Görevden alınan Prof. Dr. Adnan Çevik konuştu:
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde 13 aydır rektör yardımcılığı görevini sürdürürken görevden alınan Prof. Dr. Adnan Çevik, hakkında bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü belirterek şahsını hedef alan açıklamalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevinden alınan Prof. Dr. Adnan Çevik, vatanseverliğinin tartışmaya açılması teşebbüsünün kimsenin haddi olmadığın açıkladı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde 13 aydır rektör yardımcılığı görevini sürdürürken görevden alınan Prof. Dr. Adnan Çevik, hakkında bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü belirterek şahsını hedef alan açıklamalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevinden alınan Prof. Dr. Adnan Çevik, vatanseverliğinin tartışmaya açılması teşebbüsünün kimsenin haddi olmadığın açıkladı.
Çevik yaptığı açıklamada, 'Her kurumda görevden alma şeklinde kurum yetkilisince takdir ve tasarruf kullanılabilir. Ama şahsımın görevden alınmasının bizzat Sayın Rektör tarafından üstelik kurumu yıpratma pahasına, aynı gün basına malzeme yapılması dikkat çekicidir. Bu telaşlı durum ister istemez hata örtme gayretinin bir tezahürü gibi görülmektedir. Sayın Rektörün basına yaptığı ve yalanlamadığı açıklamalarında 'Vatan Sevgisi'nden bahsederek ve 'Pranga-Yük-Geri Çekme' gibi kinayelerle doğrudan şahsımı hedef alması, talihsiz ve üzücü olmanın ötesinde, hukuki sonuçlar doğuracak, ispata muhtaç iftira mesabesinde beyanlardır. Sayın Rektörün benimle çalışmak istememesi gayet doğal bir durumdur. Bunun gerekçesini kamuoyuna açıklamak zorunda da değildir. Ancak görevden alınmama gerekçe uydurmak için, hem akademisyen, hem de idareci olarak 25 yıldır başarıyla ve gururla hizmet ettiğim üniversitemin ilerlemesine pranga olduğum asla iddia edilemez. Hele sadece Muğla'nın değil Türkiye'nin tanıdığı bir Türk Tarihçisi olarak, vatanseverliğimi tartışmaya açmaya teşebbüs etmek, Sayın rektörün hakkı da haddi de değildir. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi gibi saygın bir eğitim kurumunun yöneticisine, iftira niteliğindeki bu gerçek dışı beyanlar yakışmamıştır. Bu durum ancak gerçeklik algısını yitirmiş bir zihnin akıl tutulması olarak açıklanabilir' dedi.
'Bu tipik bir FETÖ taktiğidir'
Dört yıl öncesine ait bir fotoğraf üzerinden onaylamadığı yeni bir siyasi oluşum ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirten Çevik, 'Bahse konu kişi ile geçmişimiz merhum Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun 28 Şubat vesayet rejimine karşı kıyasıya mücadele ettiği yıllara, bu odakların Muğla Üniversitesindeki uzantılarıyla yaptığımız mücadeleye dayanmaktadır ki, bu da Muğla kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Sosyal medyada kullanılan fotoğraflar, 17 Eylül 2015'teki tebrik ziyaretine aittir. Dört yıl öncesine ait fotoğraflar kullanılarak, onaylamadığım yeni siyasi oluşumla ilişkilendirilmek suretiyle rektör yardımcılığı görevinden alınmamın haklı gösterilmeye çalışıldığı açıktır. Bu tipik bir FETÖ taktiği olup algı yönetimi üzerinden itibarsızlaştırma alçaklığıdır. Bu sözde bilgilerin, ben görevden alındıktan hemen sonra servis edilmesi manidardır. Bu fotoğrafları servis edenlere tavsiyem; Bu itibarsızlaştırma yöntemi geçerli olacaksa, bugün çektirdikleri fotoğrafların yarın onların da önlerine çıkarılabileceğini unutmamalarıdır. Son olarak bazı basın organlarında yer alan YÖK talimatıyla görevden alındığım bilgisi tamamen gerçek dışıdır. Ne YÖK, ne de Üniversitemde hakkımda yürütülen hiçbir inceleme ya da soruşturma bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekçe gösterilmeksizin görevime son verilmesi hukuksuz bir işlemdir' dedi.
Çevik yaptığı açıklamada, 'Her kurumda görevden alma şeklinde kurum yetkilisince takdir ve tasarruf kullanılabilir. Ama şahsımın görevden alınmasının bizzat Sayın Rektör tarafından üstelik kurumu yıpratma pahasına, aynı gün basına malzeme yapılması dikkat çekicidir. Bu telaşlı durum ister istemez hata örtme gayretinin bir tezahürü gibi görülmektedir. Sayın Rektörün basına yaptığı ve yalanlamadığı açıklamalarında 'Vatan Sevgisi'nden bahsederek ve 'Pranga-Yük-Geri Çekme' gibi kinayelerle doğrudan şahsımı hedef alması, talihsiz ve üzücü olmanın ötesinde, hukuki sonuçlar doğuracak, ispata muhtaç iftira mesabesinde beyanlardır. Sayın Rektörün benimle çalışmak istememesi gayet doğal bir durumdur. Bunun gerekçesini kamuoyuna açıklamak zorunda da değildir. Ancak görevden alınmama gerekçe uydurmak için, hem akademisyen, hem de idareci olarak 25 yıldır başarıyla ve gururla hizmet ettiğim üniversitemin ilerlemesine pranga olduğum asla iddia edilemez. Hele sadece Muğla'nın değil Türkiye'nin tanıdığı bir Türk Tarihçisi olarak, vatanseverliğimi tartışmaya açmaya teşebbüs etmek, Sayın rektörün hakkı da haddi de değildir. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi gibi saygın bir eğitim kurumunun yöneticisine, iftira niteliğindeki bu gerçek dışı beyanlar yakışmamıştır. Bu durum ancak gerçeklik algısını yitirmiş bir zihnin akıl tutulması olarak açıklanabilir' dedi.
'Bu tipik bir FETÖ taktiğidir'
Dört yıl öncesine ait bir fotoğraf üzerinden onaylamadığı yeni bir siyasi oluşum ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını belirten Çevik, 'Bahse konu kişi ile geçmişimiz merhum Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun 28 Şubat vesayet rejimine karşı kıyasıya mücadele ettiği yıllara, bu odakların Muğla Üniversitesindeki uzantılarıyla yaptığımız mücadeleye dayanmaktadır ki, bu da Muğla kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Sosyal medyada kullanılan fotoğraflar, 17 Eylül 2015'teki tebrik ziyaretine aittir. Dört yıl öncesine ait fotoğraflar kullanılarak, onaylamadığım yeni siyasi oluşumla ilişkilendirilmek suretiyle rektör yardımcılığı görevinden alınmamın haklı gösterilmeye çalışıldığı açıktır. Bu tipik bir FETÖ taktiği olup algı yönetimi üzerinden itibarsızlaştırma alçaklığıdır. Bu sözde bilgilerin, ben görevden alındıktan hemen sonra servis edilmesi manidardır. Bu fotoğrafları servis edenlere tavsiyem; Bu itibarsızlaştırma yöntemi geçerli olacaksa, bugün çektirdikleri fotoğrafların yarın onların da önlerine çıkarılabileceğini unutmamalarıdır. Son olarak bazı basın organlarında yer alan YÖK talimatıyla görevden alındığım bilgisi tamamen gerçek dışıdır. Ne YÖK, ne de Üniversitemde hakkımda yürütülen hiçbir inceleme ya da soruşturma bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekçe gösterilmeksizin görevime son verilmesi hukuksuz bir işlemdir' dedi.