Girgin: ''Taşeron işçiye verilen sözler tutulsun!''
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Devlet Memurları Kanunu hakkında Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen kanun teklifinde yaptığı konuşmada asgari ücretlilerin, 4/C'den 4/B statüsüne geçirilen özelleştirme mağdurlarının ve kadro bekleyen taşeron işçilerin sorunlarını gündeme getirdi.
Konuşmasına, ülkenin kaynaklarının kur korumalı mevduata ve faize gittiğini söyleyerek başlayan Girgin şunları söyledi:
İŞÇİYE GELİNCE "YOK" AMA KUR KORUMALI MEVDUATA "VAR" FAİZE “VAR”
Bize "Faizle mücadele ediyoruz." demeyin, bütçenin yüzde 15'ini faiz lobilerine veren sizsiniz. Çiftçiye gelince "Yok." işçiye gelince "Yok." yatırıma gelince "Yok." ama kur korumalı mevduata "Var." faize "Var." Getirdiğiniz kur korumalı mevduat örtülü faiz artırımından başka bir şey değil. Yapmaya çalıştığınız faiz artırımına "faiz" dememek için kırk takla atıyorsunuz. Gerekçe ne? Nas var. Peki Kredi Yurtlar Kurumundan kredi çeken öğrencilerden faiz alırken neden "Nas var" demiyorsunuz? Bankalara olan kredi kartı borçlarına temerrüt faizi uygulanırken neredesiniz? Elektrik, doğal gaz faturaları gecikmeli ödendiğinde üzerine binen gecikme zammı faiz değil de nedir? Niye insanların aklıyla dalga geçiyorsunuz?
ASGARİ ÜCRET KAR GİBİ ERİDİ
“Ekonomimizi darmadağın eden esas nedene odaklanmadıkça maaşlar kar tanesi gibi erimeye devam edecek. Zamlar asgari ücretliyi helak etti. "Müjde" dediğiniz asgari ücret zammı yılın yarısında kar gibi eridi. Asgari ücretlinin gıda enflasyonu yüzde 120'nin üzerinde. Asgari ücretli yılbaşından bu yana geçen beş ayda en az 5 bin lira kayba uğradı. Önümüz bayram, hiç düşünüyor musunuz asgari ücretli bayramda çocuğuna nasıl harçlık verecek?
Asgari ücret dar gelirinin gıda enflasyonu esas alınarak arttırılmalıdır, TÜİK'in makyajlı rakamlarına göre değil. Hızla artan enflasyon nedeniyle temmuzda yapılacak sınırlı bir zam asgari ücreti kısa sürede yine eritecektir. Asgari ücrette sadece yüzde 20-25 bandında yapılacak bir artış zam değil, sadece enflasyon farkını vermektir yani asgari ücreti ocaktaki seviyeye çekmektir, zam değildir. Bu enflasyon şartlarında sadece enflasyon farkı vermek yetmez, zam yapılmalıdır.
SAKIN OLA AKLINIZDAN KADEMELİ ASGARİ ÜCRET GETİRMEYİ GEÇİRMEYİN!
Bir de Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasından asgari ücret artışı yapılırken "Bakanlığımız öncelikle belli sayıya kadar personel çalıştıran işverenleri gözetecek bir yöntemle geliştirilecektir." dedi. Bu ne anlama geliyor? Sakın ola aklınızdan kademeli askeri ücret getirmeyi geçirmeyin. Kademeli asgari ücret ayrımcılıktır, asgari ücretin mantığına da aykırıdır. Bu, sektörel ve bölgesel asgari ücrete de kapı açar. Asla bunu düşünmeyin.
ÖZELLEŞTİRME MAĞDURU 4/B'LİLER HAKLARINI İSTİYOR
Çakma 4/B sorunu kangren hâline geldi. Neden bu konuda bu torba yasada düzenleme yapmıyorsunuz? Özelleştirme sonucu 4/C geçici personel statüsüne geçirilen personel 696 sayılı KHK'yle 4/B sözleşmeli personel statüsüne geçirilirken, özlük haklarıyla mevcut 4/B sözleşmeli personelin haklarına sahip olamamıştır. 4/C'den 4/B statüsüne geçirilen özelleştirme mağdurları çakma 4/B'li olmak istemiyor.
Ne istiyorlar? İradesi dışında zorunlu emekliliğe tabi olmamasını, mevcut tüm 4/B'liler gibi beş yıl, on yıl, on beş yıllık kıdem ücretinden yararlanılmasını, -ki bu konuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı da var- ek ödeme oranının yüzde 20 değil, mevcut 4/B'ler gibi unvanlarına göre belirlenerek en az yüzde 70 olmasını, 4/C statüsünde olduğu gibi, eğitim durumundaki değişikliğin unvan ve ücrete yansımasını, çalışılan kurumların aynı işi yapan 4/B'lilere ve 4/A'lılara tanıdığı tüm imkânları 4/B'lilere de tanınmasını, çalışanların verimliliğinin artırılması için 4/B'lilerin de görevde yükselme sınavlarına girebilmesini, 4/B'li personelin mazerete dayalı yer değiştirme hakkından yararlanabilmesini, mezun oldukları diplomalarını kurumların 696 sayılı KHK öne sürülerek reddedilmemesini, sürekli mobbing, baskı ve sözleşmelerin yenilenmemesi üzerinden tehdit edilmemelerini, çalışma sistemlerinin sonuç olarak Anayasa'nın yüz 128'inci maddesine uyumlu hâle getirilmesini.
İKTİDAR SÖZÜNÜ TUTSUN: TAŞERON İŞÇİLER KADRO BEKLİYOR!
En son 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kamu işçileri kadroya alındı. Birçok mağdur maalesef kadro dışı bırakıldı. Yaklaşık 834 bin kişi kadro bekliyor. Haklar, yeniden aynı iş kolunda çalışıp farklı uygulamada bulunan taşeron işçileri isyan ettiriyor. Son bir ayda Milli Eğitimde çalışan 34 bin hizmetin işine son verildi, evlerine ekmek götüremiyorlar. Yıllardır kamuda, belediyelerde ve özelde taşeron firmalarda güvencesiz çalışan işçilerin talebi, iktidarın 2015 yılında verdiği sözü tutması. Kamuda ve belediyelerde ne olduğu belli olmayan bir sözleşme statüsü geldi yani ne kadrosu ne iş güvencesi belli; tüm taşeron işçilerine gerçek bir kadro verilmedi.
"Gerçek bir sendikalaşma hakkı, toplu iş sözleşmesi hakkı, gerçek biz kadrolu ve güvenceli çalışma yaşamı istiyoruz." diyen işçiler için bayram öncesi bir düzenleme mutlaka yapılmalıdır.
İKTİDAR TAŞERON İŞÇİYİ ZORLA EMEKLİ EDİYOR
696 sayılı KHK uyarınca daimi işçi veya geçici işçi kadrosuna geçirilen kamudaki taşeron işçileri emeklilik için gerekli asgari koşulları sağladıklarında zorunlu olarak 47-48 yaşlarında emekli ediliyorlar. Bu şekilde emekli edilenlerin prim günleri az olduğu için emekli aylıkları da emsallerine göre daha düşük bağlanıyor. Zorunlu emeklilik uygulaması Anayasa'ya ve İş Kanunu'na aykırıdır. Taşerondan kadroya geçirilen işçiler, iş ve yer değişikliği de yapamıyorlar. Taşerondan kadroya alınan işçiler geçen yıl kamu toplu iş sözleşmelerine dâhil edilmişti. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçilerin kanuni düzenleme yapılarak daimi işçi kadrolarına geçirilmesi yönünde gerekli yasal düzenleme çalışmaları başlatılacaktı ancak hiçbir adım atılmadı.”