DENİZLİSPOR BAŞKANI ÇETİN VE AİLESİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde Denizlispor Başkanı Ali Çetin ile ailesinin balık halinde bir restorandaki rezervasyon yüzünden çıkan kavga sonrası polislerin de karıştığı olaya ilişkin davanın ikinci duruşması Fethiye Adliye Sarayı'nda gerçekleştirildi.
Denizlispor Başkanı Ali Çetin, tatil için eşi ve çocuklarıyla geldiği Fethiye'de, balık halindeki bir restorantta rezervasyon yüzünden çıkan tartışmada polislerin de karıştığı, olaya ilişkin davanın ikinci duruşması Fethiye 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Olay 14 Ağustos 2019'da Fethiye Balık Hali'nde meydana geldi. Kurban Bayramı tatili için eşi Sevil, oğulları Nuri ve Evrim Çetin ile birlikte Fethiye'ye gelen Denizlispor Başkanı Ali Çetin, balık restorantta akşam yemeği yemek istedi. İddiaya göre, Çetin ile restoran yöneticileri arasında masa rezervasyonu konusunda tartışma çıktı. Restorant sahibi Ali Çetin'i balık hali dışına çıkarıp kendisinden tartışma yaşanmamasını istedi. Başkan Çetin'in ısrarı ile tartışma, karşılıklı küfürlerle büyüdü. Bunun üzerine Çetin ve beraberindekiler restorandan ayrılırken, tartışma cadde üzerinde de devam etti. Olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Çetin ve oğulları polis aracına bindirilip gözaltına alınmak istenince arbede yaşandı. Fethiye Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Çetin ve oğulları daha sonra serbest bırakıldı. Emniyet müdürlüğünde darp edildiklerini öne süren Çetin ve oğulları polislerden, olayda görev alan polisler ise Çetin ve oğullarından şikayetçi oldu. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Emniyet Müdürlüğü'ndeki kamera kayıtlarını incelenmesinin ardından Çetin ve oğulları hakkında ‘Kamu malına zarar verme, kamu görevlisine hakaret, görevi yaptırmamak için direnme', polis memurları Vedat İ., Mehmet K. ve Özer Y. hakkında ise ‘Kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' suçlarından Fethiye 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın ikinci duruşmasına, Denizlispor Başkanı Ali Çetin, eşi Sevil Çetin, oğlu Evrim Çetin, polis memurları ve tarafların avukatları katıldı.
ANNELİK İÇGÜDÜSÜYLE MÜDAHALE ETTİM
Duruşmada üstüne atılı suçlamaları kabul etmediğini belirten Başkan Ali Çetin'in eşi Sevil Çetin, “Biz ailecek ve bir aile daha arkadaşlarla beraber balık restoranta gitmiştik. Masalar birleştirildi. Oturduk. Eşim lavaboya gitmişti. Gelmeyince büyük oğlum ve misafir olan arkadaşlardan kalkanlar oldu. En son ben ve küçük oğlum kalktık. Eşime biber gazı sıkıldığını gördük. Yüzünü yıkarken gördüm. O esnada büyük oğluma da aynı şey yapıldı. Arbede yaşandı. Eşime saldırdılar. Küçük oğlum avukat olmasına rağmen “buna hakkınız yok” demesine rağmen ona da biber gazı sıkıldı. Ters kelepçe takıldı. Hem eşime hem çocuklarıma ters kelepçe yapılırken İlyas E. Ve iki polis, oğlum Nuri Çetin'i yere yatırıp dizini başının üzerine koyup sıkıştırıp onun nefes alamadığını görünce diğer memurun o sırada ters kelepçe yaptığını izleyince annelik içgüdüsüyle müdahale ettim. Polis memurları, çocuklarımı ve eşimi götürdüler. Hastaneye gittiğimizde çocuklarım bagaja oturtulmuş elleri kelepçeliydi. Eşim hastanede eli yüzü mor içindeydi götürülürken elinde, yüzünde darp izi yoktu. Eşimi ve çocuklarımı görünce baygınlık geçirdim. Balık halinin önünde eşimi götürürlerken eşim “Yapmayın, benim bu hafta sonu maçımız var. Bakan gelecek, cumhurbaşkanı gelecek” şeklinde sözler söyledi. Memurlardan birisi küfretti. Mahkeme hakimi Sevil Çetin'e olay yerinden bir fotoğraf göstererek bu kişinin kendisi olup olmadığını sordu. Sevil Çetin, fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu belirtip “Buradaki müdahale, çocuğumu kurtarmak içindir. Bir anne olarak her anne böyle bir durumda benim yaptığım müdahaleyi yapardı” dedi.
POLİS MEMURU ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmada müşteki trafik polisi Özkan M. de soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin doğu olduğunu belirterek “Polis arkadaşların takviye istemesi üzerine olay yerine geldik. İki polis arkadaş vardı. Başkan olduğunu beyan eden birisi hakaret ediyordu. Bana sadece birisi müdahalede bulundu. Kamera kayıtlarında mevcuttur. Şikayetçiyim” dedi.
BAŞKAN HAKARETLER SAVURDU
Tanık Salih S. beyanında “Olay günü balık pazarının batı kapısından kalabalık bir grup birbirlerine hakaret ederek caddeye çıktı. Caddede 50-60 kişi oldu. Bir trafik polisi gördüm, dağılmalarını söyledi. En öndeki kişi omuzuyla polisi itekledi. Geri düşer gibi olan polis, ona biber gazı sıktı. Nasıl biber gazı sıkarsınız diye küfürlerle bağırmaya başladı. Oğlu olduğunu sonradan öğrendiğim buradaki kişi ben avukatım, böyle yapamazsınız. Biber gazı sıkamazsınız diyerek babasını savundu. Hakaret artınca çevredekiler bazen polisi koruyordu, bazen karşı tarafa gitmek istiyordu. Trafik polisi müdahale ettirmedi. Ekip çağırdık dedi. Ekipler, geldi. Başkan “milletvekilini arayın, valiyi arayın, müdahale ettirmeyin şeklinde ifadelerde bulundu. Ali bey ilk etapta küfürler ediyordu. Fethiyelilere de küfür etti. Hatta kendi arkadaşları bile Ali beye telkinlerde bulunmaya başladı. Başkan ve oğlu bunun hesabını soracağım diyordu. Takviye polisler geldi. Ali Çetin'i gözaltına almak istiyordu. Bunlar binmiyordu. Yanındakiler de Ali beyi polise vermek istemiyordu. Arbede yaşandı. Bu anda vatandaşlar da bunların üzerine yürüdü. Herkes birbirine yumruk salladı. Vatandaşlar çoğalınca polisler, kelepçeyi takıp arabaya götürdüler” dedi.
BAŞKAN FETHİYELİLERE KÜFÜR ETTİ
Tanık olarak dinlenen Selçuk Ç. ise “İki polis tartışan kalabalığa yaklaşıp ayırmak istedi. Bu sırada Ali bey, Fethiyelilere defalarca küfür etti. Vatandaşın tepkisi üzerine iki polis yetersiz kaldı ve takviye kuvvet çağırdı. Takviye kuvvet geldikten sonra Ali beyi götürmek istedi. Gitmemekte direndi. Avukat oğlu da polislere hakaret etti” ifadelerini kullandı.
POLİŞS SAKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞTI
Tanık Turgay K. ise beyanında “Tartışanları görünce ayırmak için girdim. Polis abiler sakinleştirmeye çalışıyordu. Hakaret ve tehditleri duydum. Huzurdaki Ali bey, hakaret ve tehditlerde bulundu. Diğerlerinden hakaret ve tehdit duymadım” dedi.
ALKOLÜN ETKİSİYLE POLİSLERE DİRENDİ
Tanık Bülent E. ise beyanında, tartışmanın rezervasyonlu olan masaya oturulmak istenmesinden çıktığını belirterek “ Restoran sahibi, başkanı kibarca balık hali dışına davet etti. Yanında Çetin'in ailesi de vardı. Başkanın ses tonları yükselmeye başladı. Hakaretler etti. Oradaki halkın da tepkisi oluştu, çünkü başkan Fethiye halkına küfür etti. Esnaflar ve polis arkadaşlar sakinleştirmeye çalıştı. Polisler, başkanı araca davet ettiler. Alkolün etkisiyle polislere direnmeye başladı. Biber gazı ilk sıkıldığında orada değildim” şeklinde konuştu.
FETHİYE HALKINA KÜFÜR ETMEDİM
Sanık Ali Çetin, tanık beyanlarının dördünün de farklı olduğunu belirterek “Fethiye halkıyla ilgili buradaki insanların hepsinden daha fazla Fethiyeli arkadaşlarım vardır. Fethiye halkından alıp veremediğim yoktur. Fethiye halkına küfür etmedim. Ömrümün 20 yılı burada geçmiştir. Yalan beyanda bulunan tanıklardan davacıyım” dedi.
CD ASILLARI İZLENSİN
Başkan Ali Çetin'in oğlu Evrim Çetin ise “Mahkemeden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini şikayetçi olduğumuz işkence hususlar hakkında dava açılmasını, cd izleme tutanaklarında bana, abime ve babama karşı atılan tekmelerin sayısı belirli değildir. CD asıllarının izlenmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya gelmeyen tanıklara zorla getirme emri çıkarılmasına, bazı delillerin tespiti için talimat yazılmasına karar vererek duruşmayı ileri tarihe erteledi.
BAŞKAN ÇETİN, “YALANCI ŞAHİTLERDEN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM”
Denizlispor başkanlığına yeniden seçilen Ali Çetin, duruşma sonrası yaptığı açıklamada “Devletimiz ve hukuk en doğru kararı verecektir. Adaletin yerini bulacağından eminim. Bugünkü duruşmada tanıkların çelişkili ifadeleri vardı. Yalancı şahitlerden de şikayetçi olacağım” diye konuştu.
BAŞKAN ALİ ÇETİN NE DEMİŞTİ ?
Başkan Ali Çetin ilk duruşmada “Fethiye'de Balık Hali'ndeki restorana 8 kişi geldiklerini, oturdukları masadan kaldırılmak istenince restoran işletmecileri ile başlayan gerginliğin büyüdüğünü söylemişti. Tartışmaya daha sonra olay yerine gelen polislerinde dahil olduğunu anlatan Başkan Çetin, “Bir polis benim kolumu tuttu. Diğeri yüzüme biber gazı sıktı. Yanımdaki oğluma da müdahale edildi. Bunu görünce annesi ve ben onu kurtarmaya çalıştık. Bu sırada polis sayısı arttı ve beni dövmeye başladılar. Bunun üzerine kulüp başkanı olduğumu söyledim. ‘Galatasaray ile maçımız var vurmayın' dedim. Bizi emniyete götürdüler. Emniyette önce çocuklarımı, ardından beni dövdüler. Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiğim söyleniyor. Ben kendisiyle en az 30 kez görüşmüşümdür. Hakaret iddiası doğru değildir. Ben küfür etmedim. Polisler küfür etti” demişti.