CHP YDK Üyesi Av. Remzi Kaymaz, 'Değişimi yaymak en büyük görevimiz'

CHP Muğla İl Başkanı Av. Zekican Balcı tarafından düzenlenen ve Parti Meclis üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Av. Remzi Kazmaz'ın katılımı ile gerçekleşen Muğla basın mensupları ile tanışma ve değerlendirme toplantısında konuşan YDK Üyesi Av. Remzi Kaymaz, çeşitli açıklamalarda bulundu.

  • 955
TAKİP ET

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanlık görevine Özgür Özel'in gelmesinin ardından “Değişim rüzgârını yerel seçimlerden sonra Türkiye sahasına yaymak en büyük görevimiz olsun” diyen CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Av. Remzi Kazmaz, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Önümüzdeki günlerde sokakta olacağız ve o sokaklarda birbirini daha iyi tanıyacağız. Zaten 38. Kurultayda alınan sonucu bana sordukları zaman ben tek cevap veriyorum. Bu iş sokakta değil, orada sadece anlık heyecanlarla beraber demokrasi müzadesi var. Ama bir alışkanlık vardı. Âtıl bir durumda olan örgütümüzün bu kurultaydan sonra o heyecanını ben hem salonda hem sokakta gördüm. o vesileyle sokakta alacağımız her türlü olumlu sonuç, demokrasi ve hukuk devletini inşa süresinde bir tuğla taş olacaktır. O nedenle ben bugünden itibaren ben sokaktayım bunu bilin. Ben kimim? Bana kimileri Muğlalı diyor, kimileri Rizeli diyor, kimileri İstanbullu diyor. Öncelikle Türkiyeliyim ve dünyalıyım. Hesabını yapmak isterseniz 25 yılım Muğla'da geçti. 10-15 yıl arası okul okudum İstanbul Hukuk'ta ve avukatlığı orada yaptım. Geri kalanı da Rize'de. Yaş 60, o hesabı siz yapın. Eğer yaşa vuruyorsanız, süreye vuruyorsanız buralıyım. Doğduğum yer Rize, doyduğum yer Muğla. Ortak yanımzı ne? Zihni Derin. Zihni derin çayı bulan, bizi duyuran adam. Ama burada Zihni Derin'i tanıyan fazla yok. Bizim orada fabrikası var, caddesi var, sokakları var, heykeli var. O nedenle Muğlalı ortak paydamız Zihni Derin olsun diyorum.

“Uzun süre başkanlık yaptım”


Kısaca kendimden bahsedeyim. Rize Gençlik kollarında başladım, uzun süre başkanlık yaptım. Daha sonra, Murat Kara benim çok yakınımdır. Onunla beraber kuruluşlar içerisinde bulundum. Daha sonra birleşmede CHP'de Başkan yardımcı olarak devam ettim, ama benim bir sokağa dönük olan yüzüm var. Devrimci gelenekten ve hareketten geliyorum. Bunu ben her yerde söyleyebilirim gururlu bir şekilde. O vesileyle bir önceki dönem ben de milletvekili adayıydım. Gerçekten malumdur, bizim oralarda partinin gücü yoktur ama biz toparladık ettik, sadece sandık kurmayı unutmuşuz bazı köylerde o yüzden kaybettik. Şimdi orada bizimle beraber o dönem benimle beraber aynı listede olan Tahsin kardeşim şu anda parlamentoda. Yani bir ışık olduk, yolu açtık ve devam ediyor. Fındıklı Belediye Başkanı ile beraber orada diğer belediyeleri alma konusunda orada ya da o müzayedede omuz veriyorum. Ama özellikle benim Muğla İl Örgütü ile beraber omuz omuza olduğum en önemli noktalardan biri gerçekten başta İl Başkanım ve Tuna başkanım kongrede oldu. Ben biraz daha kongrede bağımsız harekettim diyebilirim, liste dışıydım herhangi bir anahtar listede değildim. Kendi gücümle beraber yoldaşlarımın, cezaevi arkadaşlarımın, dağda tepede tanıdığım çevreci dostlarımın ama özellikle Muğla il örgütünün ortaklaşa yapmış olduğu dayanışma sonucunda ilk defa orada gözüm yaşardı. Çünkü yıllardan beri 50 yıl, yarım asırdır demokrasi ve hukuk mücadelesi yapıyorum. Bunun sonucunu orada yine dimdik ayakta aldım ve mutluyum. Ben bir kez daha il başkanıma ve il örgütüme çok teşekkür ediyorum desteklerinden dolayı. Dostlar özellikle bizim içinde bulunduğumuz ortamı dün akşamki televizyon programında herkes izlemiştir, biliyorlardır. Biz şimdi Sayın Genel Başkanımızın çağrısı üzerine alışık olduğumuz adalet nöbetine gidiyoruz. Yıllardan beri nöbetlerin sadece biraz yer değişir. Bu sefer Meclis'e belki de bu gece Meclis'te kalacağız. Adalet nöbetine gideceğiz ama sadece mecliste yapılacak olan adalet nöbetleriyle veya bu tür uğraşlarla beraber şu andaki İslami faşizmin örgütlenmesinin önüne geçileceğini pek zannetmiyorum ben. Fakirliğin kurumsallaşmaya başladığı bu dönemde biz eğer sokakta varsak onu ancak öyle durdurabiliriz.

“Söylemde değil, Eylemde değişim”


Genel başkanımın çok doğru desteklediğim gerçekten bize de heyecan veren bu kararı bir barikattır. O barikatı biz orada mecliste başlatacağız ama barikat, örgütler sayesinde sokaklarda olacak. Eğer bunu yapabilirsek o zaman kurultayın semeresini görmüş oluruz. Partinin seyri değişmiş olur, değişimi de böyle yapabilirsek olur. Liderlerin değişim ile beraber bir değişiklik olur. Ama asli olarak değişikliği istiyorsak bu örgütle olur. Muğla İl örgütü bu değişime hazır çünkü iyi bir ekibi var. Bu vesile ile beraber ben o demokrasi nöbetinin bu ilde başlamasını çok arzuluyorum. O nedenle benim bir tek amacım var Yüksek Disiplin Kurumu'nda. Onu da büyük ihtimalle hem Kılıçdaroğlu'nun söylemlerinde vardı hem de Özgür Özel'in Sayın Genel Başkanın söylemlerinde vardı. Ben Yüksek Disiplin Kurulu'nda olduğu müddetçe bu konuda savunucusu olacağım. En önemli olay küskünlerin şöyle veya böyle partiden atılmışların, disiplinle beraber veya kendilerini bırakıp da küskünler listesinde olanlara gerçekten en geniş çağrıyı kucaklayarak açanlardan biri olmayı düşünüyorum ve onları biz kazandığımız andan itibaren işte değişim sürecin başlayacağı noktalardan birisi de budur. Söylemde değil, Eylemde değişim. Ben bundan büyük ihtimalle sonuç alınacağına inanıyorum. Bir an evvel sadece disiplinle beraber partiden ayrılanlara değil, buradakilere ve basın aracılığıyla söyleyeyim; tüm Türkiye'deki şu anda kongreden sonra o heyecanı tekrar yaşayıp da döneyim mi dönmeyeyim mi diye çok kararsız var. Disiplin cezası ile beraber şöyle veya böyle partiden uzaklaşmış yol arkadaşlarımız yoldaşlarımız var. Onların bir an önce partiye gelerek güç vermesi, görev alması ve sokakta önümüzdeki yerel seçimlerde güçlü bir şekilde çıkarak bu değişimin rüzgârını yerel seçimlerden sonra Türkiye sahasına yaymak en büyük görevimiz olsun diyorum.

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme