DEMİR:'AIDS HAKKINDA TOPLUMUMUZ BİLİNÇLENDİRİLMELİDİR'

Yazılı bir açıklama yapan CHP Muğla Milletvekili Prof Dr.Nurettin Demir 'İlk defa 1981 yılında ABD'ye Haiti'den gelen göçmenlerde görülen AIDS hastalığı, 1980'li yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayırımı yapmadan hızla yayılmaktadır. Hastalık pek çok ülkede ağırlıklı olarak korunmasız cinsel temas ve damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör ile bulaşmaktadır. Vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak başka hastalıklara da yatkın hale getiren AIDS hakkında farkındalık arttırmak amacıyla 1 Aralık Dünya AIDS günü olarak belirlenmiştir. 1 Aralık Dünya AIDS günü, HIV'in yayılması ve AIDS hastalığına karşın bilincin yükseltilmesi amacına adanmıştır'dedi. CHP Muğla Milletvekili Prof Dr.Nurettin Demir 'Türkiye'de ilk defa 1985 yılında görülen AIDS, diğer ülkeler gibi ülkemize de yerleşmiştir. AIDS ülkemizde genellikle kan nakli yapılanlarda, damar içi uyuşturucu kullananlarda, yurtdışına giden işçilerde, yabancı ülkelere öğrenim amacıyla giden öğrencilerde ve turistlerde görülen cinsellik, uyuşturucu madde kullanımı ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar yoluyla görülmektedir. Dünyada HIV virüsü taşıyan hasta sayısı azalırken, Türkiye de tam tersine bir artış eğilimi gözlemlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 2,6 milyonu çocuk hasta olmak üzere, 37 milyon kişi HIV virüsüyle enfekte durumdadır. Bugüne kadar 34 milyon kişi de AIDS ilişkili sebeplerden hayatını kaybetmiştir. 2014'te dünya genelinde 2 milyon yeni hasta tespit edilmiş, 1,2 milyon kişinin de bu nedenle yaşamı sonlanmıştır. Sağlık Bakanlığı verileri de benzer şekilde AIDS rakamlarının arttığına dikkat çekmektedir. 2014 yılında 9 bin 582 kişide HIV virüsünün, 2015 yılı sonunda bu rakamın 11 bini geçebileceği ifade edilmektedir. Hasta sayısı son 4 yıl içerisinde hızla artarken, Türkiye'de halen her gün 6 yeni hasta tespit edilmektedir. Türkiye'deki bu artışın en önemli nedenlerinden birisi de son yıllarda göçmen krizinin geldiği boyut ve göçmenlerin Türkiye'de gerçekten hijyen açısından kötü durumda yaşamak zorunda kalmalarıdır. Özellikle kampların dışında yaşayanların sosyo ekonomik durumlarının kötü oluşu, onları birtakım enfeksiyon hastalıkları açısından da riskli hale getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ile Avrupa Hastalık Önleme Kontrol Merkezi'nin ortaklaşa açıkladığı rapora göre, göçmenlerin her türlü tehlikeyi göze alarak ulaşmaya çalıştıkları Avrupa'da HIV'in bulaştığı kişilerin sayısı geçen yıl rekor seviyelere ulaşmıştır. Avrupa kıtasındaki 53 ülkede 2014 yılında 142 bin yeni HIV vakasının tespit edildiği belirtilmiştir. Göçmenler arasında HIV tanısı konulanların sayısının ise geçen 10 yılda gerilemesine rağmen, göçmenler Avrupa'ya geldikten sonra virüsün bulaştığı ortaya konulmaktadır. Bu anlamda göçmen sorununun çözümü insan sağlığı açısından da büyük önem taşımakta, bu durumun özellikle kıyı bölgelerinde bu sorunun daha da önemli hale geldiği göz önüne alındığında turizmi de olumsuz etkileyeceği görülmektedir. Bu nedenlerle turizmimizin geleceği, insanlarımızın sağlığı için yasadışı fuhuş, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı konusunda yeterli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Ayrıca HIV virüsünün bulaşmasının önlenmesi konusunda bilinçlenme ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Bunun yanında AİDS olan hastaların sağlık sorunlarının başka alanlara yansımasından dolayı mağdur edilmeleri ve bu konuda ayrımcılık yapılması önlenmelidir'dedi.