Eski Bakan Yalova, ''Cumhurbaşkanımıza destek olmak zorundayız''

Eski devlet bakanı Yüksel Yalova beraberinde devlet emekli tiyatrocularından Orhan Hızlı, Fethiye Galatasaray iş adamları derneği başkanı Yunus Önder ile birlikte Fethiye kaymakamı Muzaffer Şahiner‘ e ziyarette bulundu. Kaymakam Şahiner tarafından karşılanan eski devlet bakanı Yüksel Yalova Fethiye'ye defalarca geldiğini ifade etti. Yalova, “Bulunduğumuz coğrafyanın insanıyım ve burada yıllarca kaldım. Göcek'ten Orhan Hızlı arkadaşımla birlikte Sayın Kaymakamımızın düşüncelerini almaya, sevgi ve saygılarımızı iletmeye geldim. Düşüncelerimizle ilgili bilgiler sunmaya geldik. Bizleri kabul ettiği için kendilerine teşekkür ederim' dedi. Türkiye'nin ‘barış pınarı' harekatı ile ilgili olarak düşüncelerini de açıklayan Yalova ‘Tüm milletimiz Cumhurbaşkanımızın yanında olmalı ve destek göstermelidir' dedi.

Yalova ‘İçinde bulunduğumuz dönem, bütün liderler için bir ahlak sınavı. Bu sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir harekat değil. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Avrupa Birliği ve Ortadoğu'daki İslam ülkelerinin de bunu iyi anlaması lazım. Hem terörden rahatsız olduklarını söyleyen hem de son yıllarda dünyanın en büyük problemi olan göç ve göçmenler meselesi ile ilgili en büyük kaygıları taşıyan ulusların Türkiye'ye teşekkür etmesi gerekir. Ülkemize maddi-manevi katkıda bulunması gerekiyor. Bu kararı alan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere diğer ilgililerimize ve askerlerimize Türkiye'nin gereken desteği göstermesi konusunda seferber olması lazım.' dedi.

Eski devlet bakanı Yüksel Yalova ‘Bu harekat yaşadığımız yüzyılın paradigmalarını değiştirecek bir sonuç meydana getirecektir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, liderlerin kendi toplumlarında karşılıklarının yüzde 10 veya 15'i geçmediğini bilsinler. 20-30 bilemediniz 40 sene sonra petrol coğrafyasında petrol konuşulmayacak. Yerine su savaşları gelecek. Türkiye hakkında kim stratejik bir karar alma durumunda kalırsa bugününü olduğu gibi yarınını da hesaplamalıdır diye düşünüyorum. Yeryüzünde hiçbir devlet yok ki Türkiye Cumhuriyeti kadar, 30-35 yıldır canına ve malına kasteden terör örgütü ile mücadelesinde uluslararası hukuka bu kadar saygılı olabilsin. ABD, 1990 yıllarda yeni bir sistem geliştirdi. Bir saldırı anında meşru müdafaa yerine bunu düşünen ülkeyi bulduğum yerde vururum…Biz şu zamana kadar binlerce gencimizi ve insanımızı şehit verdik. Şimdi on binlerce tırdan bahsediliyor. Bu gönderdikleriniz nedir? Her biri ağır silahlar. Bu nedenle ABD geleceğe yönelik ahlaki hesaplar yapmak zorunda. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde; ABD ve Rusya kınama kararını veto ederken, bu aklıselime sahip olduğunun bir örneğini verdi. Avrupa Birliği ülkeleri onlarca yıl sonrasını hesaplayabilecek liderlerden mahrum oldukları için gereken reaksiyonu göstermekte gecikebilirler. Kategorik olarak karşı çıkmamaları bizim harekatımızın meşruluğu ile ilgili güzel bir delildir. Psikolojik harp anlamında konuyu başka yere çekenler olacaktır. Bizler de Mehmetçiğimize dua ederek görevimizi yerine getirdiğini varsayamayız. Bu silahların konuşacağı bir terörle mücadele değil. Biz şu zamana kadar terör örgütlerinin tüm ahlaksızlıklarını gördük. Bizim askerimizin vicdanı, din ve Türklük kavramlarından dolayı sahip oldukları hasletler vardır. Bu harekatı her yerde konuşmalıyız. Diyanet İşleri Başkanlığımız camilerde dualar okutuyor. Askerlerimiz operasyona giderken düğüne gidiyoruz diyorlar. Bu hep birlikte kazanılacak ‘Savaş' terörle mücadele operasyonudur. Bunu topyekun savaş mücadelesi haline getirmeliyiz. Her zaman dualarımız aslan parçalarımızla.' diye konuştu.