EKMEĞİNİ SEPETTEN ÇIKARIYOR
Yarım asırı geçkin sepet örerek geçimini sağlayan Fethiyeli Vedat Yaman, kaybolmaya yüz tutan sepetçiliği yaşatmaya çalışıyor. Topladığı hayıt ve kargı çubuklarından her türlü sepet ören Yaman, şimdilerde turistik tesislerden gelen masa ve abajur gibi talepleri de karşılıyor. Bu işi yapan hemen hemen kimsenin kalmadığını ifade eden Vedat Yaman, çırak aradığını ancak bulamadığını söylüyor. Gençlerin artık bu mesleğe rağbet etmediğini dile getiren sepetçi Vedat Yaman, 'Ben isterim ki bu mahallede insanlar yapsın. Ben bunu 55 senedir yapıyorum. Çocuklarım okuyor torunlarım var, onları okutuyoruz. Geçim zor olduğu için bunları yapıyoruz' dedi.
Fethiye Yeni Mahalle'de yaşayan ve 55 yıldır geçimini sepet örerek sağlayan 66 yaşındaki Vedat Yaman, sepetçilik mesleğinin ölmemesi için direndiğini söyledi. Teknolojiye karşı el emeği göz nuru ile değişik sepetler örerek kaybolmaya yüz tutmuş bu mesleği yaşatmaya çalışan Yaman, arıcılar için sepet kovan, sebze-meyve koymak için sele ve son zamanlarda da turistik işletmeler için değişik objeler de üretmeye başladı. Çeşitli dere kenarlarından ve yol kenarlarından temin ettiği hayıt ve kargı çubuklarını evine getirip burada örerek çeşitli sepetler ve eşyalar üreten Vedat Yaman, çırak bulamamak ve özellikle gençlerin bu mesleğe ilgi duymamasından yakınıyor.
ATA MESLEĞİNİ YAŞATIYORUM
Bu mesleği babasından öğrendiğini, çocuklarını ve torunlarını yetiştirip okuttuğunu ifade eden sepet ustası Vedat Yaman “Bu ata mesleği, burada mahallemizde herkes bu mesleği yaparlardı ama artık yapan hiç kimse kalmadı, bir ben kaldım. Bazı arkadaşlara “Gelin, yapalım” diye çok rica ediyorum ama “Yok, biz uğraşamayız” diyorlar. Gerçekten de uğraşılacak gibi değil. Malzemeyi bulmak çok zor: Ören, Paşalı, Sazak, Ortaköy, Kayadibi, Saklıkent gibi yerlere gidiyoruz, birkaç parça hayıt buluyoruz. Yani emeğimizi kurtarmıyor. Ne yapacağız? Mesela bir arkadaş “Bir değişiklik olsun, kargıdan avize yapalım” dedi. Yetmemiş, şimdi yine gelecek avize yapmaya devam edeceğiz. Yine değişiklik olsun diye masa sipariş ettiler. Bizi etkinliklere davet ediyorlar. Kaybolmaya yüz tutmuş sepetçiliği oralarda gösteriyoruz. Ben isterim ki bu mahallede insanlar yapsın. Ben bunu 55 senedir yapıyorum. Çocuklarım okuyor; torunlarım var, onları okutuyoruz. Geçim zor olduğu için bunları yapıyoruz. Kazancımızdan çok memnun değiliz, emeğimizi kurtarmıyor. Ama kalkıp da 50 liralık bir ürüne 100 lira demek olmaz. Kargımız var ama hayıtımız yok. Çırak aradığımıza dair bir yazımız vardı fakat 1 aydan beri hiç gelen olmadı. Gelenler etkinlik amacıyla geliyorlar, “Bugün bunu bize öğret” diyorlar. Gelenlerle hayıtın kesildiği yere gittik, gösterdik o arkadaşlarımıza. Merak edenler çok ama sürdürmek için değil. Etkinlik olarak düşünüyorlar ama kazanç olarak düşünmüyorlar” diye konuştu.