CUMHURİYET KADINLARINDAN 'MÜFREDAT' İLE İLGİLİ SUNUM…

CUMHURİYET KADINLARINDAN 'MÜFREDAT' İLE İLGİLİ SUNUM…

  • 1464
TAKİP ET
Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi yönetimi tarafından kahvaltılı bir seminer programı düzenlendi. Yoğun katılımın ve ilginin olduğu programa; ADD Fethiye şubesi yönetimi ve üyeleri, CHP ilçe yönetimi ile CHP Fethiye Kadın Kolları yönetimi, Eğitim-İş Fethiye temsilcileri ile davetliler katıldılar. Programa Marmaris'ten de katılım oldu. Kahvaltıdan sonra düzenlenen seminerde; yeni eğitim ve öğretim döneminde değişen müfredat ile ilgili bir sunum yapıldı. Sunumda; Eğitim-İş Fethiye İlçe temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi İstem Altınçekiç ile Eğitim İş Fethiye temsilciliği başkanı ve Muğla şube sekreteri Uğurcan Küçükala; Milli Eğitim Bakanlığını yeni müfredatı ile ilgili birer konuşma yaptılar…'YARGI KARARLARINI, ANAYASAYI HİÇE SAYAN BİR YAPI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''Bu güzel Cumartesi gününde sizlerin içinizi karartmak istemiyorum ama anlatmak zorundayım ve maalesef ki; içiniz kararacak diyen' Uğurcan Küçükala konuşmasında; yeni müfredat olarak adlandırılan müfredatın çocukluğumuzda okuduğumuz müfredatın aynısı olduğunu fakat Atatürk'ün resmen cımbız ile çıkartılarak 'yeni' adı verdikleri Atatürksüz bir müfredata dönüştürdüklerini, söyledi. Uğurcan Küçükala 'Anayasa'da belirtildiği gibi Türkiye Cumhuriyetinin Milli Eğitim sisteminin temelini Atatürk ve Atatürk İnkılapları oluşturmaktadır. Atatürk ve Atatürkçülük konularını ders kitaplarında işlemek zorundasınız. Eğitim-İş olarak araştırdık. Bununla ilgili çalışmalarımız var ve bir dava açtık. 02.06.2016 tarihinde açtığımız dava ile ilgili Danıştay bir karar vermiş. Danıştay'ın verdiği kararda yönetici atamalarında 'Atatürk İlke ve İnkılaplarına Bağlılık' şartı yazmaktadır. Bunu kaldırdılar. Bunu kaldırmaları üzerine biz; Eğitim-İş olarak bir dava daha açtık ve Danıştay 2016'ta 'Evet' dedi; Türk Milli Eğitiminin temeli Atatürk İlke ve İnkılaplarıdır, dedi. Yargı kararlarını, Anayasayı hiçe sayan bir yapı ile karşı karşıyayız. Umutsuzluk kesinlikle yok, Eğitim-İş olarak hukuki mücadelemiz devam edecektir' dedi. 'BİZ GÜLMEYE BAŞLADIK'Konuşmasına devam eden Küçükala 'Milli Eğitim sisteminde bu güne kadar 6 bakan ve 11 sistem değişti, deniliyor. SBS diye bir sistem vardı. Hatırlarsınız; öğrenciler 8. Sınıfta sınava giriyordu. Bakan dedi ki; çocukları son sınıfta dershanelere mahkum ediyoruz. Biz bunu 6, 7 ve 8. Sınıflarda alalım, dershaneye mahkum olmasın, dedi. Çocuklar 4. Sınıftan itibaren dershaneye gitmeye başladılar. Arkasından Nimet Çubukçu Milli Eğitim bakanı oldu. Üçlü sınav çok kötü dedi ve sistemi değiştirdi. Tek 8. Sınıfta sınava girsin dediler. Çubukçu'dan sonra Nabi Avcı geldi. İlk öğretmen bakanımızdı. Umutlandık fakat öğretmen olmayandan beter çıktı. Avcı'da Teog'u getirdi. Teog çok iyidir dedi şimdi de teog'u kaldırdılar. Şimdi şunu anlayabiliriz. Aynı hükümetin bir bakanının görüşü diğeri ile tutmayabilir ama aynı bakanın bir dediği ile bir dediğinin tutmaması daha vahimdir. O konuda AKP iktidarı ilerleme gösterdi. Şimdi son bakanımız eski savunma bakanı İsmet Yılmaz. Biz bu milli eğitimin durumuna aslında güleceğiz ve biz gülmeye başladık. Çünkü bunların yöneticilerinin % 90'ı İmam Hatip mezunu, Eğitim Bir-Sen üyesi ve AKP'li arkadaşlar. Yöneticilerin hiç birisi eğitim ve öğretim dönemine çok iyi başladık demedi; hepsi başka bir muhalif sendikanın temsilcilerine sistemi kötülediler. Gelin bunu dışarıda söyleyin. Dışarıda söyleyemiyorlar. Hiç kimsenin memnun olmadığı bir sistemle gidiyoruz. Cumhuriyet Kadınları Derneği Fethiye şubesi başkanı Dr. Nalan Ünal'da konuşmasında CKD'nin faaliyetleri hakkında bilgi vererek 'tüzüğümüzün ana maddesi; Atatürk İlke ve İnkılapları temelinde ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızı korumak, olmaktadır. Senelerdir bu amaçla çalışmaktayız. Ekonomik bağımsızlıkla ilgili olarak yerel tohum konusunda çalışmalarımız var. Atatürk ve Atatürk inkılapları ile bağımsızlığımızı elimizden almaya çalışan siyasi güçlerle mücadele etmekteyiz. Bu amaçlarla eğitim ve laikliğe büyük bir önem veriyoruz ve sahip çıkıyoruz. Eğer laiklik olursa gerçek bir bilim ve eğitim olur. Defalarca değişen eğitim sistemi ve Atatürksüz Müfredat ile ilgili bir program düzenledik. Katılımdan dolayı çok teşekkür ediyorum' dedi.

Bakmadan Geçme