Atıcı, dökme ve varilli zeytinyağına getirilen ihracat yasağını değerlendirdi

Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, “Zeytinyağı rekoltesinin yüzde 50'sinin kutulu, yüzde 50'sinin ise dökme ve varilli zeytinyağı olarak ihraç edilmesi çiftçilerimizin, ihracatçılarımızın lehine bir uygulama olacaktır” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığının talebiyle Ticaret Bakanlığı, artan yağ talebi gerekçesiyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına 31 Ekim 2021 tarihine kadar yasak getirdi. Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, dökme ve varilli zeytinyağına getirilen ihracat yasağıyla ilgili çiftçilerin taleplerini ve yasak kararının oluşturduğu olumsuzlukları rapor haline getirerek, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne ilettiklerini söyledi.

Dökme ve varilli zeytinyağına getirilen ihracat yasağını değerlendiren Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Türk zeytinyağı sektöründe, 20 yıl önce de dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına yasak getirildiğini hatırlatarak, “Bundan yaklaşık 20 yıl öncede dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı yasaklanmış olup bu durum sonucunda iç piyasadaki fiyatlar çökmüş, ihracat tıkanmış ve ürünü para etmeyen çiftçilerimiz zeytin hasadı yapamamış, ağaçlarına bakmamış, tarım dışı alanlarda iş aramış kırsal mahalle ve köyler boşalmıştı.” diyerek, ihracat yasağının yine aynı sorunları beraberinde getireceğini ifade etti ve uyarılarda bulundu.

“Zeytinler dalında kalabilir"

Milas özelinde ve bölgede zeytinyağı üretiminin çoğunlukla aile işletmeleri olarak tabir edilen küçük ölçekli üretim yapan üreticiler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Başkan Atıcı, “Bölgemizdeki memecik türü zeytinyağına hem yurt içi hem de Avrupa Birliği Coğrafi İşaret aldıktan sonra fiyatlarda çiftçimizin lehine bir fiyat artışı olmuş, üreticilerimizin girdileri artmış olmasına rağmen para kazanmaya başlamışlardır. Bu süreçte Tarım ve Orman Bakanlığımızın destekleriyle ilçemizde zeytin ağacı varlığı kayıtlı, kayıtsız toplam 13 milyona çıkmıştır. Milas Ziraat Odası önderliğinde Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerimizin ortak projeleriyle budama, gübreleme, ilaçlama konusunda yapılan eğitim çalışmalarıyla zeytinin zeytinyağına ve yağlı zeytine kaliteli ve kayıpsız yolculuğunda önemli bir ilerleme kaydedilmişti. İlçemiz yağlı zeytininin ve zeytinyağının coğrafi işaret almasından sonra markalaşma hızla artmıştır. Kırsal kesimdeki üreticilerimiz de kaliteli sofralık zeytin ve zeytinyağı elde etme konusunda bilinçlenmiştir. İlçemizdeki coğrafi şartlar çoğunlukla sarp dağlarda zorlu hasat ve bakım şartları, çalışan iş gücü kalmaması nedeniyle zeytinlerimizin taşınması, tesislerde yağ haline dönüştürülmesinde gecikme ve zorluklar yaşanmasından dolayı her türlü zeytinyağını markalı, paketli ambalajlı ve kutulu olarak elde etmek mümkün değildir. Zeytinyağımızın yüzde 50'sinin dökme zeytinyağı olarak ihraç edilmesi zorunluluğu vardır.” diye konuştu.

Bütün paydaşlar olarak ana hedeflerinin markalı, kutulu, kaliteli zeytinyağının dış ülkelere ihraç edilmesi olduğunu ancak bu hedefi şu anda tümüyle tutturmak mümkün olmadığını dile getiren Atıcı, bu uygulamanın yüzde 50 dökme yüzde 50 de ambalajlı markalı olarak düzenlenmesini talep ettiklerini söyledi.