dr. Devrim Kalafat, bireylerin aldığı tedbirlerin toplum adına büyük öneme sahip olduğunun altını çizdi.
SOSYAL MESAFEYE DİKKAT ETMELİ
Programda soruları yanıtlandıran İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Senem Arslan, “Korona zarflı bir RNA virüsü… Birçok alt tipi var ve aynı şekilde birçok hastalığa neden olabiliyor. Mutlaka yaşamak için canlı bir hücreye ihtiyacı var. Damlacık yani hapşırma, öksürme yoluyla karşı tarafa iletilebilir. Burada sosyal mesafe çok önemli. 1,5 metrelik mesafe hastalıktan koruyabilir. Mesafeye dikkat ettiğimiz zaman ağır bir virüs olduğu için havadan kapma durumu çok düşük. Çok yakın mesafelerde durulacaksa eğer maske takmamız gerekiyor. Kapalı ortamda bulaşma riski çok yüksek. Hapşırırken tek kullanımlık mendil ya da dirsek içini kullanmak koruyucu olacaktır. Evde de sosyal mesafe korunmalı ve sık sık havalandırılmalı. En çok kullanılan yerler sık sık temizlenmeli. Korona virüs havadan bulaşmaz” dedi.
KRONİK HASTALIKLARDA RİSK ARTIYOR
Dr. Arslan, “Başlıca belirtisi çok yüksek ateş. Öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı da olması gerekiyor. Hastanemize gelen yüksek ateşi olan herkesi pozitif gibi düşünüp, özel bir alana alıyoruz. Ateşi varsa hastaya maske takıyoruz. Hekimler tarafından durum değerlendirmesi yapılıyor. Eğer şüphelenirsek kan tahlili yapıyoruz, akciğer filmi ve gerekirse tomografi çekiyoruz. Elde edilen sonuçlara göre pozitif olduğunu düşünüyorsak, izole edilmiş servisimize alıyoruz. Bilim kurulunun belirlediği basamak tedavisi ile tedaviye başlıyoruz. Sürüntüleri alıyoruz ve Muğla'ya gönderiyoruz. Daha önce Ankara'ya gönderiyorduk ve bu zaman alıyordu. Şimdi 24 saatte sonuç alabiliyoruz. Sonuç gelene kadar kişi hastanede kalıyor. Sonuç iyi gelirse kliniğe gönderebiliyoruz. 14 gün evde izolasyona alıyoruz. Eğer düşündüren bir durum varsa yatmaya devam ediyor. Kronik hastalıklarda risk artıyor. Tansiyon, şeker, kalp ve KOAH durumlarının bazen birden fazlası da olabiliyor. Risk o zaman daha da artıyor” diye konuştu.
SEBZE MEVYELER BOL SU İLE YIKANMALI
“Hastalıktan sonra bağışıklık kazanılıyor fakat süresi belli değil” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Senem Arslan, “Bu konuda yeterince çalışma yok. Bir aylık bağışıklığın ardından tekrar hastalığı kapabilir. Kovid-19'un dışında daha mutasyona uğrayacak birçok hastalık olacaktır. Bunun için sosyal mesafenin önemine bir kez daha vurgu yapmak istiyorum. Korona virüs sebze ve meyvelerden bulaşabilir. Bu yüzden pazarlardan aldığınız ürünleri bol su ile yıkayınız. Kuruduktan sonra birkaç saat dokunmadan, daha sonra bunları dolaba yerleştirmeniz daha uygundur” ifadelerini kullandı.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
Psikiyatri Uzmanı Dr. Devrim Kalafat, “Vatandaşlarımızdan ve bize başvuranlardan mümkün olduğunca hastaneye gelmemesini istiyoruz. Salgın öncesinde yaptığımız önerilen tam tersini söylüyoruz. İnsanların kalabalığa karışmamasını ve evden çıkmamalarını istiyoruz. Şu anda bir salgın süreci içerisindeyiz. Dahiliye ve göğüs hastalıklarından doktor arkadaşlarımızın yönlendirmesi oluyor. Olabildiğince onlar bilgilendirip, en kısa sürede evlerine gitmelerini öneriyoruz. Şu anda küresel bir kriz yaşıyoruz. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Bu tür hastaları bilgilendirmek çok önemli. Muayene bulguları sonucunda bir hastalığı olmayanlara bu durumun psikolojik olduğunu anlatarak; bu sıkıntısını sınırlandırıyoruz. Bu salgın panik atağı arttırdı daha da arttıracaktır” dedi.
ENDİŞE MOTİVE EDİYOR
Dr. Devrim Kalafat, “Dünya genelinde bir salgın var. İnsanların endişe etmemesi veya korku duymaması mümkün değil. Endişe duymak bizim bu hastalığa önlem almamız için motive edici oluyor. Bir savunma mekanizmasıdır. Olayın büyütüldüğünü de düşünen bir kesim var. Bu kişilerin bir an önce oradan çıkmasını ve bu durumu kabullenerek tedbirlerini almalıdır. Bu sadece bireyin kendisine değil toplum adına atması gereken bir adımdır. Bu durumdan ruhsal olarak en çok etkilenen gruplar; şimdi veya geçmişte ruhsal hastalığı olanlar, çocuklar, bilişsel işlev bozukluğu olan hastalarımız ile ekonomik kaygı yaşayanlar ve sağlık çalışanlarıdır” şeklinde konuştu.
DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR
Dr. Kalafat, “Ruhsal dayanıklılığımızı arttırmak için bazı konularda daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Kovid-19 ile ilgili medya yayınlarının çok fazla izlenilmemesini öneriyorum. Sabahtan akşama kadar bununla ilgili haber ve programları izlemek üzüntü verebilir. Çocuklar ile oyunlar, kitap okumak ve yemek hazırlamak, birbirimize zaman ayırmak ve film izlemek eğlenceli olacaktır” şeklinde ifadeler kullandı.