Bebek ve çocuklarda bu vitaminlerin eksikliğine dikkat
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevil Elçin Kızılok, çocuklarda vitamin eksikliğinin en önemli belirtisinin büyüme ve gelişme geriliği olduğunu belirterek, 'Vitamin alımı özellikle hızlı büyüme dönemlerinde önemlidir. 0-3 yaş, 5 yaş, 10 yaş, yani ergenlik çağı başlangıcı olan bu dönemlerde yakın kontrol yapılmalıdır' dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevil Elçin Kızılok, çocuklarda vitamin eksikliğinin en önemli belirtisinin büyüme ve gelişme geriliği olduğunu belirterek, “Vitamin alımı özellikle hızlı büyüme dönemlerinde önemlidir. 0-3 yaş, 5 yaş, 10 yaş, yani ergenlik çağı başlangıcı olan bu dönemlerde yakın kontrol yapılmalıdır” dedi.
Acıbadem Bodrum Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevil Elçin Kızılok, bebek ve çocuklarda vitamin kullanımıyla ilgili anne babalara önemli bilgiler verdi. Vitaminlerin, besin ögelerinin uygun şekilde kullanılmasını sağladığını ve enerji üretiminde rol aldıkları için metabolizmanın işlemesinde çok önemli bir rolü olduğunu dile getiren Dr. Kızılok “Vitaminler, sağlıklı vücut gelişimi, sindirim ve dolaşım fonksiyonları, enfeksiyonlara bağışıklık kazanması açısından oldukça gereklidir” dedi.
“Vitamin, büyümenin hızlandığı dönemlerde önemli”
Çocuklarda, vitamin alımının özellikle büyümenin hızlandığı dönemlerde önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Kızılok, “Bu dönemler bebeklik, çocukluk ve ergenliktir. 0-3 yaş, 5 yaş, 10 yaş yani ergenlik çağı başlangıcı olan bu dönemlerde yakın kontrol önemlidir. Bunun dışında spor yapan çocuklarda, bağışıklığın düştüğü sık enfeksiyon geçirildiği durumlarda yeterli besin alımını azaltan kronik hastalık durumlarında destek gerekir” dedi.
Çocuklarda en sık görülen vitamin eksiklikleri
Dr. Kızılok, çocuklarda vitamin eksikliğinin en önemli belirtisinin büyüme ve gelişme geriliği olduğunu belirterek diğer belirtileri şöyle sıraladı: “Sık enfeksiyon geçirme, ishal, saçlı deride pullanma, cilt yaralarının geç iyileşmesi, diş çürümesi, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, davranış bozuklukları unutkanlık, eklem bölgelerinde şişme.”
Yenidoğanda D ve K vitamini takviyesi
Bebeklerin doğumdan itibaren D, K, A, C ve B12 vitaminlerine ihtiyaç duyduğuna değinen Dr. Kızılok, “D ve K vitaminleri bebeğe takviye olarak verilir. K vitamini eksikliğini takviye etmek için rutin olarak yenidoğanlara doğduktan hemen sonra K vitamini 1mg yapılması gerekir. D vitamini anne sütünde yeteri kadar bulunmaz. Bu nedenle D vitamini takviyesine mutlaka yenidoğanın ilk günlerinden itibaren başlanmalıdır. İlk bir yaşına kadar günlük D vitamini ihtiyacı 400IU, daha sonra ise 600IU dir. Eğer çocukta eksiklik belirtileri varsa mutlaka kan D vitamini düzeyine bakılıp, doktor kontrolünde tedavi dozunda D vitamini verilmelidir” diye konuştu.
Dr. Kızılok, bebeğin diğer vitaminleri ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile 6. aydan 2 yaşa kadar ise ek gıda desteğiyle birlikte yine anne sütünden aldığını dile getirdi.
Vegan annelere B12 takviyesi
Dr. Kızılok, B12 vitaminin, sinir ve kan hücrelerinin sağlıklı olmasını sağladığının altını çizerek bebeklerde görülen B12 vitamini eksikliğiyle ilgili şunları söyledi: “Belirtileri; kusma, uyuşukluk ve gelişimsel gecikme ya da gerilemedir. B12 vitamini eksikliği, 2 ila 6 ay arasındaki bebeklerde oluşabilir. Ancak B12 vitamini eksikliğinde görülebilecek belirtiler, 6 ila 12 aya kadar belirgin şekilde gözlenemeyebilir.” Ayrıca B12 vitamininin, bitkisel gıdalarda bulunmadığını anımsatan Dr. Kızılok bu nedenle vegan beslenen annelere B12 takviyesi önerdi.
“Anne sütü mükemmel bir A vitamini kaynağıdır”
A vitaminin ise bebeğin bağışıklığına destek olup, görme kabiliyetini güçlendirdiğini ve cilt sağlığını geliştirdiğini dile getiren Dr. Kızılok “Anne sütü de mükemmel bir A vitamini kaynağıdır. Ek gıdaya geçişle birlikte bebeğiniz, A vitaminini anne sütüyle birlikte ıspanak, havuç ve koyu yeşil renkli sebzeler aracılığıyla alabilir. A vitamini eksikliği oluştuğu takdirde -doktorunuzun tavsiyesiyle- bebeğiniz 6 aylık olduktan sonra A vitamini takviyesi kullanabilirsiniz” dedi.
“En önemli yapı taşı Omega 3'tür”
Dr. Kızılok, beyin gelişiminin anne karnında başladığının altını çizerek, “En hızlı gelişim yaşamın ilk birkaç yılında olur ve büyük bölümü 5 yaşına gelmeden tamamlanır. Tükettiğimiz besinler sindirildikten sonra kan yoluyla beyne gelir, kan beyin bariyeri besin ögelerinin yararlı olanlarına izin verir. Her hücre zarının sağlıklı olması için en önemli yapı taşı Omega 3'tür” diye konuştu.
İnsan organizmasının beyin gelişimi ve bilişsel işlevler için esansiyel olan Omega 3 yağ asitlerini sentezleyemediği için besinlerle alınması gerektiğine işaret eden Dr. Kızılok, somon, uskumru, istavrit, hamsi gibi yağlı balıklar, Omega 3 yağ asitlerinin (EPA, DHA) iyi bir kaynağı olduğunu söyledi.
Beslenme ile yeterli Omega 3 alımı için haftada 350 gram (ortalama iki kez) yağlı balık tüketilmesi gerektiği bilgisini veren Dr. Kızılok, “Balık tüketmeyen çocukların da Omega 3 yağ asidi ihtiyaçlarının karşılayabilmeleri için uygun Omega 3 takviyeleri kullanmaları önerilir” dedi.
Dr. Kızılok ayrıca, hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda çinko, demir, magnezyum ve B6 vitamini gibi belirli vitamin ve mineral eksiklikleri görülebildiğini belirterek, “A,C ve E vitamini gibi antioksidanlar da önemlidir. Sonuçta sadece zeka bilişsel fonksiyonlar değil her türlü fonksiyon için dengeli ve çeşitlilik içeren beslenme önemlidir” diye konuştu.
Vitamin alımına hamilelikte başlamak gerekiyor
Dr. Kızılok son olarak, sağlığın anne karnında ilk hücreden başladığını vurgulayarak, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin önceden tetkiklerini yaptırıp eksiklik varsa desteklemesi ve beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Dr. Kızılok, serbest radikalleri arttıran sigara alkol gibi alışkanlıklardan ve stresten elden geldiğince uzak durulmasını, hamilelik başlangıcından itibaren de doktorlarının önerdiği vitamin, mineral ve özellikle Omega 3 takviyelerini kullanılmasını tavsiye etti.
“Bilinçsiz vitamin kullanılması zarar verir”
Vitaminleri doğal olarak bitkisel ve hayvansal gıdalardan almamız gerektiğine dikkat çeken Dr. Kızılok, son yıllarda GDO'lu ürünlerin artması, hava, toprak, su kirliliği, tarımda kimyasal maddelerin kullanılması nedeniyle temiz ve vitamin ile minerallerden zengin gıdaya erişimin zorlaştığını anlattı. Yiyeceklerin yıkanma, saklanma ve pişirilme süreçlerinde vitamin içeriklerinin önemli bir kısmının kaybolduğunu da anımsatan Dr. Kızılok “Eğer yeterli miktarda vitaminleri doğal yoldan alamıyorsak takviye olarak kullanmalıyız” dedi.
Dr. Kızılok bilinçsiz kullanımın yarardan çok zarar getirdiğini vurguladı ve “Suda eriyen B ve C vitaminlerinin fazlası atılır. Yağda eriyen A, D, E ve K vitamin dozları hekim kontrolünde olmalıdır, yoksa birikerek toksik etki oluşturabilir” diye konuştu.