FETHİYELİ EMLAKÇILAR FİYAT ARTIŞLARI VE KONUT SORUNUNU GÖRÜŞTÜLER

Fethiyeli Emlakçılar sektör değerlendirme toplantılarına devam ediyor. Fethiye Emlakçılar Derneği yönetimi organizesinde geçtiğimiz hafta ilki gerçekleştirilen sektör değerlendirme toplantısının ikincisi düzenlendi.

  • 1208
TAKİP ET

Limopol Gayrimenkul ve Emlakçılık kuruluşunun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz, Limopol Gayrimenkul kuruluşu sahibi Mustafa Büyükteke, Vartur Emlkaçılık sahibi Şeref Varlı, Gizza Homes firması sahibi Nezahat Güler ve firma yetkilisi Volkan Kurt, Rıghtbuy Turkey emlakçılık sahibi Ali Tekin, Büyükkoca emlakçılık sahibi Mehmet Büyükkoca, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ömer Avcı, Atlas Emlak firması sahibi Ergün Özdemir, İş adamı Asım Orhan, Gayrimenkul uzmanı Bülent Abacıoğlu, Babadağ Emlak sahibi Okan Tuncel ile emlak sektöründe çalışanlar katıldılar.

“SADECE BÖLGEMİZE DEĞİL İLİMİZE VE ÜLKEMİZE DE KATKI SAĞLAYACAĞINA İNANMAKTAYIM”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz “Fethiye'miz de gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren emlakçılar olarak sektör değerlendirme toplantılarımızın ikincisini gerçekleştirmekteyiz. Haftalık olarak düzenlediğimiz toplantılarımızı önümüzdeki süreçte yine başka bir arkadaşımızın ev sahipliğinde düzenlemeyi planlıyoruz. Toplantılarımıza katılmak isteyenler benimler irtibat kurabilirler. Bu hafta da emlakçılık sektöründe uzun süredir hizmet eden ilçemizin tanınmış iş adamlarından Mustafa Büyükteke'nin ev sahipliğinde buradayız. Kendisine ve toplantıya katılan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Emlak ve gayrimenkul sektörünün değerlendirilmesi, sektöre etki eden konular, deprem gibi ülkemizde yaşanan ekonomiyi etkileyen olaylar, enflasyon ve fiyat artışları ile sektörün geleceği ile ilgili durumlar üzerine bir değerlendirme toplantısı yapmaktayız. Aynı zamanda dernek üyeleri ve sektörde faaliyet gösteren meslektaşlarımız arasında işbirliğini ve dayanışmayı arttırmak, ilişkilerin geliştirilmesi anlamında düzenlediğimiz bu toplantıların sadece bölgemize değil ilimize ve ülkemize de katkı sağlayacağına inanmaktayım. İnşallah bu tür toplantıları önümüzdeki süreçte düzenlemeyi düşünüyoruz. Geçen hafta yaptığımız toplantı ile ilgili güzel bir şekilde geri dönüşümler oldu. Herkese teşekkür ediyorum” dedi.

“HERKES KENDİ KESESİNE GÖRE BİR YERDE EV ALACAKTIR”

Fethiye'de uzun yıllar emlak ve gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Şeref Varlı konuşmasında “ülkemiz genelinde ve özellikle Fethiye gibi turizm bölgelerinde maliyetler hızlı bir şekilde artıyor. Bu artışların durması ile ilgili devletimizden ve hükümetimizden beklentilerimiz var. Özellikle Fethiye'de arsa ve arazi maliyetleri çok yüksek bir duruma geldi. Rahmeti babamın mesleği ayakkabıcılık idi. Evladım herkes parasına göre pabuç giyer diye bir sözü vardı. Herkes kendi kesesine göre bir yerde, bir ev bulacak. Yaşadığımız deprem felaketi dolayısıyla insanlarımızın konut ve ev sahibi konularında daha çok aydınlandığını düşünüyorum. Herkes bu süreçten sonra depreme dayanıklı yeni, sıfır dediğimiz konutları almak isteyecektir. Fakat maliyetler ve fiyatlar çok yüksek. Yükselmeye de devam ediyor. Yeni ev alamayanlarda mecburiyetten eski konutlara yönelecektir. Bu eski konutlarda depreme karşı bir güçlendirme çalışması yapacaklardır. Ben kendimden örnek vermek istiyorum; terzi kendi söküğünü dikemez hesabı uzun yıllar bu sektörde hizmet etmiş ve geçmişte emlakçılık başkanlığı yapmış bir kişi olarak 15 yıllık bir binada daire aldım. Tamir ettirdim ve oturdum. Müteahhitlerden yeni bina almak isterdim. Fakat 50-60 metrekarelik dairelerden afaki paralar isteniyor. Bunu 100-130 metre kare olarak düşünürsek çok daha büyük bir rakamlar söz konusu olmakta. Dolayısıyla herkes kendi kesesine göre bir yerde ev alacaktır. Devletin ve hükümetin dar gelirli ve orta gelirli vatandaşların konut sahibi olmak için Toki gibi girişimleri var. Fethiye'de arsa maliyetleri çok yüksek, Fethiye'de Toki'nin ev yapması çok sınırlı sayıda olacaktır. Netice de yeni bir ev sahibi olma sistemi getirilmez ise bu olay bu şekilde sürecektir. Fethiye'de fiyatlar çok yüksek. Sıfır ve yeni bina almak ise çok daha zor. Kolay bir şey değil. Bu kadar çok göç alan bir yer görmedik. Yabancılar geliyor, deprem nedeniyle yoğun bir göç var. Fakat Fethiye'de deprem bekleyen bir yer olduğu gerçeği ise şu an için pek düşünülmüyor ve bir şey olmaz mantığı ile hareket ediliyor. Bunu da belirtmek isterim. Kiralarda çok arttı. Fiyatların sabitlenmesi diye bir şey mümkün değil. Arsanın fiyatı belli değil, inşaat maliyetleri her gün artıyor. Bina veya daire şu kadar olacak. Bu mümkün bir olay değil. Bu konuda emlakçının hiçbir suçu yok. Sadece emlak alanın değil satan kişin de bir beklentisi var. Her şey arz ve talep meselesi. Sınırlayamazsınız. Bir yerde ortak bir nokta bulunacak diyorum” dedi.

“FİİLEN UZUN VADELİ BİR BORÇLANDIRMA SİSTEMİ BULUNMAMAKTADIR”

Sektör değerlendirme toplantısına ev sahipliği yapan Limopol Gayrimenkul kuruluşu sahibi Mustafa Büyükteke'de konuşmasında “Farklı sektörlerde iş yapan bir kişiyim. Bu sektörlerden birisi de emlak ve gayrimenkul sektörü olmaktadır. Uzun yıllardır zevkle çalıştığımız emlakçılık sektöründe iş yapan arkadaşlarımız ve meslektaşlarımızla bir araya gelip, fikir alışverişinde bulunmak ve ortak noktalarda buluşmak istedik. Gayet güzel ve önemli bir toplantı olmakta. Teşekkür ediyoruz” dedi. Gazetemiz muhabirinin sorularını yanıtlayan Gizza Homes firması sahibi Nezahat Güler'de konuşmasında “Gizza Homes firmasının kurucusuyum. Uzun süredir emlak ve gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Sorduğunuz soruya cevap vereyim; Ülkemizde yurt dışındaki gibi 10, 20 ve 30 yıllığına konut sahibi olmayı sağlayan sistemler bildiğim kadarıyla bulunmamaktadır. Bu sistem daha çok enflasyon ile ilgili bir konudur. Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde uzun süreli bir borçlanma imkanı bulunmamaktadır. Uzun vadeli borçlanma sisteminde ekonomik istikrar gerektirir. Enflasyonun düşük seviye de olmasını gerektirir. Enflasyonun sürekli yükselmesi nedeniyle uzun vadeli alımlar sınırlandırıldı. Kağıt üzerinde gözükse de fiilen uzun vadeli bir borçlandırma sistemi bulunmamaktadır. Öncelikle enflasyonun kontrol altına alınması gerekiyor ki; insanlara 20 veya 30 yıllığına borçlanıp ev sahibi olabilme imkanı gelsin. Sizlere şu mesajı vermek istiyorum; Fiyatlar çok aşırı bir derecede arttı. Fethiye'de örnek vermek gerekirse; bir memur açıkçası yaşayamayacak bir duruma geldi. Ben aynı zamanda CHP Muğla Milletvekili aday adayıyım. Eğer milletvekili olursam bu sorunları meclise aktaracağım. Ev kiralarındaki fiyat artışları bu şekilde giderse doktorumuz, öğretmenimiz, polisimiz olmayacak. Gelirler ve maaşlar belli, kiralar ise çok yüksek. Fiyat artışlarına ve yüksek enflasyona mutlaka çare bulunmak zorundadır” dedi.

“DEVLET VE SEKTÖR BİR FON KURMALI”

Rıghtbuy Turkey emlakçılık sahibi Ali Tekin'de konuşmasında “uzun vadeli borçlanma sistemi ile konut edinme sistemi hakkında benim bir çalışmam var. Bu konuda açıklama yapmak istiyorum. Gayrimenkul ve inşaat sektörü içersinde olan tüm kuruluşlar bir araya getirilerek, bir fon oluşturulmasını düşünüyorum. Bu fonun % 50'sini devletin, diğer % 50'sini de sektörün katkı sağlayacağı şekilde kurulması ve bu fonun bankaların verdiği krediden daha ucuz, 10 yıl ve daha uzun vadeli borçlanma sistemi ile kredi verilmesini ben yazılı olarak hükümete ilettim. Bana da üç defa cevap verdiler. En son Çevre ve Şehircilik bakanlığına iletildiğini ve üzerinde çalışıldığını söylediler” dedi.

“ARTIK BUNA BİR ŞEKİLDE NEŞTER VURULMASI GEREKİYOR”

Toplantıya katılan Uluslar arası Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ömer Avcı'da konuşmasında “Geliri düşük insanlara uzun vadeli (25-30 yıl), düşük ve sabit faizli kredi imkanları sunarak ev sahibi olmalarına olanak sağlayan, bir konut finansmanı olan ve yurt dışında kullanılan Mortgage sistemi ülkemizde denendi fakat başarılı olamadı. Mortgage sistemi istikrarlı bir ekonomi, stabil enflasyon ve faiz oranı gerektiriyor. Bu şu an Türkiye şartlarında mümkün değil. Ancak bu gelişmiş ülkelerde söz konusu. Mesela benim 2-3 ay önce bir arkadaşım İngiltere'de 800 Pound'a kirada oturduğu evi 265 bin sterline satın aldı. 65 Bin sterlini peşin ödedi, 200 bin sterlini aylık 765 pound ödeyerek 28 yıllığına bir kredi kullandı. Kira parasından daha düşük bir sistem. Bu gelişmiş ülkeler için geçerli ülkemiz ise henüz bu kıvama ulaşamadı. Bu zaman isteyen bir süreç, İnşallah görürüz. Ülkemizde bu noktaya ulaşır. Yaşadığımız Fethiye'deki fiyat artışlarını düşündüğümüzde memur ve çalışanların yaşamaları çok zor, yaşam maliyetlerini kaldıracakları bir ekonomi yok. İnsanlar gelirlerine göre hareket etmek zorundalar. Bu yüksek fiyat artışları İnşallah böyle gitmez. Çünkü ileri de başka sorunları da getirecektir. Deprem bölgesinde yaşayan insanlara bölgeyi terk etmeyin, yuvanızdan, yurdunuzdan ayrılmayın çağrısında bulunuyorlar. Belki böyle bir şey bizim içinde söz konusu olacak. Çünkü; orta direğin Fethiye'nin merkezinde veya kırsalında yaşama şansı yok artık. Artık buna bir şekilde neşter vurulması gerekiyor. Umarım ileride Fethiye tamamen yabancıların yaşadığı bir şehir olmaz” dedi.

“BİRBİRİMİZE SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR”

Toplantıya katılan İş adamı Asım Orhan'da konuşmasında “emlak sektörü yakından takip ettiğim bir sektör. Arkadaşlarımızın konuşmalarını dinledim. Fethiye'de memur olan bazı arkadaşlarımız ve kardeşlerimiz Seydikemer'de oturmaktalar ve bazıları da buraya taşınmaya başladı. Nedeni ise Fethiye'de bir ev kirasını; 8 ile 10 bin TL. şeklinde ifade ediyorlar. Seydikemer'de ise eskiden 1-5 ile 2 Bin TL. arasındaydı. Şu anda 4'lerde, 5'lerde ve 6'larda gidiyor. Burada eşi de memur olan bir aile anca geçinebilir. Asgari ücretli olan ve evi olmayan kişinin ise geçinmesi mümkün değil. Evi tadilat ediyorum diye eski kiracıları çıkarmak istiyorlar. Zor günler yaşıyoruz ve birbirimize sahip çıkmamız gerekiyor. Toplum olarak kendimize bir çekidüzen vermemiz lazım” dedi.

“BARINMA İHTİYACINI DEVLETİN ÖNCELİKLİ GÖREVLERİ HALİNE GETİRMEK LAZIM”

Toplantının sonucu hakkında konuşma yapan Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz “Konut meselesi Türkiye'de genel olarak özel sektörün eline bırakılmış bir konu. Özel sektörün yetersiz kaldığı durumları deprem felaketinde gördük. Barınma ihtiyacını devletin öncelikli görevleri haline getirmek lazım. Daha doğrusu bu anlayışı devlet yönetimine sokmak lazım. Ömer bey biraz önce İngiltere örneğini bizlere anlattı. Baktığımız zaman İngiltere emperyalizmin temsilcisi konumunda bir ülke ve özel sektörün en önde gittiği ülkelerden birisidir. Bu ülkeye baktığımızda kırsalda, köylerde ve şehirlerde yerleşim alanlarını devlet belirlemiş ve inşa etmiştir. Ülkemizde de devletimizin bu konuda daha görev alıcı konuma gelmesi ve var olan yasaları da daha kararlı bir anlayışla uygulaması gerektiğini düşünmekteyim. Aynı zamanda konut ve barınma sorununda da; sosyal devlet anlayışının ana görevleri içersinde olması gerekiyor. Nasıl eğitim, güvenlik ve sağlık devletin en önemli görevlerinden birisi ise konut ve barınma konuları da bu kategoriye girmesi lazım. Hükümetimizden istediğimiz bu olmaktadır” dedi.

Bakmadan Geçme