DEMİRTAŞ ADAY ADAYLIĞINI DUYURDU

DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah Çay, bazı il yöneticileri, Milas İlçe Başkanlığı'na atanması beklenen Nazmi Yükselen, partinin Muğla genelindeki ilçelerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere Muğla Milletvekili Aday Adayı olarak katılan; Mehmet Billorer, Muhammet Çiçek, Fatma Özalp Ak, Mehmet Ali Atabay, Çetin Tatlı, Mehmet Billorer, Serkan Özçelik, Nazım Çelik, Bilal Baykan, Nesrin Çoban, Emel Tepecik, Gelecek Partisi Milas İlçe Başkanı Murat Sodra, Demokrat Parti Milas İlçe Başkanı Azmi Peker, S.S. 153 Nolu Milas Tariş Zeytinyağı Satış Kooperatifi Başkanı Kamil Gül, bazı mahalle muhtarları ile parti üyeleriyle aday adayı Demirtaş'ın yakınları katıldığı tanıtım programı, İl Başkanı Emrah Çay ve partinin il ve ilçe yöneticileriyle milletvekili aday adayları, Milas Şehir Parkı'nın bulunduğu kavşaktan parti binasına kadar Milaslıları selamlayarak geldiler. Aday tanıtım programının açılış konuşmasını yapan Nazmi Yükselen, Süleyman Demirtaş ile 3 yıl önce yola birlikte çıktıklarını, bu süreçte partiyi Milas'ta ve il genelinde tüm il ve ilçe yönetimleriyle birlikte layıkıyla temsil ettiklerini belirterek; “Birlikte yola çıktığımız kurucu ilçe başkanımız Süleyman Demirtaş, şimdi yeni bir yola çıkıyor. Elbette hem Süleyman arkadaşımızın hem de partimizin diğer aday adaylarının, listeler kesinleştikten sonra adaylarımızın sonuna kadar yanında olacağız ve elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Çünkü biz bu davaya birlikte inandık ve birlikte yola çıktık.
Başta Süleyman arkadaşımız olmak üzere tüm aday adaylarımıza başarılar diliyoruz. Onlardan aldığımız bayrağı daha yukarılara taşımak için her türlü çabayı göstereceğiz” diyerek tüm katılımcılara teşekkür ederek hoş geldiniz dedi.
Yükselen'in ardından kürsüye gelen DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah Çay; “Milas İlçe Başkanlığı görevinden istifasını sunmuş olan değerli dostum Süleyman kardeşim, 28. Dönem milletvekilliği için de başvurusunu yaptı. Partimiz 3'ncü yılını yeni doldurdu. Bu süreçte Muğla'da ve Türkiye'de büyük bir ivme kazandı. Bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Önceliğimiz memleket ve millet diyerek insan odaklı çıktığımız bu kutsal yolda damla damla büyüyor, emin adımlarla iktidara yürüyoruz.
Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan'ın liderliğinde ciddi emeklerle ortaya koyduğumuz ve her biri ülkemizin nefes borusu olacak eylem planlarımızla neyi nasıl yapacağımızı takvimlendirerek ortaya koyduk. Bu eylem planlarını hem kamuoyu ile paylaştık hem de diğer siyasi partilerle… Çünkü bizim bir hayalimiz var. Kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı, yargının tarafsız ve bağımsızlığı ile hukuk güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığı, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin hakim olduğu, uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde temel insan haklarının, başta ifade özgürlüğü ve basın özgülüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı; şiddet, korku, baskı, ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılığın yaşanmadığı, etkili, saydam ve hesap verebilir kamu yönetimini hayata geçirdiği bir Türkiye hayali…
Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe güvenle baktığı, milletimizin barış ve huzur içinde yaşayacağı saygın ve güçlü bir Türkiye idealini gerçekleştirmek için bu görevlerdeyiz” diyerek, Demirtaş'a ve tüm aday adaylarına başarılar diledi.
Düzenlenen tanıtım programında son konuşmayı, DEVA Partisi Muğla Milletvekili Aday Adayı Süleyman Demirtaş yaptı.
Demirtaş; “Yüzüncü yılını büyük bir gurur ve coşkuyla kutladığımız, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘bağımsızlık benim karakterimdir' sözünü yaşantısıyla demokrasiye ve cumhuriyete sevdalı çok değerli Milaslı ve Muğlalı hemşehrilerim.
Öncelikle hepinizi en içten saygılarımla ve kalbi duygularımla selamlıyorum.
Bugün burada olmanızla şahsıma ve partime gösterdiğiniz teveccüh için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Konuşmamın başında da söylediğim gibi cumhuriyetimizin 100 yılındayız. Ve bu dönemde cumhuriyetimizi ve ülkemizi ikinci yüzyıla en iyi şekilde taşımak, milletimizi hak ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak için 14 Mayıs'ta önümüze bir fırsat gelecek.
Bundan önceki seçimlerde de hepiniz hatırlayacaksınız; ‘en önemli seçim' denilirdi. İşte o söz bugün tam da bu seçimde vücut bulacak. Çok klasik gibi görünse de gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağız.
Peki nedir bu 14 Mayıs'taki seçimi diğer seçimlerden ayıran özellik?
14 Mayısta her şeyden önce bu ülkenin seçmenleri olarak bir şeye karar vereceğiz. Ya 5 yıldır yönetildiğimiz gibi tek adamlık rejiminin devamı için oy kullanacağız ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin duvarında yazıldığı gibi ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünün yeniden bu ülkede vücut bulmasını sağlayacağız.
Elbette her siyasi parti seçimlere katılmak ve iktidar olmak için çalışmalarını sürdürür. Teşkilatlarını kurar, yönetim kademelerini oluşturur, adaylarını seçmenin huzuruna çıkarır. Partisinin programını, karşı karşıya kaldığımız sorunlara çözüm önerilerini seçmene aktarır ve ‘oyunuza talibiz' der. Buraya kadar olan demokraside olması gereken siyasi üslup ve nezakettir. Her siyasi parti veya aday yapacaklarını, planını-programını anlatır. Seçmen de sandığa giderek oyunu kullanır. Kimine ülkeyi yönetme görevini verir, kimine de seni yetersiz buldum biraz daha çalış mesajını verir.
Bu ülkede yaşayan yaklaşık 85 milyon her Türk vatandaşının siyasi partilerde görev alma, aday olma hakkı vardır ve bu hak kutsaldır. Bu şehirde doğmuş büyümüş, ekmeğini bu topraklarda kazanmış bir kardeşiniz olarak ben de bugün karşınıza milletvekili aday adayı olarak çıktım.
Henüz bugün aday adayıyım önümüzdeki günlerde genel merkezimizin takdir etmesiyle sıralamalar belli olacak belki de karşınıza Muğla milletvekili adayı olarak çıkacağım ve sizlerden bu şehre ve sizlere en iyi şekilde hizmet edeceğime olan inancımla destek isteyeceğim. Şimdilik bu hakkım saklı kalsın. Bugün sizlerden sadece bu ülkenin geleceği için, çocuklarınızın, torunlarınızın daha aydınlık, daha çağdaş, daha müreffeh bir ülkede yaşaması, demokrasinin ve cumhuriyetin faziletlerini tam anlamıyla özümseyerek gelecek yüzyıllara bu ülkenin yaşanabilir bir ülke olarak taşınması için sizlerden vicdanınızla doğru bir karar vermenizi istiyorum. Ya 5 yıldır ne olduğu anlaşılamayan bu ucube sistemin devamına oy vereceğiz ya da demokrasiye aşık bir Muğla olarak, cumhuriyetimizi sadece 100. yılında değil gelecek yüzyıllarda da taçlandıracak bir sisteme evet diyeceğiz
Rahmetli başbakanımız Adnan Menderes 1950 de ki seçimlerde ‘yeter söz milletindir' demişti. İşte o söz 73 yıl sonra 14 Mayıs'ta bir kere daha sandığa yansıyacak.
Dünyanın hiçbir demokratik ilkesinde olmayan partili cumhurbaşkanı sisteminin 5 yılda ülkeyi ve 85 milyonu nereden nereye getirdiğini hep birlikte gördük.
Eğer 14 Mayıs'ta bir daha bu sistem için evet dersek bir 5 yıl sonra demokratik bir seçim süreci yaşar mıyız doğrusu emin değilim. Sadece ben değil emin olun milyonlarca insan da benim gibi düşünüyor. Çünkü yaşadıklarımız bize böyle bir öngörüyü işaret ediyor.
Milyonlarca sığınmacıya harcanan milyar dolarları kendi ülkesinin ve milletinin geleceği için harcamaktan kaçınan bir sistemin neyine evet diyeceğiz?
11 ilde meydana gelen depremin üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen hala çadıra ulaşamayan, hijyen koşullarını bulamayan vatandaşların yaşadığı bu sıkıntılara çözüm üretemeyen bu tek adam sisteminin nesine evet diyeceğiz?
157 yıllık dünyanın en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Kızılay'ı şirketleştiren, depremin 3 gününde ücretsiz dağıtması gereken çadırları parayla birtakım oluşumlara satanlara göz yuman bir zihniyete nasıl güveneceğiz?
Son 5 yılda bu ülkenin insanı çok kara gün gördü. Kimi zaman depremde, kimi zaman selde, kimi zaman madende göçük altında kalarak hayatını kaybetti. Ne yazık ki bir tek kamu görevlisi sorumluluğu üzerine alıp görevinden istifa etmedi. Tersine suçu vatandaşa atmakta buldu. Çünkü bu ucube sistem buna izin veriyor. Bırakın hak ve hürriyet yoksunluklarını, eğitimde ve sosyal yaşamdaki eşitsizlikleri, gelir dağılımındaki adaletsizlikleri, az önce saydığım nedenler bile bu sisteme hayır dememiz için yeterlidir.
Deva Partisi'nin de içinde bulunduğu ve halk arasında 6'lı masa olarak bilinen oluşumun bütün mücadelesi işte bu tek adam rejiminin ortadan kalkması ve yeniden demokratik, laik, cumhuriyet ilkelerine sadık parlamenter sisteme, hem de güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geri dönüşü sağlamak.
Masadaki 6 lider yaklaşık 2 yıldır 14 Mayıs'tan sonraki sürecin ve dönemin hazırlıklarını yapıyor. A'dan z'ye, iğneden ipliğe her şey düşünülerek planlanıyor. İşte bu nedenle 14 Mayıs seçimleri, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olma özelliğini taşıyor.
Cumhur ittifakını oluşturan partiler özellikle de 20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AK parti iktidarı kendi beceriksizlerini örtbas etmek için millet ittifakını karalamaya, çeşitli yakıştırmalarla lekelemeye çalışsa da Aziz milletimizin feraseti bunlara bir daha iktidar yetkisi vermeyecek. Bunu görüyor ve buna olan inancımız her geçen süre daha da artıyor.
Değerli hemşehrilerim.
Yüksek Seçim Kurulu'na kesin listelerin verilmesinin ardından elbette ülkemizin ve milletimizin geleceğine dönük projelerimizi daha detaylı bir şekilde sizlerle paylaşacağız. Muğla özelinde ise elbette genel politikaların yanı sıra düşüncelerimiz, hazırladığımız projelerimiz mevcut. Zamanı geldiğinde onları detaylı bir şekilde paylaşacağız. Bizler, bu davaya inanarak yola çıktık. Elbette yürüdüğümüz bu yolda sizlerin desteği bizler için çok önemli. Yaklaşık 3 yıllık ilçe başkanlığımda bu desteği sizlerden gördüm. Umuyorum ki daha fazlasını önümüzdeki süreçte de sizlerden göreceğim. Bu anlamda şimdiden tüm Milaslı ve Muğlalı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Rabbim hepimiz yar ve yardımcısı olsun.
Bir kez daha buraya kadar gelme nezaketini gösteren, telefonla arayan veya SMS göndererek kutlayan, destek sözü veren tüm Milaslı ve Muğlalı dostlarıma teşekkür ediyorum. Rabbim hepinizden razı olsun” diyerek Milaslılar başta olmak üzere tüm Muğlalılardan destek istedi.
Programın sonunda partinin tüm yöneticileri ve aday adayları toplu fotoğraf çektirdiler.