ATAALP'İN TAHLİYE İSTEĞİ YİNE REDDEDİLDİ
Marmaris Yacht Marin'in sahibi ve Halikarnas Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Özkaynak'ın oğlu Demokan Özkaynak'ı öldürdüğü iddiası ile Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmakta olan The Bay Otel sahibi Burhan Ataalp, sekizinci duruşmada bana çirkin iftiralar atıyorlar.
Marmaris Yacht Marin'in sahibi ve Halikarnas Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Özkaynak'ın oğlu Demokan Özkaynak'ı öldürdüğü iddiası ile Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmakta olan The Bay Otel sahibi Burhan Ataalp, sekizinci duruşmada bana çirkin iftiralar atıyorlar. Bilgin bey ile herhangi bir husumetimiz olmamıştır. 2008 ve 2009 yıllarında Bilgin Bey ve eşi tesisimize geldi. Birlikte yemek yedik. Bizde Marmaris'teki tesisine gittik. Onun sponsor olduğu festivalde bizim tesisimizde yapıldı. Aramızda bir husumet olsa buna müsaade edilir mi? Bilgin Özkaynak'ın ifadelerini kesinlikle kabul etmiyorum. Bilgin Özkaynak'tan tesisimizde kullanılmak üzere ne golf arabası ne de çöp arabası istemiş değilim. Çünkü; işyerimizin konsepti de bu araçlara uygun değildir' dedi.Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan 8. duruşma öncesi adliye binası ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Fethiye'deki emniyet güçlerinin yanı sıra Dalaman'dan takviye polis kuvveti sağlanırken, 100'e yakın polis ile bir grup jandarma da görev yaptı. Fethiye Adliyesi'ne giriş ve çıkışlarda vatandaşlar didik didik aranırken, sanık Burhan Ataalp, jandarma eskortu eşliğinde geniş güvenlik önlemleri altında ceza evi aracı ile mahkemeye getirildi. Maktul Demokan Özkaynak'ın babası Bilgin Özkaynak'ta 30-40 kişilik bir grupla Fethiye Adliyesi'ne gelirken, duruşmayı da baştan sona izledi. İki tanığın dinlendiği duruşmada M.Y. isimli tanık beyanında olay gecesi Fedon'un konserini izlediğini, gece 02.00 sıralarında aracına binip, tesisten dışarı çıktığı sırada otoparkın tam çıkışında koyu renkli bir otomobilin hızla otoparka girerken gördüğünü, 25-30 metre ilerlediği sırada arkadan 2-3 el patlama sesi duyduğunu, aradan 3-5 saniye geçtikten sonra sayısını tam olarak hatırlayamadığı ancak 7-8 elden fazla olduğunu tahmin ettiği patlama sesleri duyduğunu, bu sırada konser devam ettiği için havai fişek olduğunu düşünerek, geriye dönüp bakmadığını ve tesisten çıkarak olay yerinden ayrıldığını söyledi. Otoparka giren aracın maktule ait olup olmadığını bilmediğini de söyleyen tanık M.Y. olayı ertesi gün gazetelerden öğrendiğini söyledi. Tanık A.O. ise olay anında otomobilde uyumakta olduğunu, patlama sesi duyunca havai fişe olarak düşündüğünü, önce umursamadığını, aracın kapısını açarak dışarı çıktığında uzun boylu bir şahsın ateş ederek, sahil yönüne doğru gittiğini gördüğünü 5-10 kez daha silah sesi geldiğini, olay yerine vardığında bir şahsın vurulmuş olduğunu gördüğünü, bir bayan doktorunda vurulan şahsa yardım etmeye çalıştığını gözlemlediğini, vurulan şahsı kimin vurduğunu görmediğini, diğer şahıslarında nasıl yaralandığını bilemediğini söyledi. Maktul avukatları olayın tasarlayarak adam öldürme suçuna girdiğini iddia ederlerken, sanık avukatları da tanık beyanlarını bir bir hatırlatıp, olayın meşru müdafaaya girdiğini, mahkemeye ibraz edilen ses kaydına göre 12 el ateş sesi duyulduğunu, 11 adet boş kovan ele geçirildiğini, ele geçirilemeyen sadece bir adet kovan bulunduğunu, ele geçirilen kovanlardan 10 tanesinin de maktulün silahından çıktığını, bunun dahi meşru müdafaanın uygulanmasının göstergesi olduğunu söylediler. Sanık avukatları olayın sebebine ilişkin maktul tarafın iddialarının doğru olmadığını, bahsi geçen tesiste golf veya çöp arabasının dolaşmasının teknik olarak mümkün olmadığını, 9-10 milyon dolarlık bir tesisin sahibinin başka bir kişiden çöp arabası veya golf arabası istediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, 'Maktul tarafından bir silahlı saldırı mevcuttur. Müvekkilimiz boğuşma sırasında silahın patlaması ile eylemi meşru müdafaa sınırları içerisinde işlemiştir. Bu sebeple tahliyesini talep ediyoruz' dediler. Mahkeme heyeti sanık Burhan Ataalp'in tutukluluğunun devamına karar verirken, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurumu'na yazılan müzekkere cevaplarının beklenmesi Burhan Ataalp'e verilen silah ruhsatı dosyasının Ankara Jandarma Komutanlığı ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nden istenmesi nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.