Gazeteci Flechtner: 'Yerel Tohum Merkezi eşsiz bir proje'
Afrika, Rusya, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkeleri seyahat ederek gazete ve dergilere içerik üreten Gazeteci Christiane Flechtner, Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Yerel Tohum Merkezini ziyaret etti.
Afrika, Rusya, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkeleri seyahat ederek gazete ve dergilere içerik üreten Gazeteci Christiane Flechtner, Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Yerel Tohum Merkezini ziyaret etti.
Hayatında ilk kez bahçeden biber topladığını belirten Flechtner, 'Dünya'nın hiçbir yerinde kadınlara bu kadar yardım eden bu tarz bir proje görmemiştim. Bu gerçekten dünyada eşsiz bir proje' diye konuştu.
Tohum Merkezi hakkında bilgi alan Flechtner, aromatik bitkilerin yağa dönüştürüldüğü laboratuvarı ziyaret ederken daha sonrada 772 yerel tohumun olduğu odayı gezdi. Tohumları tek tek inceleyen Flechtner, Tohum Merkezinin içinde bulunan üretim seralarını gezerek burada biber topladı.
Hayatında ilk kez bahçeden ürün topladığını söyleyen gazeteci Christiane Flechtner, 'Güney Afrika'da bir okulda çocukların ektiği meyveleri topladım. Ama orası çok küçüktü. Daha önce hiç biber toplamamıştım. Daha önceden Türkiye'de bulunmamıştım o yüzden bu benim için oldukça özeldi. Oldukça eşsizdi' ifadelerini kullandı.
'Böyle bir proje görmedim'
Yerel Tohum merkezini yaklaşık iki saati boyunca gezen Christiane Flechtner, Yerel Tohum Merkezindeki izlenimleri hakkında şu bilgileri verdi; 'Bu yer oldukça ilginç ve önemli bir yer çünkü burada yaşayan insanların gelişmek için kendi kültürlerine, tarımlarına ve yerel özelliklerinin dünyaya yayılmasına ihtiyaçları var. Bence tüm bu tohumlar ve küçükten başlayıp büyüyecek olan bu projenin yürütüldüğü yer oldukça önemli. Dünyanın hiçbir yerinde kadınlara bu kadar yardım eden bu tarz bir proje görmemiştim. Elbette projeler özellikle yalnız ve küçük iş sahibi kadınlar içindir. Fakat sizin yaptığınız şekilde değil. Bu gerçekten dünyada eşsiz bir proje. Bu proje oldukça başarılı bir proje olacaktır. Birçok insan bu projeden haberdar olacak. Belki de kadınlar ürettikleri şey ile yaşamlarını sağlayacaklar. Umarım bu işe yarar ve başarılı olur. İki veya üç yıl sonra geri geldiğimde büyük bir üretim tesisi haline gelir.'
'Arı Kovanlarını, yerel ürünlerini turizm için kullanabilirsiniz'
'İklim değişiklikleri ve biyolojik çeşitlilikler düşünüldüğünde burada tutulan tohumlar gelecek açısından çok büyük bir öneme sahip' diyen Christiane Flechtner, 'Bu günlerde insanlar sadece belirli birkaç çeşit domatesi çok büyük miktarlarda üretiyorlar. Bence bu bitkilerin biyolojik çeşitliliğini gün be gün azaltmakta. Eski tohumlara sahip olmak ve hem de insanların bu tohumları alabilir evine götürerek ekebilir bu tüm ülkeye yayılabilir. Böylece meyveler, sebzeler ve tüm diğer bitkilerin biyolojik çeşitliliği tekrar artabilir. Eğer iklim değişikliğini ve biyolojik çeşitliliği düşündüğümüzde bu gerçekten önemlidir.
Muğla'da gördüğüm kadarıyla çok fazla vahşi orman ve zengin bir doğanız var. Bu bölgenin hali hazırda sahip olduğu en büyük zenginlik. Siz turistleri otelde kalmalarındansa buraya getirebilir, ormana, arı kovanlarına, yerel ürünlerin üretildiği yerlere götürebilirsiniz. Çünkü bu ülkenizin sahip olduğu bir zenginlik. Bence bunu turizm ya da ülkeniz için kullanabilirsiniz' şeklinde konuştu.
Hayatında ilk kez bahçeden biber topladığını belirten Flechtner, 'Dünya'nın hiçbir yerinde kadınlara bu kadar yardım eden bu tarz bir proje görmemiştim. Bu gerçekten dünyada eşsiz bir proje' diye konuştu.
Tohum Merkezi hakkında bilgi alan Flechtner, aromatik bitkilerin yağa dönüştürüldüğü laboratuvarı ziyaret ederken daha sonrada 772 yerel tohumun olduğu odayı gezdi. Tohumları tek tek inceleyen Flechtner, Tohum Merkezinin içinde bulunan üretim seralarını gezerek burada biber topladı.
Hayatında ilk kez bahçeden ürün topladığını söyleyen gazeteci Christiane Flechtner, 'Güney Afrika'da bir okulda çocukların ektiği meyveleri topladım. Ama orası çok küçüktü. Daha önce hiç biber toplamamıştım. Daha önceden Türkiye'de bulunmamıştım o yüzden bu benim için oldukça özeldi. Oldukça eşsizdi' ifadelerini kullandı.
'Böyle bir proje görmedim'
Yerel Tohum merkezini yaklaşık iki saati boyunca gezen Christiane Flechtner, Yerel Tohum Merkezindeki izlenimleri hakkında şu bilgileri verdi; 'Bu yer oldukça ilginç ve önemli bir yer çünkü burada yaşayan insanların gelişmek için kendi kültürlerine, tarımlarına ve yerel özelliklerinin dünyaya yayılmasına ihtiyaçları var. Bence tüm bu tohumlar ve küçükten başlayıp büyüyecek olan bu projenin yürütüldüğü yer oldukça önemli. Dünyanın hiçbir yerinde kadınlara bu kadar yardım eden bu tarz bir proje görmemiştim. Elbette projeler özellikle yalnız ve küçük iş sahibi kadınlar içindir. Fakat sizin yaptığınız şekilde değil. Bu gerçekten dünyada eşsiz bir proje. Bu proje oldukça başarılı bir proje olacaktır. Birçok insan bu projeden haberdar olacak. Belki de kadınlar ürettikleri şey ile yaşamlarını sağlayacaklar. Umarım bu işe yarar ve başarılı olur. İki veya üç yıl sonra geri geldiğimde büyük bir üretim tesisi haline gelir.'
'Arı Kovanlarını, yerel ürünlerini turizm için kullanabilirsiniz'
'İklim değişiklikleri ve biyolojik çeşitlilikler düşünüldüğünde burada tutulan tohumlar gelecek açısından çok büyük bir öneme sahip' diyen Christiane Flechtner, 'Bu günlerde insanlar sadece belirli birkaç çeşit domatesi çok büyük miktarlarda üretiyorlar. Bence bu bitkilerin biyolojik çeşitliliğini gün be gün azaltmakta. Eski tohumlara sahip olmak ve hem de insanların bu tohumları alabilir evine götürerek ekebilir bu tüm ülkeye yayılabilir. Böylece meyveler, sebzeler ve tüm diğer bitkilerin biyolojik çeşitliliği tekrar artabilir. Eğer iklim değişikliğini ve biyolojik çeşitliliği düşündüğümüzde bu gerçekten önemlidir.
Muğla'da gördüğüm kadarıyla çok fazla vahşi orman ve zengin bir doğanız var. Bu bölgenin hali hazırda sahip olduğu en büyük zenginlik. Siz turistleri otelde kalmalarındansa buraya getirebilir, ormana, arı kovanlarına, yerel ürünlerin üretildiği yerlere götürebilirsiniz. Çünkü bu ülkenizin sahip olduğu bir zenginlik. Bence bunu turizm ya da ülkeniz için kullanabilirsiniz' şeklinde konuştu.