Bahar Candan ve Nihal Candan'ın kabarık suç kayıtları: Çetenin vitrini olmuşlar
Televizyondaki moda yarışmalarıyla ünlenen Gül Nihal Candan (Çiçek) ve (Bahar Candan) Alisya polis tarafından gözaltına alınmıştı. Peki Nihal Candan ve Bahar Candan'ın suçları ne? Neden gözaltına alındılar? İşte soruşturmaya ilişkin yeni detaylar
Bahar Candan ve Nihan Candan 100 milyon liralık vurgun yapan şirkete üye olmakla suçlanıyorlar. Öte yandan edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amiriliği ekipleri, 3 yıl önce İstanbul’da “Gümrükten hacizli otomobil getirerek yarı fiyata satıyoruz” yalanıyla birçok kişiyi dolandıran Eren Koç'un liderliğini yaptığı çeteyi çökertti.
Çete liderlerinden Onur Apaydın’ın tuzağına düşürmek istediği müştekileri lüks restoranlara çağırarak yemek yedirdiği ve bu sırada sözde satışını yapacağı araçların tanıtımını yaptığı belirlendi. Apaydan’ın bu tanıtımlarda arkadaşları olan Bahar Candan ile Nihal Candan’ı reklam yüzü ve konu mankeni olarak kullandığı tespit edildi.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SUÇ KAYITLARI
Nihal Candan’ın poliste 3, Bahar Candan’ın ise 2 kaydının olduğu ortaya çıktı. Polis ekipleri Nihal Candan’ın ismini Gülnihal olarak değiştirdiğini belirledi. Onur Apaydın’ın dolandırıcılıktan elde ettiği paraları daha sonra Candan kardeşler üzerinden akladığı ileri sürülüyor. Soruşturma kapsamında Hacı İsrafil Sağlam da Kars’ta gözaltına alındı.
MÜTALAA AÇIKLANDI
Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları 'sazan sarmalı' yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında örgüt lideri Eren Koç'un 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 66 vatandaşı dolandıran suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan’ın da mağdurlarla yapılan görüşmelere katıldığı iddiasıyla bugün gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa açıklandı. Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15. celsesi görülen duruşmada bir kısım sanıklar ve müştekiler hazır bulundu. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti. Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.
ALDIKLARI ARAÇ VE KOMİSYON BEDELLERİYLE KAYIPLARA KARIŞTILAR
Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi. Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.
“HAKKINI ARAMAYA ÇALIŞAN MAĞDURLAR TEHDİT EDİLEREK SİNDİRİLİR”
Mütalaada mağdur edilen tüm vatandaşların beyanlarına yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç’un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı kaydedildi. Cumhuriyet savcısı örgütün dolandırıcılık yöntemini “Suç ve terör örgütlerine yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulan araçların Veysel'in başında bulunduğu birim tarafından uygun fiyata elden çıkarıldığı anlatılır. Araç listesi Whatsapp uygulaması üzerinden mağdura gönderilir. Mağdura listede bulunan piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın Veysel/Aydın kod adlı şahısla kişisel ilişkiler kullanılarak temin edilebileceği, bunun için önce araç bedeli ve bu aracılık için hizmet bedelinin şirket hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra aracını teslim alabileceği anlatılır” şeklinde açıkladı. Mağdurların daha sonra beklemeye başladığı da açıklanan mütalaada, “Belirlenen süre sonunda araç teslim edilmeyince ve suç örgütü üyelerinden haber alamayınca mağdur dolandırıldığını anlar. Projenin sonlandırılması sonrasında gerekirse şebeke elemanlarıyla irtibat kurarak hakkını aramaya çalışan mağdurlar Onur Apaydın ve ekibi tarafından tehdit edilerek sindirilir” ifadelerine yer verildi.