Fethiye'de sahaf Cumhur Durmaz, '37 kitapla bu işe başladım şu anda 60 bin çeşide ulaştım'
Fethiye'de en eski sahaflardan olan Cumhur Durmaz, Fethiye'de kitap okuma kültüründen bahsetti. 37 kitapla bu işe başladığını vurgulayan Durmaz, eski ile yeniyi tek çatı altında topluyoruz dedi.
Fethiye’de Kordon boyunda 20 yıldır sahaflık yapan Cumhur Durmaz, mesleğinin inceliklerini anlattı. “20 yıllık sahaf burası, 2004’ün ekim ayında ben 37 kitapla bu işe başladım. Şu anda 60 bin çeşide ulaştık diyebilirim. Tabii kitapçı arkadaşlar var ama bizim özelliğimiz hem yeniyi hem de eskiyi ikisini bir arada bulunduruyoruz. O yüzden sahaf özelliğiyle tek sahafız hala” dedi.
“Fethiye’de Fen-edebiyat fakültesinin açılmasını ben canı gönülden istiyorum”
Fethiye’deki okuma oranını değerlendiren Durmaz, öğrenci kenti olmadığına dikkat çekti.“Tabii ki de bu dipsiz bir kuyu, Türkiye’de ciddi basılmış çok fazla kitap var. Dolayısıyla insanların aradıkları çok farklı kitaplar çıkabiliyor, üniversite olmadığı için yani üniversite tabii ki de var burada ama bir fen edebiyat fakültesi burada olmadığı sürece çok fazla sahafa giden, kitaba ihtiyaç duyan bölümler değiller. Tabii ki bir fen edebiyat fakültesinin açılmasını ben canı gönülden istiyorum o zaman daha çok araştırmacı veya kitaba yönelen öğrenciler olacak. Henüz Fethiye, öğrenci kenti olma boyutunda birazcık daha kendini hazırlaması lazım20 yıllık sahaf burası, Fethiye öğrenci kenti olma boyutuna birazcık daha kendini hazırlaması lazım, tam manasıyla bir öğrenci kenti olmadığından dolayı kitaba ve okuyana olan değer de birazcık düşük.”
“Bir okuyucu ruhunu beslemek için kitap okur”
“Okur kitlesi fena değil, Fethiye’nin kendi entel kesimi zaten var ama daha sonraki süreçte turizm gibi birçok şeyin etkisiyle de okumaya olan odak dağılıyor. Normal bir okuyucu ruhunu beslemek için kitap okur, dolayısıyla burada ruhunu besleyen çok fazla etmen olduğu için kitap son sıralarda diyebilirim.”
“Türkiye’deki Ekonomik şartlar, bizim sektörümüzü de etkiledi”
“Türkiye’deki Ekonomik şartlar tabii ki bütün sektörleri etkilediği gibi bizim sektörümüzü de etkiledi. Bizim sektörümüzü daha böyle sert bir şekilde etkiledi çünkü kağıtlarımız yok. Çünkü Türkiye’de kâğıt euroyla, baskı dolarla. Dolayısıyla son 2-3 yıldan beri Türkiye’deki kitap fiyatları çok arttı. Kitap fiyatlarının çok artmış olması demek, okuyucunun da kitaba olan sempatisini ve sevgisini azalttı. Biz daha önceki yıllarda burada fuarlar yaptığım zaman veya yazın Bir okuyucu 5-6 kitap birden alabiliyorsa şu an bunu 2-3’e düşürdü. Dolayısıyla ekonomik şartların etkisinden dolayı tabii ki biz de zorlandık, etkinlik diyebilirim.”
“Türkler, turistlere göre daha ciddi okuyucu”
“Okuma noktasında yabancı turistlerin ciddi ciddi okudukları kitaplara bakarsanız hepsi lay lay lom kitaplar. Çünkü kitap okumak alışkanlıktır, yemek yemek gibi, sigara gibi, çay gibi. Yabancıların okuduğu kitaplar genelde bizim popüler kültür dediğimiz kitaplar. Bunu da alıp okuyorlar, Türkler de keza çok iyi okuyor. Ben şunu söylemek durumundayım; Türk insanı okuyor, okumuyor değil. Türk insanın en büyük sıkıntısı okuduğunu anlamıyor. Bizim eğitim sistemimizden kaynaklanan ilkokuldaki çocuklarımıza kitap okuma sevgisini doğru aşılayamadığımızdan dolayı da daha ileriki yaşlarda biz çocuklarımıza ve gençlere doğru kitap okuma yaptıramıyoruz. Ona bakarsanız bugün Kindle, dünyada en çok Türkiye’de kullanılıyor. Yeni nesilde telefonları en çok kullanan ülke Türkiye. Bir şekilde yeni kitapla alakalı veya yazılım materyalleri kullanan ülke Türkiye. Bu konuda çöplük. Kendini bir ileriye taşıyabilmiş bir ülke değil. Milletçe bizim en büyük sıkıntımız bence okuduğunu anlama sıkıntısı” şeklinde konuştu.
“Fethiye’ye çok entelektüel insanlar geldi”
Fethiye’de okuma oranının eskiye göre artmasındaki en temel sebebin İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den göç almasına bağlayan Fethiyeli sahaf Cumhur Durmaz, “Fethiye’ye baktığımız zaman yerel veya dışardan çok hızlı göç aldığımız için pandemiden sonra Fethiye’ye çok entelektüel insanlar geldi. Türkiye’nin her yerinden insanlar geldi. Bugün dünyanın her yerinden, İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den insan geldiği için Fethiye’deki okuyucu profilini tamamen belli bir kategoriye indirmek veya kategorize etmek mümkün değil. Karma bir okuyucu profili var. Bugün en son çıkan bir Ahmet Ümit’in kitabını da arayan bir okuyucu profilimiz var, biraz önce bana Elazığ’dan bir müşterim geldi. Sadece Türkiye’de 3-4 tane olan bir baskı yapmış, özel bir kitabı arayan tamamen bir okuyucu kitlem de var. Benim bulunduğum konum itibari ile ben buraya antibiyotik gibi diyorum. Baktığım zaman konum itibari ile ben çok karma müşteriyi burada ağırlayabiliyorum. Çünkü okulla çalışmıyoruz, bize sadece Okuyucu diye nitelendirdiğimiz kesim geldiğinden dolayı ve her yaşta insan geldiğinden dolayı bunu benim kategorizelendirmem mümkün değil zaten hoş da olmaz” ifadelerini kullandı.