Fethiye Paspatur'da 30 yıllık lezzet yolculuğu
Fethiye'de 30 yıldır hizmet veren restoran, 30 yıldır hem yerel hem de uluslararası damaklara hitap ediyor. İşletme müdürü Uğur Alparslan, restoranın başarısını, sürekli yenilenen ve zenginleşen menüsü, yöresel lezzetlere verdiği önem ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığına bağlıyor.
Fethiye'nin turizm noktalarından biri olan Paspatur, yaz aylarında İngilizlerin yanı sıra dünyanın farklı köşelerinden gelen turistlere ev sahipliği yaparken, kış aylarında ise bölgede yaşayan yerli ve yabancı sabit müşterileriyle buluşuyor. Temmuz-Ağustos aylarında Alman turistlerin yoğunluğu yaşanırken, Eylül-Ekim aylarında İngiliz turistler ön plana çıkıyor.
Paspatur'da 30 yıldır hizmet veren restoran, 30 yıldır hem yerel hem de uluslararası damaklara hitap ediyor. İşletme müdürü Uğur Alparslan, restoranın başarısını, sürekli yenilenen ve zenginleşen menüsü, yöresel lezzetlere verdiği önem ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığına bağlıyor.
“Osmanlı Mutfağı Çok Zengin”
Fethiye Paspatur'da restoran işletmecisi Uğur Alparslan, “30 yıldır var olan bir Paspatur' da hizmet veriyoruz. Biz burada daha çok yerli müşteri ağırlıyoruz. Yaz sezonunda yabancı müşterilerimiz oluyor ama sadece İngiliz değil, her ülkeden kişilere hizmet veriyoruz. Temmuz-Ağustos aylarında daha çok Almancı dediğimiz yerli turistler gelir. Eylül-Ekim gibi yerli turist çekilir, okullar açılıyor bu yüzden İngiliz ağırlıkta yabancı müşteri gelir. Kışında burada yaşayan Türkler ve İngilizler gelir. Bunların çoğu sabit müşterilerimiz, her zaman geliyorlar.
Menülerimiz devamlı değişiyor, güncel tutmak lazım. Bu yüzden ben gastronomik turlar yaparım. Bu sene menüde “Türkiye'nin Renkleri” menüsünü çıkarttık. Diyarbakır' dan Nardan Aşı, Mardin' den Dobu gibi çok fazla tanınmamış, el değmemiş lezzetleri menümüze kattık. Özellikle yabancılar, evet döner seviyorlar ama yöresel tatları denemeyi daha çok seviyorlar. Bu yemekleri servis veren kişinin iyi anlatması lazım ki gelen müşteri onu sipariş etsin. Osmanlı mutfağı dünyanın en zengin mutfağı, 6000 adet yemek varken sahip çıkamamışız, 3000 kalmış. Hepsini menüye koyamazsın, aralarında seçerek sırayla koyuyoruz. En önemlisi sadece yemek yemiyorlar, kültürümüzü tanımış oluyorlar.
İşimizle alakalı yeni insan yetiştirmek çok zor, yeni nesil sabırsız, öğrenmeye aç değiller. Mesela Fethiye' ye özgü bir yemek olsun istedim, kendim Fethiye Kebabı oluşturdum. Tavuklu, kuru domatesli, ızgara zeytinli ve kremalı adını Fethiye Kebabı koydum. En çok satılanlar arasında.”