Başkan Sağır, gündemi değerlendirdi

Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu.Ukrayna Rusya Savaşı, akaryakıt ve elektrik zamlarına kadar bir çok konuda açıklama yapan Sağır 'Birbirimize destek olarak bu süreci de en iyi şekilde atlatalım istiyoruz' diye konuştu.

  • 930
Youtube Kanalı
Abone Ol
TAKİP ET

Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır Ukrayna Rusya Savaşı, akaryakıt ve elektrik zamlarına kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.Son günlerde vatandaşın gündemini meşgul eden konularda görüşlerini aktaran Harun Sağır “Seydikemer İlçemiz daha ziyade tarım öncelikli gelen sonra da turizm potansiyeli olan bir ilçe” diye konuştu.
“İKİ ÜLKENİN SAVAŞA GİRMESİ İLÇEMİZDEKİ ÇİFTÇİLERİ CİDDİ ANLAMDA ETKİLEDİ”
Rusya Ukrayna Savaşı ile ilgili olarak açıklama yapan Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır “ Haliyle meyve ve sebze ihracatı anlamında Rusya ve Ukrayna ana ihracatı oluşturan ülkeler. İki ülkenin savaşa girmesi ilçemizdeki çiftçileri ciddi anlamda etkiledi. Bunu sadece çiftçi açısından düşünmeyelim esnaflarımızı da dolaylı yönden etkiliyor. Çünkü bu bir zincir. Çiftçi para kazanırsa piyasada para harcıyor, esnaflarımız para kazanıyor. Gönül ister ki dünyada savaş olmasın. Ancak ülkelerin çıkarları gereği silah yapanlar barış istemiyor. İlaç yapanlar sağlık istemiyor. Bu maalesef dünyadaki olumsuz düzenin bir parçası. Bu Rusya ve Ukrayna'nın savaşından silah satan ülkeler para kazanacak. Bu mana da bir operasyon var ya da dünyaya kendi gücünü gösterme anlamında bir düşüncesi olabilir. Ama bunun, bizler de dahil çevresindeki bütün ülkelere zararı var. İnsanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. İnsanlar yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kalıyor. Bu güzel bir şey değil. Sonuçta 3 günlük dünya. Ama herkes kendi çıkarını, menfaatini korumak, kollamak zorunda. Gönül istiyor ki bir an önce sonuca bağlasınlar. Müzakereler başladı. Sonuçlanarak tatlıya bağlansın. Bizim ülkemize en çok turist gelen iki ülke savaşa girdi. Onlar adına da üzgünüz. Ukrayna'ya pasaportsuz gidiş gelişimiz var. Yaza girmeden normalleşirse, ülkemiz turizmi de bunu en az hasarla atlatmış olur. Turizm açısından da çok iyi olur. Çünkü kurun yükselmesinin turizme faydası var ama ticarete zararı var. Ülkeye ciddi manada zararı var. Turizmci bu yıldan çok büyük beklenti içerisindeydi ama tabi Ukrayna-Rusya savaşı beklenen bir şey değildi. İnşallah en kısa sürede bu kaos ortadan kalkar” diye konuştu.
“ELEKTRİK VE YAKIT, ENFLASYONUN YÜKSELMESİNİN EN ÖNEMLİ SEBEBİ”
Elektrik ve akaryakıta yapılan zamların enflasyona etkisi konusunda da görüşlerini aktaran Harun Sağır “Ülkeyi ilgilendiren en önemli faktör elektrik, akaryakıt. Bu iki kalem çok önemli. Nakliyelerimiz akaryakıtla oluyor. Esnaflarımız bütün işlerini akaryakıtla döndürüyor. Çalışanlarımız işe aracıyla gidiyor. Isınma, çalışma, sanayiler, her şey doğalgaz, elektrik ve akaryakıtla dönüyor. Bu iki ana unsur, elektrik ve yakıt, enflasyonun yükselmesinin en önemli sebebi.
“TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU ÖZELLEŞTİKTEN SONRA GELEN FİRMA HİÇBİR YATIRIM YAPMADI”
Enerji firmalarının kendi açısından fiyat arttırmaya gitmiş olabileceğini ifade eden Harun Sağır ”Ama bizim gözle görünür, bildiğimiz şeyler var. Seydikemer ilçemizde 65 mahallemiz var. İlçemizin %67'si dağlık ve dağınık. Yani orman köylüsü çok fazla. %67'si orman. Ben çok köyümüzü biliyorum. Türkiye Elektrik Kurumu özelleştikten sonra gelen firma hiçbir yatırım yapmadı. Halen iki telle üç telle elektrik almaya çalışıyorlar. Buzdolapları arızalanıyor. Kurban etleri yazın elektriksizlikten çöpe gidiyor. İnanın bu firmalar devletin eskiden yaptığı yatırımların üzerine bir şey ilave etmiş değil. Ama bu yerlerden kazanç elde etmeye devam ediyor. Bunun devlet açısından bir kriteri olmalı. Kazanılan paranın yatırıma dönüştürülmesi gerekiyor” dedi.
“MALİYETSİZ ENERJİ KAYNAKLARINDAN KESİNLİKLE FAYDALANMAMIZ GEREKİYOR”
Eletrik üretiminin alternatif yollarla yapılarak maliyetin azaltılabileceğini ifade eden Harun Sağır “Elektriğin ülkemizde rüzgar enerjisiyle, su enerjisiyle alternatif yollarla elde edilebilir. Bu üç maliyetsiz enerjiden faydalanmamız gerekiyor. Tabi ki çevreyi de koruyarak bunu yapacağız. Biz Türk Milleti olarak yabacılara şu atasözünü söyletmiş bir milletiz. “Su akar Türk bakar” demişler. Yani su kaynağından çıkıp denize akıp gitmemeli. Bu sudan en azami şekilde insanoğlunun faydalanması gerekiyor. Yani bu enerjisini üreterek olur, arazilerini sulayarak olur. Sudan bir katma değer kazanarak bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Ülkemizde güneş var. Güneşimiz sadece turizme hizmet etmesin. Bundan elektrikte de faydalanalım. Bu maliyetsiz enerji kaynaklarından kesinlikle faydalanmamız gerekiyor. Bunlardan faydalanırsak elektrik maliyetleri de düşer. Biz Bulgaristan'dan elektrik satın alan bir ülkeyiz. Bunları en iyi şekilde değerlendirerek elektrik maliyetinin düşmesine vesile olmamız gerekiyor. Çünkü bugün elimizde artık her şeyimiz elektrikle yapılıyor. Isınmamızdan, yemeğimizden her şeyimiz. Elektriğin olmadığı bir hayat düşünemeyiz. Gıdalarımızı elektrikle saklıyoruz” dedi.
“ELEKTRİK FİRMALARININ DA İNDİRİME GİTMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Elektriğin, beşikten mezara kadar herkesi ilgilendirdiğini söyleyen Harun Sağır “Şimdi devletimiz KDV indirimine gitti. Devlet burada gereken fedakarlığı yaptı. Benim anlamadığım şu elektriği satan firmaların da bir şey yapması lazım. Yani burada devletin yaptığı indirim vatandaşın vermiş olduğu vergiden vatandaşa dönen bir şey. Bizim burada talebimiz bu özelleştirilen firmalarında bir şey yapması. Sadece devletin yapması değil. Özelleştirilirken ki sözleşmeleri bilemeyiz. Ama bir Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz. İstediğimiz şartları firmalara karşı oluşturabilecek güçteyiz. Bunun için ben elektrik firmalarının da indirime gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anda röportaj yaptığımız, Esnaf ve Sanatkarlar odamızın bulunduğu lokasyon, Cumhuriyet Mahallesi. Yani Seydikemer İlçemizin merkez mahallesi. Burada bile elektrik sıkıntısı çekiyoruz. Buranın 70-80km uzağındaki bir yeri siz düşünün” dedi.
“MAZOT VE BENZİNİN FİYATININ FAHİŞ OLMASI NAKLİYE FİYATLARINA YANSIYOR”
“Akaryakıt esnaflarımızın ve vatandaşlarımızın en büyük sorunu” diyerek sözlerine devam eden Harun Sağır “Sonuçta bizim Anadolu'nun bir çok yerinden gelen esnafın ürünleri nakille geliyor. Haliyle mazot ve benzinin fiyatının fahiş olması nakliye fiyatlarına yansıyor. O araçla gelen bütün ürünlere yansımak zorunda kalıyor. Nakliye maliyeti çok önemli. Akaryakıtta artık 10-20 kuruş zamlar bize komik gelmeye başladı. 1 lira psikolojik sınır gibi. Sürekli 1-1.5 lira zam söz konusu. 1.5 lira artıyor 20 kuruş indirim geliyor. Bu da ciddi manada vatandaşımızı ve esnafımızı sıkıntıya sokuyor. Bu akaryakıt ve elektrik maliyeti ülke için çok önemli. Bu iki ana kalemde bence firmalar ve devlet üzerine düşen görevi yapması lazım ki bu enflasyonun da bu derece çıkmasının en büyük iki ana kaynağı diye düşünüyorum. Yani esnaflarımız zor durumda. Sert bir kış geçiriyoruz. Hem iklim anlamında soğuk bir kış geçirdik. Hem de ticari anlamda. İşte Ukrayna-Rusya savaşı, hiç hesapta yokken. Zaten pandemiyle boğuşuyoruz. Esnaflarımız kışı nasıl geçirecek yazı nasıl bulacağız merak ediyorum. Bu iki ülkenin savaşından ötürü ülkemizin ve Seydikemer özelinde Kumluova, Karadere, Karaköy en çok üreten yerler olduğun için buraları saydım” dedi.
“ESNAFIMIZIN BİR ÇOĞU DA AYNI ZAMANDA ÇİFTÇİLİK YAPIYOR”
Üreticinin girdi maliyetlerinin çok yükseldiğini ifade eden Harun Sağır “Domates ihracatında fiyat çok iyiydi. Ama şimdi hızla aşağı doğru düşüyor. Kendim zeytine şeker gübre almak istedim. 420 lira. Şeker gübre en ucuz gübre. 700 liraya varan gübreler var. Yani vatandaşın bunu alıp atıp ta bu karşılaması mümkün değil. Şimdi siz zeytine 420 lira gübre atarsanız yarın 3 liradan satamazsınız. 10-15 liradan satmanız lazım. Tamam öyle sattın ama bunu yiyecek insan kaça alacak. Bu yine vatandaşa vuruyor. Yani bu döngünün çok büyük sıkıntıları var. Dolayısıyla bizim esnafımızı da etkiliyor. Esnafımızın bir çoğu da aynı zamanda çiftçilik yapıyor. Sadece esnaflık yaparak evini geçindirip, hayatını idame ettirmek çok zor. Bunun yanında da mutlaka çiftçilikle de hayvancılıkla da uğraşıyorlar. Uğraşmak zorundalar” diye konuştu.
“ZİNCİR MAĞAZALARIN, ÜÇ HARFLİLERİN SEYDİKEMER'E HİÇBİR FAYDASI YOK”
Seydikemer Halkı'nın alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmesini rica eden Harun Sağır “Yani bugün zincir mağazaların, üç harflilerin Seydikemer'e hiçbir faydası yok. Bütün vergileri bile İstanbul'da, Ankara'da. Yani Seydikemer Mal Müdürlüğü'nde hesapları bile yok. Dolayısıyla bizim esnaflarımızdan alışveriş yapar, onları desteklerlerse bizim esnaflarımız da hayatta kalır. Bu dar günde halkımıza hizmet vermeye çalışıyor. Yani karda, kışta, kıyamette bizim esnafımız yardımcı olmaya çalışıyor halkımıza. Onun için halkımızdan özellikle ricamız alışverişlerini bizim esnaflarımızdan yapsınlar. Onlar da yaşasın. Sonuçta ekonominin can damarı esnaftır. İlçeyi de ülkeyi de ayakta tutan esnaftır. Yani esnaf para kazanır ticaret iyi olursa ilçeler ya da ülkeler ayakta kalır. Bunun içinde birbirimize destek olarak bu süreci de en iyi şekilde atlatalım istiyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme