Fethiye Geleceğinde Turizm konulu panel yapıldı: Turizm Müdürü Dündar, 'Fethiye'ye 2,5 milyon misafir geldi'
Bu yıl ikincisi düzenlenen Fethiye Uluslararası Gastronomi Kültür ve Dostluk Festivali tamamlandı. Festival programı kapsamında ise 'Fethiye Geleceğinde Turizm' konulu panel yapıldı. Düzenlenen panelde Fethiye'nin turizmine dair konular yer aldı. Programın konuşmacıları ise Özgen Uysal, Orçun Sungur, Saffet Dündar, Atilla Sayınman ve Işık Arıkan Saltuk oldu.
“Gastronomi Büyük Bir Potansiyele Sahip”
TÜRSAB Batı Akdeniz BTK Başkanı Özgen Uysal, “Turizmde sihirli kelime artık “deneyim” bence. Deneyim, tatil anılarında önemli bir yer tutuyor; insanlar en çok yedikleri yemeklerle hatırlıyor tatillerini. Bu açıdan, gastronomi bizim için büyük bir önem taşıyor. Turizmde hareketliliği artıran yöntemler arasında, deneyimleme ve tanıtım faaliyetleri önemli bir rol oynuyor. Seyahat yöntemlerimizi düzenli aralıklarla gözden geçiriyoruz. Hediye tanıtımları, tarih, kültür ve yöresel yiyeceklerimizi tanıtarak, bölgeye olan ilgiyi artırmayı hedefliyoruz. Kapadokya, Gaziantep veya Adana gibi yerler, kültürel zenginlikleri ile öne çıkıyor. Yavaş yavaş buraya da bir akım başladı. Bizim Fethiye olarak kültürümüzden gelen özellikle zeytinyağı konusunda, son günlerde biraz maden için zeytini kaybediyoruz. 10 yıl sonra zeytinin ve zeytinyağının ne kadar önemli olduğunu göreceğiz. Geçmişte bazı sorunlar yaşamıştık; ama zamanla bu durumu daha iyi anlayacağız.
Gastronomi, ileriki safhalarda büyük bir potansiyele sahip. Şu anda tekne turları, safariler ve bölgesel aktiviteler düzenliyoruz. Gelecek yıl bu aktivitelerin artacağını düşünüyorum. Eminim ki önümüzdeki yıllarda ilk 5 içerisine gireceğiz. Fethiye şu anda aktivite turizmiyle önde; doğal güzellikleri, spor turizmi ve macera turizmi ile Türkiye’nin öne çıkan bir bölgesi olmaya devam edecek. Ondan sonra tarih ve gastronomi olarak üçüncü sıraya alabiliriz.” dedi.
“Hedefimiz Her Zaman Birinci Sıra”
Orçun Sungur, “Fethiye nasıl pazarlanmalı? Yine ben de Tursab başkanımın bıraktığı yerden devam etmek istiyorum. Deneyimi ön plana çıkararak Fethiye’yi pazarlamaya başladık. "Biz" derken, Fethiye’nin içinde bir paydaş olarak Fethiye Turizm Konseyinden bahsediyorum. Bu konseyde Fethiye Belediyesi, Ticaret Odası, TURSAB İlçe Turizm Müdürlüğü ve tüm STK’lar ile birlikte Dalaman Havalimanı olarak da yer alıyoruz. Burada, Fethiye’nin turizmine, tanıtımına ve geleceğine naçizane hep birlikte kararlar alarak bir yön vermeye çalışıyoruz. Son yıllarda, özellikle pandemiyi saymazsak, dijitalleşme pazarlama planlarının odağı haline geldi. Eski Fethiye’ye baktığımızda, bazı mahallelerde hâlâ turizm mantığı olarak "Haziran’da başlarız, Eylül sonu geldiğinde turizm biter, küçük otellerimizi kapatırız çünkü kışa uygun değiliz" anlayışıyla işletmeler var. Ancak Fethiye geneline baktığımızda, Mart ortasından Kasım ortasına kadar turizme elverişli olup, tesislerin de açık olduğunu görüyoruz.
Fethiye, deniz-kum-güneş turizmi açısından dünyaca ünlü birçok imkana sahip. Ölüdeniz bunlardan bir tanesi, Çalış Plajı gibi muhteşem halk plajları ve Göcek’in mavi tur anlamında bir marka olması bu zenginliklerden sadece birkaçı. Ayrıca, deneyim sunan birçok güzel beach club da mevcut. Dünyanın önde gelen isimleri, özel günlerini Fethiye’deki bu özel mekanlarda sevdikleriyle paylaşır hale geldiler. Bu nedenle, Fethiye'nin deniz, kum, güneş tarafının önemi ve güzelliği zaten bir noktada kanıtlanmış durumda. Ancak, bu durumu Thomas Cook’un örneği gibi düşünmek gerek. En eski tur operatörlerinden biri, fakat değişmeyen ve gelişmeyen yapılar maalesef kaybediyor veya kendini unutturuyor. Biz, deniz-kum-güneş turizmini sürekli olarak geliştirmek istiyoruz. TGA bu konu üzerine sürekli olarak çalışıyor. Onlar, Türkiye'yi tanıtırken Fethiye’yi de tanıtmak için bir bütçe ayırıyorlar. Biz de bunun yanı sıra sezonumuzu daha da uzatacak, kış uçuşlarını destekleyecek ve buradaki işletmelerin kışın da iş yapmasına olanak sağlayacak, istihdamı artıracak deneyim odaklı alternatif turizm faaliyetlerine yönelmeye çalışıyoruz. Burada özellikle bu günlerde bisiklet ve Likya Yolu’ndan da mütevellit doğa yürüyüşü gibi aktiviteleri öne çıkarıyoruz. Zaten paraglidingden bahsetmeye gerek yok. Zaten Babadağ, Avrupa'da popüler bir destinasyon. Peki bunu pazarlarken ne yapıyoruz? En basit tabirle her şeyi devletten mi bekliyoruz? Hayır. TGA ve Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda önemli katkılarda bulunuyor, ancak biz de turizm konseyi olarak kendi bütçemizle veri odaklı pazarlama yapmaya çalışıyoruz. Fethiye’ye baktığımız zaman Dalaman Havalimanı özelinde de yüzde 65’lik bir paket tur misafiri var. Bu oran her yıl değişiyor ama gitgide azalıyor. Bu kesime hitap edecek kampanyaları yerinde, tur operatörleriyle iş birliği yaparak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yani bölgemize misafir getiren tur operatörleriyle ortak reklam kampanyaları yapıyoruz ve buna bütçe ayırıyoruz. Bu kampanyalar aracılığıyla onların erişim sağladığı kitlelere tanıtım yapıyoruz.
Yeni pazarlar için ise, özellikle son iki yıldır Travel Vertical'in devleri olan Trip Advisor ve Amadeus ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Geçen yıl bisiklet turizmi ve yürüyüşü tanıtmak amacıyla Trip Advisor ile bir kampanya gerçekleştirmiştik. Bu kampanya için Turizm Konseyi bütçesinden ciddi rakamlar ayrıldı. Bu yıl ise Amadeus ile deneyim odaklı bir kampanya yaptık. Bu kampanyalar bölgeye şu şekilde katkılar sağlıyor: Örneğin, 50 bin euroluk yapılan kampanyaların bölge işletmelerine yaklaşık 2 buçuk milyon euro civarında gelir sağladığı verilerle kanıtlanmış durumda.
Ayrıca, destinasyon pazarlama açısından Fethiye’de yıllar önce başlattığımız pilot proje olan Field Fethiye projesini bu yıl bir adım daha ileri taşımak için bakanlığımızla koordineli olarak devam ettiriyoruz. Bu proje ile Fethiye’nin destinasyon pazarlamasını daha etkin bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Sosyal medya üzerinden yaptığımız reklamlara da önem veriyoruz. Böylece, tüm tanıtım kanallarında Fethiye’yi her mecrada en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyoruz.
Son olarak, geçen hafta basında yer alan bir haberde The Times’ın Ekim ayında dünya çapında açıkladığı destinasyonlar arasında Fethiye'nin 3’üncü sırada yer aldığını gördük. Bu durum tesadüf değil; burada yer alan tüm paydaşlarımızın sağladığı güzel katkılar sayesinde bu başarıyı elde ettik. Fethiye’nin potansiyelini öne çıkarmak için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Zaten hak ettiği yerler çok daha iyi yerler. Fethiye’nin ve Fethiyelilerin bu durumdan daha fazla kazanç sağlaması için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Hedefimiz her zaman birinci sırada olmak ve bu çalışmaları sürdürmek.” şeklinde konuştu.
“Fethiye’de Turizm Çeşitliliği Mevcut”
Işık Arıkan Saltuk, “Burada gerçekten çok kıymetli bir destinasyon yönetme çabası var ve Turizm Konseyi, gördüğümüz en başarılı örneklerden biri. Turizm Konseyi'nin her bir paydaşı, ulusal ve uluslararası hibe programlarından yararlanarak dış kaynaklı fon elde etme fırsatını değerlendiriyor. Bu sayede Fethiye’de turizmin çeşitliliğini farklı platformlarda, özellikle uluslararası camiada, alternatiflerle sunma peşindeler.
En başarılı uygulamalara örnek vermek gerekirse, Likya Kadın Kooperatifi tarafından bu yıl desteklenmeye hak kazanan bir proje var. Eminim burada bizi dinleyen herkes bu projeyi duymuştur. Bu proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Efes iştiraki tarafından birlikte destekleniyor. Projenin adı 'Gelecek Turizm’de Projesi'. İlk yıllarında 'Likya Yolu' ile sürpriz bir başarı elde etmişti. Likya Yolu’nun iyileştirilmesi ve ulusal düzeyde, uluslararası bir kültür rotası haline gelmesi, özellikle görünürlük bağlamında çok kıymetli bir katkı sağlamıştı. Bu seneki projede, kırsal alandaki somut olmayan kültürel mirasımızın sürdürücüsü kadınların ağırlıklı olduğu Üzümlü ve İncirköy bölgelerinde dastar ve aromatik bilgileri içeren çok kıymetli bir proje.” dedi.
“Fethiye, Uygun Bir Destinasyon”
Atilla Sayınman, “Aslında biz, biraz daha bölgedeki yat turizmine hizmet eden bir firmayız. Pınaraltı veya Turunç Pınarı Koyu olarak adlandırılan bu yer, Fethiye'nin hemen hemen herkes tarafından tanıdığı, İstanbul'dan gelen misafirlerin sıklıkla bildiği tarihi bir balıkçı koyu olarak biliniyor. Bu koy, geçmişte de bilinen bir destinasyondu. Önceki işletmemle çalışırken de sıkça misafir gönderdiğimiz bir yerdi; daha lokal bir işletmeydi. Şimdiki hali ise biraz daha popüler hale gelmiş ve misafir deneyimini odak noktasına koymuş bir yer. Kuşakların bir arada seyahat ettiği durumlarda, özellikle yatlar arasında bu çok yaygındır. Örneğin, büyükler, torunlar ve aile üyeleri birlikte seyahat edebiliyorlar. Bunun bizim için önemli noktalarından biri şu; bu seyahat içinde tüm deneyimleri aynı anda sunmakla mükellefsiniz. Her bireyin farklı beklentileri oluyor, ama bu deneyimlerin içerisinde en özel anlar, akşam yemeklerinde yapılan özel ve değerli sohbetler önemli. Burada, aile ilişkilerini, anne-baba ilişkilerini ve çekirdek aile dinamiklerini yakından gözlemleyebiliyorsunuz. Gençleri eğlendirebilmek veya yaşlıları dinlendirebilmek bizim için önemli ve değerli. Kişiselleştirilmiş turizm anlayışımız, misafirin ne istediğini ve ne beklediğini dinlemeye dayalıdır. Son yıllarda hemen hemen tüm sektör çalışanlarının sıklıkla uyarladığı bir uygulama olarak, bazıları geri bildirim alıyor, bazıları da feedback sistemler kullanıyor. Bu geri bildirimleri toplayarak misafirlere deneyim sunmanın yollarını özenle araştırıyoruz.
En önemli konulardan birisi aslında kuşak turizmi ile birlikte büyük şehirlerde hayatın sıradanlaşması. Bu sıradanlıktan biraz miktar ayrılmak ve çıkmak için aileler, kalabalık halde seyahat etmeye çalışıyorlar. Bizim beklentimiz, genel anlamda deneyimlerin üst üste gelerek turizmin bir deneyim endüstrisi haline dönüşmesi. Son zamanlarda yurt dışında 'experience economy' (deneyim ekonomisi) olarak adlandırılan bir süreç de var. Fethiye, bunun için çok uygun bir destinasyon. Çünkü her şeyi bir arada yapabileceğiniz ve özellikle son zamanlarda bu olanakların ön plana çıkarıldığı bir destinasyon. Bu bağlamda, Orçun Bey de çok doğru bir şekilde dile getirdi ve anlattı; tanıtımların çok doğru yapılmaya başlandığı bir aşamaya geldik.” İfadelerini kullandı.
“Fethiye Bizim Göz Bebeğimiz”
Fethiye Turizm Danışma Bürosu Şube Müdürü Saffet Dündar, “ Fethiye, bizim göz bebeğimiz, markamız, değerlimiz ve en kıymetlimiz. Türkiye'de seyahat ve turizm alanında önemli gelişmeler yaşandı. 2021 yılında Seyahat Acenteleri Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, turizme geç giren destinasyonlardan bir tanesiyiz. Aslında Fethiye gibi destinasyonlar turizmde daha fazla fırsat sunmaya başladı. Bu durum, bizim açımızdan büyük bir avantaj sağladı. Artık daha fazla alana sahip olabiliyoruz, korunabilir alanımız çok fazla ve bu sayede güzel doğal zenginliklere de sahip olduğumuz bir destinasyon olduk.
Bir destinasyonda bulunması gereken tarihi, turistik ve kültürel değerlerin yanı sıra, doğal güzelliklerimiz de oldukça ünlü. Bunları harmanlayarak "Fethiye için neler yapabiliriz?" sorusunu birlikte tartışıyoruz. Türkiye'nin birçok yerinden kişiler ve kurumlar, bize "Siz nasıl bir araya gelip de bir bardak çay içebiliyorsunuz?" diye soruyor. Aslında burada, birlikte yönetebildiğimiz ve sürdürülebilir hale getirebildiğimiz bir Fethiye hikayesi başlıyor.
En kıymetli varlığımız, veri tabanımızdır bu aslında. Herkes üzerine düşen alanda çalıştığında, ortaya güzel bir sonuç çıkıyor. Fethiye, yaklaşık 45 bin yatak kapasitesine sahip butik bir şehir. Özellikle pandemiden sonra insanlar "Kıyı köşe kaçayım, insanlardan uzak durayım, doğayla baş başa kalayım" dedikleri için Fethiye, bu taleplere yanıt veren bir destinasyon haline geldi. Tüm konaklama sektörü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın denetimine, kontrolüne ve belgelendirmesini geçti. Bu sayede, seyahat aşamasından sonra konaklama aşaması da güvence altına alındı. İnsanlarımız güvenli bir şekilde turizmin yapıldığı alanlara doğru girebiliyorlar. Ayrıca, sürdürülebilir turizm sertifikası uygulaması da başladı. Belirli kriterleri sağlamanız gerekiyor. Birinci aşama tamamlandı; şu anda ikinci aşamaya geçtik. Temel oteller için bu sürecin 2025 yılının sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Üçüncü aşama ise 2030’a kadar tamamlanacak. Ancak birçok tesis, daha önce bahsettiğim gibi, üçüncü aşamadan da başlayarak bu konuda ne kadar duyarlı olduklarını göstermeye başladı. Zorunluluktan ziyade, istekli olan işletmecilerimiz oldukça fazla. Fethiye’de tesis sayısının çok fazla olması ve küçük tesislerin bulunması, özellikle turizm gibi yoğun kitlelere hizmet eden şehirlerde siz mutlak suretle gelir paylaşmanız lazım. Yerel halkın mutlaka bu süreçte gelir paylaşımına dahil olması gerekiyor ki, yerel halk burayı benimseyebilsin.
Geçtiğimiz yıl Fethiye otellerinde yaklaşık 1 milyon 631 bin kişi konakladı. Bu, toplamda 11 milyon geceleme demek. Biz, turizm faaliyetlerimizi artırmak için çalışırken, turizmi yapabilmenin önündeki engelleri aşmaya gayret ediyoruz. Burada da yaklaşık 180 gün, 6 ay üzerinden değerlendirdiğimizde geçen sene doluluk oranı yüzde 70 civarında oldu ve bu yıl yüzde 8’lik bir artış sağladık. Ayrıca, farklı havalimanlarına yakın olmamız ve karayolu ulaşımının mevcut olması, ulaşım açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Dünyanın birçok yerinden bu ulaşım imkanlarına rahatça erişilebiliyor. Fethiye'ye gelen 1 milyon 631 bin ziyaretçi dışında yaklaşık 1 milyon da günübirlik ziyaretçimiz oldu. Ören yerleri, kanyon, çeşitli aktivitelerde bulunan sayabildiğimiz yaklaşık 2 buçuk milyon misafirimiz oldu. Bu, bize önemli rakamlar sağlıyor. Fethiye'de her şey dahil sistemin çok az uygulandığı ve misafirlerin tesis dışındaki aktivitelere katıldığı bir destinasyonuz. Bu nedenle, Fethiye'ye gelen herkes, mutlaka bir aktiviteye katılıyor. En çok tercih edilen aktiviteler arasında yamaç paraşütü, tekne turları, jeep safari, su altı ve su üstü aktiviteleri gibi bütün aktiviteler yer alıyor. Dünyanın en iyi 10 rotası arasında yer alan Likya Yolu başlı başına bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Spor turizminde çok fazla aktivitemiz var. Fethiye'de sağlık turizmi alanında da ciddi çalışmalar yürütüyoruz ve tüm bu süreçleri planlı bir şekilde ilerletiyoruz. Tüm bu çalışmaların yanı sıra, yanımızda yürüyen çok sayıda kahramanımız var. Biz, onlarla birlikte hareket ediyoruz ve bu süreçte misafirlerimize Fethiye’ye ait coğrafi işaretli ürünleri öneriyoruz. Örneğin, kaya inciri, Fethiye'ye özgü tekstil ürünleri dastarımız, Kayaköy halısı ve el dokuması halılar, Fethiye tahini ve Fethiye tarhanamız gibi ürünlerimiz var.
Son yıllarda, turizmde klasik alışkanlıkların yerini yeni nesil ihtiyaçlar almaya başladı. Bu bağlamda, sadık misafir profili yavaş yavaş değişiyor. Özellikle genç nesile hitap etmek için sürekli yenilikler sunmak gerekiyor. Şu anda Çin pazarında da ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bu pazardan gelen misafirler, turizm potansiyeli açısından çok önemli bir yer tutmasa da yamaç paraşütünde en çok aktivite yağanlar Çinliler şu anda. Sosyal medyayı yoğun şekilde kullanıyorlar ve bu durumu avantaja çevirmek için dijital pazarlama stratejileri üzerinde çalışıyoruz. Yeni trendleri takip ediyoruz, kırsal kalkınma, yerel kalkınma ile turizmden pay alan kişilerin sayısının artırılması çalışması kapsamında da bütün sektörü bir arada tutmaya çalışıyoruz.” dedi.