CHP Muğla İl Başkanı'ndan demokrasi nöbeti çağrısı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, Sınırsızlık Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasında, 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yargı kararını 'milletin iradesine darbe' olarak nitelendirerek, Muğlalıları demokrasi nöbetine çağırdı.
"İstanbul'a Yapılan Saldırı, 86 Milyonun Geleceğine Yapılmıştır"
CHP İl Başkanı Zekican Balcı, yaptığı açıklamada; “Yeniden doğuşun, birliğin ve kardeşliğin habercisi Nevruz Bayramımız kutlu olsun. Bahar, iyiliklerle, güzelliklerle ve adalet dolu günlerle gelsin. Bugün 21 Mart, karanlığın ve aydınlığın eşit olduğu gün. Yürekten inanıyorum ki; Yarından itibaren ülkemizde karanlıklar yerini aydınlığa bırakacak, her şey çok güzel olacak.
Bu akşam Muğla’nın dört bir köşesinden gelerek demokrasi nöbetimize katılan tüm yurttaşlarımıza, siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika temsilcilerine ve muhtarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Bugün burada, bu meydanda, tarih boyunca hiçbir zulme boyun eğmemiş, hiçbir güç karşısında eğilmemiş, yalnızca zeybek oynarken diz çöken Muğla’nın cesur yürekli insanlarıyla gönül gönüleyiz, omuz omuzayız! Bugün hep birlikte buradayız çünkü biliyoruz ki; Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!
Bugün tüm dünya bir kez daha görsün; Muğlalılar milletin iradesine sahip çıkıyor, zalimlerin zulmüne teslim olmuyor! Yaşamak direnmektir, baş kaldırmaktır, haksızlık ve adaletsizliğe isyan etmektir. Biz “Ya istiklal ya ölüm” diyen bir çift mavi gözün izinden yürüyenleriz. Adaletsizlik karşısında susmadık, susmuyoruz, susmayacağız! Bize zincir vurmaya çalışanlar karşısında dimdik ayaktayız, özgürlüğümüzü ve haklarımızı canımız pahasına da olsa savunmaya devam edeceğiz. “Doğruları yüksek sesle söylemeye cesaretin yoksa eğer, kötülerin dünyaya hakim olmasına şaşırmayacaksın!” 19 Mart bir dönüm noktasıdır! Bundan sonra bu topraklarda güçlüler değil haklılar kazanacak, zalimlerin değil mazlumların yüzü gülecek!
19 Mart sabahı bu memlekete bir kez daha karanlık çöktü. O sabah sadece İstanbulluların değil, Türkiye’nin iradesine bir darbe yapıldı! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu saldırı, aslında 86 milyonun geleceğine yapılmıştır! Bu, sadece bir belediye başkanına değil, Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanına karşı düzenlenmiş bir kumpastır! Bu, "sandıkta yenemediğimiz bileği yargıyla bükeriz" diyenlerin açık bir darbe girişimidir! Bu haksızlığa başvuranlar şunu asla unutmasınlar! Biz o bilekleri bin yıllık çınarların gövdesiyle güçlendirdik. Bizim yüreklerimiz Babadağ’ın taşına, Gökova’nın denizine benzer. Bizi yargı sopasıyla, biber gazlarıyla korkutamazsınız!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine kayyum atama ve Pazar günü yapacağımız ön seçimi engelleme gafletinde bulunanlara olağanüstü kurultay kararı alarak tokat gibi cevap veren Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e buradan selamlarımızı gönderiyorum. Bu adımla halkın iktidarının kurulmasına bir adım daha yaklaşılmıştır. Alınan kararın partimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Bu topraklar, Kuva-yı Milliye ateşinin ilk düştüğü yerlerden biridir! Bu topraklar, efelerin, direnişin, haksızlığa baş eğmeyenlerin yurdudur! Ve bu kavga yalnızca CHP’nin kavgası değil, 86 Milyonun ortak mücadelesidir. Bu bir demokrasi kavgasıdır, bu bir adalet kavgasıdır! Hepimiz birlik olmak zorundayız. Şimdi adaletsizlik karşısında ses çıkarma, bağırma, haykırma vaktidir! Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır! Biz asla susmayacağız, asla korkmayacağız! Bizler, demokrasi ve bağımsızlık uğruna bir an bile tereddüt etmeden kanlarını akıtan; Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da kefensiz yatanların torunlarıyız.
Bu mücadele sadece Ekrem Başkan’a değil, bu milletin iradesine sahip çıkma mücadelesidir! Bugün İstanbul için buradayız, gözaltında ve tutuklu bulunan tüm belediye başkanları ve meclis üyeleri için buradayız, iradelerine kayyum atanan halkımız için buradayız, daha 19’unda özgürlük mücadelesinde hayata veda eden Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan için buradayız, Silivri’de tutsak olan genel başkanlar, aydınlar, gazeteciler, düşünce ve fikir insanları için buradayız, değerli meslektaşım Hatay Milletvekili Can Atalay için ve Gezi direnişçileri için buradayız. Tam bağımsız Türkiye diyerek dar ağacına giden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için, o 3 fidanın emsalsiz cesaretleriyle buradayız.
19 Mart darbesine karşı, sandıkta vereceğimiz cevapla bir demokrasi devrimi gerçekleştireceğiz. Ekrem ağrıları da tutsa, gözlerine uyku da girmese 23 Mart’ta hep birlikte sandığa gidip Ekrem Başkan’a ve millet iradesine sahip çıkacağız! Muğla, yalnızca direnişin değil, aynı zamanda barışın ve kardeşliğin de topraklarıdır. Biz burada; kavganın değil, umudun temsilcileriyiz. Çünkü biz biliriz ki; bu topraklarda barış da cesaret ister, adalet de. İstanbulluların iradesine saldıranlar iyi bilsin ki; Muğla burada, Muğla ayakta! Ve son sözümüz! “Eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa bil ki sonu yakındır! Eğer mazlum da ısrarla direniyorsa bil ki zafer yakındır!” Değerli dostlarım. Sokaklar ve meydanlar bizimdir. Tüm Muğlalıları her akşam saat 8’de ilçelerimizin meydanlarına demokrasi nöbeti tutmaya davet ediyorum. İnanıyorum ki Muğla’nın 13 ilçesinin meydanları demokrasi ve cumhuriyet sevdalıları ile dolup taşacak. “ ifadelerine yer verdi.