Eğitim-Sen öğretmen okullarının kuruluşunun 173. yıldönümünü kutladı
Eğitim-Sen öğretmen okullarının kuruluşunun 173. yılını Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran Eğitim-Sen adına yayınladığı açıklama ile kutladı. Açıklamada 'Dünyanın hiçbir ülkesinde öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin değerinin Türkiye'deki kadar düşmesine neden olan, öğretmenlerin emeğini yok sayan bir iktidar ve eğitim yönetimi görmek mümkün değildir' ifadeleri dikkat çekti.
Eğitim-Sen öğretmen okullarının kuruluşunun 173. Yılını Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran Eğitim-Sen adına yayınladığı açıklama ile kutladı. Öğretmenlik mesleğinin gün geçtikçe kötüye gittiğini belirten Savran, salgında öğretmenlerin öğrencilerinin umutlarını büyütmek için çabaladığını ve tüm engellere ve zorluklara rağmen mucizeler yarattığını belirtti. Yapılan açıklamada, “ Türkiye'de öğretmen yetiştirme alanında önemli ve kalıcı bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun 173. yılı kutlanıyor. 1838 yılında, II. Mahmut döneminde çocukların “rüşt” (erginlik) yaşına kadar okuyabilmeleri için Ortaokul düzeyinde Rüştiyeler açılmış, çocuklar ergenlik yaşına kadar bu okullarda öğrenim görmüşlerdir. 16 Mart 1848 tarihinde Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli Darül Muallimin-i Rüşdi adını taşıyan okullar kurulmuştur. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve bugüne kadar her yıl 16 Mart tarihi öğretmen okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır.
Öğretmenlik mesleği ülkemizde uzun yıllar cazip ve saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesinde 173 yıl önce kurulan öğretmen okullarının ve bu okullardaki eğitim felsefesinin payı büyüktür. Eğitime, çocuklarımıza çok daha fazla önem vermek gerektiğinin sürekli vurgulandığı son 19 yıl içinde, öğretmenlik mesleği ve eğitim emekçilerinin emeği tarihte hiç olmadığı kadar değersizleştirilmiş, eğitimciler sık sık baskıya ve şiddete maruz bırakılmıştır.
Eğitim sisteminin, Öğretmen Okulları deneyiminin yarattığı değerler sayesinde yaşanan sorunlara rağmen bugünlere kadar gelebilmesi bile başlı başına bir başarı olarak görülmelidir. Türkiye'de eğitim sistemi her geçen gün artan bir şekilde dini vakıflar ve cemaatlerin faaliyet alanı haline getirilirken, siyasi iktidarın yoğun siyasal-ideolojik kuşatması sürmektedir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin değerinin Türkiye'deki kadar düşmesine neden olan, öğretmenlerin emeğini yok sayan bir iktidar ve eğitim yönetimi görmek mümkün değildir.
Haklarımız yok sayılsa da emeğimiz değersizleştirilmeye çalışılsa da geleceğimiz belirsizliğe mahkûm edilse de inanıyoruz ki hep birlikte ve yan yana durduğumuz müddetçe başarılı olabilir, bu gidişatı değiştirebiliriz. El ele verip, umudumuzu güçlendirelim. Salgında öğretmenler öğrencilerinin umutlarını büyütmek için çabalıyor, tüm engellere ve zorluklara rağmen mucizeler yaratıyor. 173. yılda da aydınlık yarınlar için mücadeleye devam ediyoruz.
Türkiye'de eğitimin ve öğretmen yetiştirme sisteminin yaratılmasında ve sürdürülmesinde önemli yerleri olan Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri gibi deneyimlerin yarattığı değerleri savunmak, yaşadığımız tüm olumsuzluklara, haksızlıklara, hukuksuzluklara, ihraçlara, baskı, sürgün ve tehditlere rağmen “Nitelikli eğitim için, nitelikli öğretmen” anlayışını hayata geçirmek, Eğitim Sen'in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevleri arasındadır.
Eğitim Sen olarak, öğretmen okulları geleneğinin yarattığı değerleri savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Başta eğitim sistemi olmak üzere tüm toplumsal yaşamı kuşatan ve kendi ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenlere karşı yürüttüğümüz mücadeleyi sürdürme kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz” ifadeleri yer aldı.(GÜLYÜZ YURDAGÜL SIRT)