Fethiye'de Adalet ve Demokrasi Haftası Coşkuyla Anıldı
Fethiye Uğur Mumcu Parkı'nda ve Bahriye Üçok Parkı'nda düzenlenen etkinlikte devrim şehitleri anıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından anıtlara karanfil sunulurken yapılan konuşmalarda, adalet ve demokrasi mücadelesine vurgu yapıldı. Etkinliğe Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, ADD Fethiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Topçu ve ADD üyeleri, CHP Kadın Kolları Başkanı Ayşe Devrim Öztürk ve partinin kadın kolları ile gençlik kolları üyeleri de katıldı.
Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında Fethiye Uğur Mumcu Parkı’nda ve Bahriye Üçok Parkı’nda anlamlı bir anma programı düzenlendi. Etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra anıtlara karanfiller sunuldu. Etkinliğe Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın yanı sıra CHP Kadın Kolları Başkanı Ayşe Devrim Öztürk, CHP kadın kolları ve gençlik kolları üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
“Unutmayacağız!”
Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Topçu, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“UNUTMAYACAĞIZ!
2025 Yılı Adalet ve Demokrasi Haftası’nda da, Batı Emperyalizmi ile hain işbirlikçilerinin alçak cinayetleriyle katledilen Devrim Şehitlerimizi minnetle, özlemle, saygıyla anıyoruz.
12 Eylül 1980 faşist darbesi öncesi topluma korku salmak ve darbeye meşruiyet kazandırmak amacıyla işlenen seri siyasi aydın cinayetlerinin benzerleri, 10 yıl sonra, bu kez 12 Eylül düzenine ve hukukuna direnen Cumhuriyet aydınlarına yönelik olarak yine aynı güç odaklarınca ve aynı amaçla devreye sokuldu.
Seri cinayetlerin özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu ve yöneticileri hedef alınarak başlatılan bu ikinci perdesi, 31 Ocak 1990 günü Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un Ankara’da şehit edilmesiyle açıldı. Aynı yılın 6 Ekim’inde kurucu üyemiz Doç. Dr. Bahriye Üçok katledildi. Sadece 2 yıl 3 ay sonra 24 Ocak 1993’te Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu cinayetiyle sarsıldık milletçe. 21 Ekim 1999 sabahı ise hedef Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı idi.
Bütün bu cinayetlerin toplumda yarattığı büyük tepki ve duyulan tarifsiz acı nedeniyle her yıl 24 Ocak Uğur Mumcu ve 31 Ocak Muammer Aksoy cinayetleri arasındaki haftayı “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak değerlendiriyor, çeşitli etkinliklerle hem bu hain tertiplerin arka planlarını, nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor, hem de şehitlerimizin aziz hatıralarını yad ediyoruz.
Kemalist Devrimci Ak saçlı Bilgemiz Prof. Dr. Muammer Aksoy Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden uzaklaşılması, Laik Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti nitelikleri yok edilerek ülkemizin geleceğinin karartılması tehlikesinin farkında olan 49 Cumhuriyet Aydınıyla birlikte 19 Mayıs 1989 tarihinde üyesi olmaktan onur duyduğumuz Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdu. Derneğimizin kuruluşu, gördüğü yoğun ilgi ve etkili çalışmaları emperyal güçleri o kadar rahatsız etti ki, sadece 8,5 ay sonra Genel Başkanımızı katlettiler. Geçen 35 yılda gerçek katiller ve sahipleri her ne kadar bulun(a)mamış ise de, azmettiricinin Laik Cumhuriyeti, Kemalizm’i ve Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye idealini boğmak isteyen emperyalizm, tetikçilerin de kadim işbirlikçileri dinci faşist çeteler olduğu herkesin bildiği bir sır((!) olarak ortada duruyor.
Muammer Aksoy cinayetinin üzerine kararlılıkla gidilmediği için kurucumuz Doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Musa Anter cinayetleri ile sürdürülen bu emperyal vahşet Uğur Mumcu suikastı ile yeni bir boyut kazandı. Bütün yetkililer bu cinayeti tüm yönleriyle aydınlatacaklarına söz verdiler. Ama o “tuğla” bir türlü çekilemedi, o “duvar” bir türlü yıkılamadı.
Uğur Mumcu da o kadar çok hain odağın üzerine gitmiş, çanlarına ot tıkanıştı ki, O’nu da bu odakların her biri ya da hepsi birlikte öldürtmüş olabilir. Emperyalizm, sonrasındaki Jandarma Genel Komutanımız Eşref Bitlis, Centilmen Devrimcimiz Ahmet Taner Kışlalı, yurtsever bilim insanımız Necip Hablemitoğlu, Diyarbakırlının sevgilisi Emniyet Müdürümüz Ali Gaffar Okkan cinayetlerinde olduğu gibi bu cinayetlerde de tetiği hain PKK terör örgütüne de çektirmiş olabilir, Hizbullah canilerine veya silah ve uyuşturucu kaçakçılarına da, Abdi İpekçi’yi öldürtüp Papa’yı vurduranları da kullanmış olabilir Kemalist Cumhuriyet düşmanlarını yahut 12 Eylül faşizminin kucağında büyüttüğü teokratik devlet özlemcilerini de.
Türk Ulusu, vatansever evlatlarını katleden alçakları asla unutmayacak, bir gün mutlaka hesabını soracaktır.
Başta Genel Başkanımız Muammer Aksoy ve Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu olmak üzere yitirdiğimiz bütün canlarımızın manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor, “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti”ne ulaşıp kanlarını yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz.
Ruhları şad olsun!”
Gençlikten Anlamlı Mesaj
Etkinliğin devamında, Bahriye Üçok Parkı’na geçildi. Burada Bahriye Üçok Anıtı önünde konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlik Kolları Başkanı Havva Sıla Türkmen, gençlerin devrim şehitlerinin mücadelesine sahip çıktığını ifade etti. Türkmen’in konuşmasında şu ifadeler yer aldı:
“Bugün, bir Adalet ve Demokrasi Haftası’nda daha burada toplanmış bulunuyoruz. Ancak bu hafta yalnızca bir anma değil, aynı zamanda bir mücadele ve kararlılık haftasıdır. Bizler, gençler olarak, devrim şehitlerimizin hayallerine, ideallerine ve mücadelesine sahip çıkmak için buradayız.
Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan... Onlar sadece isim değil, birer ışık, birer rehberdir. Onlar, emperyal güçlerin ve hain işbirlikçilerinin karanlık oyunlarına boyun eğmeden, hakikatin ve adaletin sesi oldular. Bugün onların hatırası önünde duruyoruz ve şunu haykırıyoruz: Unutmadık, unutmayacağız!
Onların aydınlattığı bu yolda yürümek, onların mücadelesini yaşatmak bizim sorumluluğumuzdur. Çünkü onlar bize yalnızca bağımsız bir ülkenin değerini değil, aynı zamanda cesaretin, dürüstlüğün ve halk için çalışmanın ne demek olduğunu öğrettiler.
Gençlik olarak bizler, devrim şehitlerimizin izinden gitmeye yeminliyiz. Onların bıraktığı mirası daha da ileri taşımak, karanlığa karşı aydınlığı büyütmek ve hakikat uğruna yılmadan çalışmak için buradayız.
Hiçbir kurşun, hiçbir tehdit, hiçbir ihanet bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük sevdasını yok edemez. Bu halkın vicdanı susturulamaz. Çünkü biz buradayız! Ve onların hayallerini gerçeğe dönüştürecek olan biz gençleriz.
Onların aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, mücadelelerinin ışığında daha güçlü bir geleceğe yürüyeceğimize söz veriyoruz.
Devrim şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Onların izinden sapmadan, kararlılıkla yola devam edeceğiz.”
Bahriye Üçok Anıtı’na karanfil sunulmasıyla etkinlik sona erdi.