FETHİYELİ HAYVAN SEVERLERDEN BAŞBAKAN'A MEKTUP (görüntülü)

HAYTAP Fethiye Temsilcisi Gül Turan ve beraberinde yerleşik yabancıların da bulunduğu hayırseverler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hayvan haklarıyla ilgili bir mektup gönderdiler

  • 2247
HAYTAP Fethiye Temsilcisi Gül Turan ve beraberinde yerleşik yabancıların da bulunduğu hayırseverler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hayvan haklarıyla ilgili bir mektup gönderdiler. 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleşen etkinlikte hayvan severler Başbakan'dan TBMM Çevre Komisyonunda görüşülen hayvanları koruma kanunu ile ilgili alınan kararların iptalini istediler…Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi önünde toplanan Fethiyeli hayvan severler Ak Parti Fethiye İlçe Başkanlığına kadar yürüyerek Ak Parti Fethiye İlçe Başkanı Kadir Saruhan'a başbakana iletilmek üzere hayvan haklarıyla ilgili olarak bir mektup bıraktılar. Hayvan severler adına başbakana gönderilen mektubu HAYTAP Fethiye temsilcisi Gül Turan okudu. HAYTAP Fethiye temsilcisi Gül Turan ve beraberindeki hayvan severler Ak parti Fethiye İlçe başkanlığına hareket ettiler. Ak parti ilçe başkanı Kadir Sarıhan'ın parti merkezine gelmesiyle Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Fethiye Temsilcisi Gül Turan; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısının yeniden gözden geçirilmesi talebini içeren mektubunu; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletilmek üzere Ak Parti Fethiye İlçe Başkanı Kadir Sarıhan'a teslim etti. HAYTAP Fethiye temsilcisi Gül Turan 'Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı yürürlüğe girdiği zaman; milyonlarca kedi ve köpeğin öldürülmesine zemin hazırlanacaktır' dedi. Gül Turan aynı zamanda Göcekli hayvan severlerin mektubunu da teslim etti. Mektupları teslim alan İlçe Başkanı Kadir Saruhan Başbakana iletileceğini söyleyerek hayvan hakları ile ilgili tek çalışma yapan hükümetin Ak parti hükümeti olduğunu söyledi.'HAYVANLARI YOK ETMEYE YÖNELİK BU YASA TASARISINDA UMUDUMUZ SAYIN BAŞBAKANIMIZDIR'Gül Turan açıklamasında 'Şimdiye kadar sivil toplum kuruluşlarının veya bilim adamlarının görüşü alınmadan hazırlanan bu yasa teklifinin TBMM komisyonlarına ineceği bugünlerde biz tekrar son umudumuz olarak siz Sayın Başbakanımıza sesleniyoruz. Sesimizi duyacağınıza, yüz binlerce yılın en büyük katliamına geçit vermeyeceğinize olan inancımız boşa çıkmadı. Müteşekkiriz. Talimatınız üzerine tasarı tekrar incelemeye alındı. Hayvanları Koruma Kanunundaki değişiklik tasarısının milyonlarca kedi ve köpeğin öldürülmesine zemin hazırlayacak maddelerine karşı on binlerce insanın meydanlara çıkmasına rağmen Orman Bakanlığı ısrarla pembe, aldatıcı ve gerçeklerden uzak tablolar çizerek teklifin aynen geçmesini sağlamaya çalışmaktadır. Şimdiye kadar STK'ların veya bilim kuruluşunun görüşü alınmadan hazırlanan bu yasa teklifinin TBMM komisyonlarına ineceği bu günlerde biz tekrar son umudumuz olarak siz Başbakanımıza sesleniyoruz' diyerek sözlerine devam etti.Gül Turan açıklamasında 'Orman Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve meclise sunulan, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Taslağı üzerindeki TBMM Çevre Komisyonu çalışmalarında ilk 5 madde oylandı.1. Oylanan maddelerde, neticesi 'on binlerce hayvanı ölüme götürecek' olan, sahipsiz kedi ve köpekleri de deney işkencesine yollayacak kararlar alındı. 2. STK'lara görüş sorulmasına rağmen, kendilerine iletilen tüm görüşler yok sayıldı. Komisyon toplantısına katılan STK temsilcileri ise Komisyon Başkanı Erol Kaya tarafından sürekli olarak susturuldu ve azarlandı. 3. Daha önce ki, Sayın Başbakan tarafından durdurulan ilk yasa tasarısında yer alan ve on binlerce köpeğin öldürülmesi demek olan adı DOĞAL PARK olan tecrit kamplarının adı bu kez 'Besleme Noktaları' olarak değiştirildi. Biz hayvan hakları savunucuları biliyoruz ki; besleme noktaları adı altında yine hayvanlar toplanacak, açlık ve ölüme gönderilecektir. Osmanlının son döneminde İstanbul'da 50 000 köpek İngilizler istiyor diye 'Hayırsız Adaya' gönderilerek ölüme mahkûm edilmişti. Bu yasa tasarısı kanunlaşırsa, yüzyılın 'ikinci büyük Hayırsız Ada katliamı' yaşanacaktır.4. Türkiye'de hayvan deneylerinin, gerçek anlamda bilimsel araştırma için değil, üniversite mensuplarına 'Akademik Kariyer' sağlamak için hayvanlara uygulanan bir işkence olduğu bilinen bir gerçektir. Bizler, fareleri, tavşanları, domuzları bu işkenceden kurtarmaya çalışırken, Orman Su İşleri Bakanlığı çıkardığı deney yönetmeliği ile ve sonra da onu bu yasa tasarısı ile destekleyerek 'sahipsiz kedi ve köpeklerin de' üzerinde deney yapılmasının yolunu açtı. Hatta bizim sahipsiz kedi ve köpeklerimiz, bu yönetmelik ve yasa ile deneylerde kullanılmak üzere aynı zamanda ihraç da edilebilecek. 5. Pet shoplarda kedi-köpek satışı yasaklanmasına rağmen, üretimin kontrol altına alınmasına yönelik hiç bir tedbir taslakta yoktur. Bu durumda, kedi ve köpekler merdiven altlarında ve denetlenmeden, ruhsatsız üretim çiftliklerinde gözden uzak daha kötü şartlarda üretilmeye devam edecektir.6. Yunus Parkları'na yasak önerisi verilen bir önerge ile kaldırıldı, tamamen serbest bırakıldı. . Yunus terapisinin iyileştirici özellikleri olmadığı bilimsel raporlarla kanıtlandığı halde, bu parklarda 'sağlığa iyi geliyor' sahtekrlığı ile yunuslar hapsedilip acı çekmeye, vatandaş da istismar edilip kandırılmaya devam edecektir. Komisyonun 19 Haziran Perşembe günü yapılacak ikinci toplantısında ise, kalan maddeler için de 'hayvanları yok etmeye yönelik' ve hayvan aleyhine kararlar alınmaya devam edilecek gibi görünmektedir. Bu tasarı kanunlaşırsa, 2004 yılında Cumhuriyet Tarihinde ilk kez Hayvanları Koruma Kanununu çıkarma başarısını gösteren AKP ve hükümeti, hiç hak etmediği halde maalesef 'yüzyılın en büyük kedi-köpek katliamının' sorumluluğunu almış olacaktır. Bizim beklentimiz, geçen defa olduğu gibi Sayın Başbakanımızın tasarının bu şekli ile çıkmasını da engellemesidir. Yani, hayvanları yok etmeye yönelik bu yasa tasarısında son umudumuz Başbakanımızdır. HAYTAP olarak, 17 Haziran Salı günü saat 13.00 de tüm yurtta eş zamanlı olarak, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a çağrımızı içeren 'Sayın Başbakanımız, son umudumuz sizsiniz, katliam getirecek bu yasa tasarısına dur deyin' başlıklı basın açıklamamız olacaktır. Sesimizi Sayın Başbakanımızın duyacağına ve bu katliama izin vermeyeceğine tüm kalbimizle inanıyoruz' dedi.

Bakmadan Geçme