Ali Fatih Çoban, gündemi analiz etti

İyi Parti Fethiye İlçe Başkanı Ali Fatih Çoban Gündem Analiz Programı'na konuk oldu.Programda Necati Kanbur'un sorularını yanıtlayan Çoban gündeme dair özel açıklamalar yaptı.

  • 1282
TAKİP ET

FRT TV'de Cuma günleri saat 20'de canlı olarak yayınlanan Gündem Analiz Programı'Nın bu haftaki konuğu İyi Parti Fethiye İlçe Başkanı Ali fatih Çoban'dı.Çoban programda Necati kanbur'un sorularını yanıtladı.
“VATANDAŞ TUTACAK, SIKACAK BİR EL ARIYOR”
Ülkenin seçim atmosferine girdiğini ifade eden Ali Fatih Çoban “Bunun için İyi Parti , hem genel merkezimizde hem de il ve ilçe teşkilatımız mahalle başkanlarımıza varıncaya kadar ciddi anlamda çalışma içerisinde. Geçen hafta Sahil Koru Mahallesi'ne akşam mahalle toplantılarıyla başladık. Bu diğer ilçelerdeki yoğunluklardan ve hava muhalefetinden dolayı programımızı ertelemek zorunda kaldık. Haftaya tekrar Çengel Mahallesi, Faralya Mahallesi bir buçuk iki aylık bir süre zarfında 41 mahalleyi gezeceğiz. Her gittiğimiz mahallede zaten teşkilatlarımız var. Vatandaşlar bizleri bekliyor. Vatandaş tutacak, sıkacak bir el arıyor, derdini anlatacak İyi Parti'den birilerini arıyor. Biz de onların derdiyle sıkıntısıyla dertlerimizi büyüttüğümüz için Fethiye'yi tekrardan gezeceğiz. Çalışmalarımız aralıksız bir şekilde sürüyor. Çünkü memleketin içinde seyrettiğimiz manzara, vatandaşın da seçimi beklediği yönünde. Hatta buraya gelmeden önce de sandık kurulları listemizi hazır ediyorduk. İktidar ne zaman seçim kararını açıklarsa İyi Parti şu an için bile hazırdır” dedi.
“TÜRKİYE'DE EĞİTİM KALİTESİZ BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR”
Fethiye'de eğitim ile ilgili görüşlerini aktaran Ali Fatih Çoban “Şu anda sadece eğitimde değil Türkiye'de birçok sektörde bu sorun yaşanıyor. Eğitimin kalitesini soruyorsanız. Türkiye'de eğitim kalitesiz bir şekilde ilerliyor şu an. Üzerine pandemi eklendiği zaman işin içinden hiç çıkılmıyor. Çünkü geçen sene yaşadık biz gördük. Evinde interneti olmayan tableti olmayan çocukların uzaktan eğitimle yürütmeye çalıştılar. Bugün bakıyorsunuz belli bir sayıyı geçtikten sonra sınıflar kapatılıyor okullar kapatılıyor. Geçtiğimiz günlerde bir özel okul pandemi sebebiyle kapandı. Artık hükümetin bu konuda çocuklarımıza öğretmenlerimize memurlarımızın çalışanlarımızı Türk milli eğitim sisteminde riske atmamasını öneriyoruz. Ama artık iki yılı geçiyor neredeyse. Dolayısıyla bir mazeret üretme hakları yok. Bunun temelinde Türk ekonomisinin içine düşmüş olduğu bozuk bir kötü giden bir gidişat olduğundan dolayı okulları kapatıp uzaktan eğitime geçemiyorlar . Çünkü okulları kapattığınız takdirde bu sektör sadece milli eğitim sistemini eğitim sektöründen ibaret değil. Okulları kapattığınız takdirde birçok şey kapatmamız lazım. İnşallah bu bahar dünya insanlarına güzel bir bahar olur. Bu illetten kurtulduğumuz bir bahar olur tek temennimiz bu yönde” diye konuştu.

“AKP TÜRKİYE'Yİ YOKSUL İNSANLARIN YAŞADIĞI BİR ÜLKE HALİNE GETİRDİ”
Türk ekonomisi ön görülemezlik ve belirsizlik sarmalı içerisinde olduğunu söyleyen Çoban “ Bugün ciddi anlamda freni boşalmış kamyon tamiri ile ilerliyor. Ekonomi stabil olmalı ilk önce. Ekonomiyi konuşup daha sonra memura işçiye emekliye verilen zamların yeterli olup olmadığını konuşacağız. Yarın doların düşecek mi çıkacak mı tekrardan 13 seviyelerinden 18 seviyelerini görecek mi yoksa 10'a, 11'e düşecek mi. Bunun belli olmadığı bir ortamda hiç kimse ekonomik olarak bir adım atmaz. AKP'nin yönettiği ekonomiye güven duygusu kalmadı. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş orada siyaset yapıp iş dünyasında da hayatında da ticaretle uğraşan insanlar bir de aynısını söylüyor. Yani sattığımız bir malı aynı fiyattan rafımıza koyamıyoruz. Hayat inanılmaz pahalı. Bugün memleketin en büyük sıkıntısı geçim sıkıntısı hayat pahalılığı. Enflasyon uçmuş gitmiş faiz rakamları uçmuş. Yani artık bu şartlarda insanların maaşına yapmış olduğunuz bir zam kimi mutlu edebilir. Türkiye'deki istatistik kurumunun açıkladığı enflasyon rakamlarına inanıyor mu insanlar. Her alandaki pahalılığı görebiliyoruz. Bugün unun çuvalı 450 lira oldu. Ekmek 3 lira oldu. Memlekette 2002'de Adalet ve Kalkınma Partisi simit ve çay üzerinden siyaset yaparken o zamanki mevcut iktidarı eleştirirken bugün tezgahlarda yarım simit satılmaya başlandı. Bugün memlekette 50 milyon yoksul insan var. 84 milyon insanın içinde. 10.7 milyon aç insan var. Bugün nasıl 4250 lira yeterli olabilir. Fethiye üzerinden çok basit bir matematik hesabı yaptığımızda... Ortalama oturulabilecek 2 artı 1 ev 2500 lira diyelim geriye kalıyor 1750 TL. Evini elektrikle ısıtıyorsun en düşük gelen fatura 600-700 lira. 1000 lira para kalıyor. Bugün 1 hanede 6 ekmek yenirse 30 günde ekmeğe verilecek para 540 lira yapıyor. 400 lira ve siz neyi yetiştireceksiniz. Çocuğunuz varsa çocuğunuzu okula mı göndereceksiniz? Taş mı yiyeceksiniz ne yiyeceksiniz. Bu 4 bin 250 lira hiçbir şey değildir. Bu hayat bağlılığında sayın cumhurbaşkanının sanki çok büyük bir şey veriyormuş gibi aylarca 3-4 toplantıdan sonra adını koyamadığı miktar günümüz Türkiye'sinde yeterli değil. Türkiye'yi yoksul insanların yaşadığı bir ülke haline getirdi Adalet ve Kalkınma Partisi. Hayat pahalılığından işçilerimiz emeklilerimiz ki 2500 lira alan emeklilerimiz de var. Bugün Türkiye'de yaşamak lüks hale geldi. En çok üzüldüğümüz konu bu. İnsanca adilce eşit bir şekilde yaşamak lüks haline geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin izlediği politikaların sonunda ki başkanlık sisteminin artık adına başkanlık sistemini deniyor ne olduğu belli olmayan bir sistem dayatıldı. Vatandaşın üzerine karabasan gibi çöktü. Bugün emekliye memura işçiye yapılan zamlar yeterli değildir. Cumhurbaşkanının 100.000 lira maaş aldığı bir ülkede alın teri dökerek hayatını idame ettiren işçi kardeşimin 4 bin 250 lira arasındaki fark çok büyüktür” diye konuştu.
“ADALET VE KALKINMA PARTİSİ KİRA ÖDER GİBİ EV SAHİBİ YAPACAĞIZ DEDİ AMA GELDİĞİMİZ NOKTADA ELEKTRİK PARASI KİRALARIMIZI GEÇMİŞ BULUNUYOR”
Elektriğe gelen zammı değerlendiren Çoban “Bugün aslında değinmemiz gereken en önemli konulardan birisi. Bir haftadır 10 günlük süreçte yeni elektrik faturalarıyla tanıştık. Dükkan kirasından fazla elektrik faturası geliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kira öder gibi ev sahibi yapacağız dedi ama geldiğimiz noktada elektrik parası kiralarımızı geçmiş bulunuyor. Yetkililerin bir an önce bu konuyla ilgili düzenleme yapmaları gerekir. Bunun zaten faturasını sandıkta bizleri yöneten iktidar çok büyük bir şekilde görecek. Hangi mahallede hangi vatandaşla dertleşsek ilk söylediği elektrik faturası oluyor. Maalesef kış gününde insanları battaniye altında bırakacak gibi gözüküyor iktidar. Tabii bunlar olurken bir taraftan da vatandaşı ciddi anlamda sıkıntı dert ekonomik buhranla mücadele ederken bu konulardan hiç rahatsız olmayan konforlu bir Adalet ve Kalkınma Partisi var. Sanki bu memleketi elektriğe gelen zam mı sayın genel başkanlar sayın Meral Akşener sayın Kılıçdaroğlu yapmış gibi bir durum var. Sanki günlük gülistanlık. %132 geldi elektrik zammı. Doğalgaz iki katına çıktı elektrik üç katına çıktı akaryakıt iki katına çıktı. Nereye gidiyor bu Türkiye. %132 gelecek kadar ne oluyor ülkede. %132 getiriyorsan elektriğe doğalgaza zam olarak asgari ücrete neden getirmiyorsun işçiye emekliye memura niye vermiyorsun” dedi.
“ÇİFTÇİLER ÜRETTİĞİ ÜRÜNLERİNİ ZARARINA SATIYOR”
Çiftçilerin içerisinde bulunduğu durumu da özetleyen Çoban “Çiftçinin ne problemler yaşadığını en iyi bilenlerden biri benim. Kış çok sert geçiyor. Çiftçilerimiz don nöbetinde. Çiftçilerin daha büyük sıkıntıları var. Odunda büyük sıkıntı yaşanıyor. 150 lira olan odun 358 liradan satın alınmaya başladı. Yazın yanan odunlar nereye gitti? Gübre ve ilaçlar bir şekilde bulunuyor. Fakat odun böyle değil. 1 ton kömür 4658 liradan satılıyor. Geçen sene 1357 liraydı. 3 kat artmış. Fakat geçen sene ve bu sene domatesin fiyatı aynı duruyor. Bu durumu Devlet yapıyor. İnsanlar zaten mağdur. Bu mağduriyeti krize taşımanın ne anlamı var. Çiftçiler yanan odunları kendilerine ücretsiz verileceğini düşünüyordu fakat öyle olmadı. Odun şuan karın altında. Traktör ile getirilecek durum da yok. Odun sıkıntısı olduğundan beri Halil Daşar mücadele sarf ediyor. Mustafa muhtar Faralya'dan odun bulduğunu söylüyor. Çiftçiye yardım etmeye çalışıyor. Sıkıntılı günler geçiriyoruz. Odunu yakamadıkları taktirde çiftçinin bir yılı çalınmış oluyor. Burada yetkili olması lazım. Sıkıntılar çözülmüyor. Her gece bir siter odun yakılıyor. Odun getirmek büyük bir problem. Yol 6 saat sürer. Sıkıntı varsa hep beraber çözelim. Bu olayda kaybeden vatandaş oluyor. Önemli olan krizi yönetmek. Bunu yönetemeyince çiftçi sıkıntı yaşıyor. Çiftçiyi serada tutamayınca ülke kötü bir yere gider. Orada üretim yapılması lazım. Çiftçi üretmek istiyor. İmkan sağlanmasını istiyor. Gecelerce don bekliyorlar. Zor günler geçiriyorlar. Bu konuyla ilgili hükümet sınıfta kalıyor.
Tarım anlamında çalışmalar yapıyoruz. Çiftçilerin yaş ortalaması 50 üstünde. 57 58 yaşında insanlar çalışıyor. Çiftçiler için son sezonumuz olabilir. Çiftçinin kullandığı malzemeler tarihi zam ile karşı karşıya. Ürün alınamıyor. Geçen sene ithal gübrenin satış fiyatı 350 lirayken bugün 100 lira oldu. Fiyatlar 3 4 kat artmış durumda bulunuyor. Çiftçiler ürettiği ürünlerini zararına satıyor. Yaylada aşılı domates fidanı 8,5TL oldu. Tarihin en başarısız Tarım Bakanı ile beraberiz. Ciddi bir sıkıntı var. Bakanın olaylardan haberi yok. Tarım bitiyor. Tarıma müdahale edilmesi lazım. Çiftçiyi orada tutmamız lazım. Yeni nesil arkadan desteklemiyor. Böyle gittiği sürece çiftçi mal üretmemeye başlayacak. Çin'den salatalık gelecek. Bu ülke samanı ithal etti. Brezilya'dan büyük baş getirdi. Çiftlikte çalışanlar artık Afgan vatandaşları. Asgari ücretli biri tezgâhtan 10 liraya nasıl domates alacak? Devlet piyasayı günlük gülistanlık sanıyor. Memleketi yönetenler vatandaşla bir araya gelmesi lazım. Çiftçi en sahipsiz bırakıldığı zamanı yaşıyor. Şuan sahipsiz bir durumdalar” dedi.

“BÖYLE GİDERSE ÜRETİCİ BULAMAYACAĞIZ “
Devletin acil önlem politikası alması gerektiğini ifade eden Ali Fatih Çoban “Gübre, mazot gibi ürünlerle ilgili devletin politika izlemesi lazım. Nasıl bu ürünlerin fiyatını ucuzlatabilirim? Denmeli. Böyle giderse üretici bulamayacağız. Bu kadar verimli topraklarda üretim yapan çiftçinin alın teri karşılanmıyor. Bazı şeyler geri gelebilir fakat çiftçiyi kaybedersek yerine konması çok zor olur. Devletin adım atmasını bekleyin Sandığı bekleyin. Sandık ile her şey değişecek. Çiftçilerimizin üretim yapmasına destek olacağız. Hak ettikleri değeri onlara vereceğiz. Üretimdeki ürünlerin pahalı olmasından dolayı çiftçiler çok kötü günler geçiriyor” dedi.
“20 YIL ÜLKEYİ YÖNETTİLER. BİR ARPA YOL ALAMADILAR
AKP'den öncede sıkıntıların olduğunu ve haka sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Ali Fatih Çoban “20 yıl boyunca ülkeyi yönettiler. Bu süre boyunca bir arpa yol alamadılar. 2002 öncesi yoksulluk, borç, eğitim sorunları, hukuk mekanizması gibi şeylerin hepsi vardı. 20 yıl sonrasında bu sorunlar hala devam ediyor. Tayyip Erdoğan yetki verilmesini istedi. Yetki verildi . Sonrasında dolar 18 liraya çıktı. Elektriğe yüzde 130 zam yapıldı. 50,7 milyon yoksul insan 10 milyon aç insan var. Rakamlarla hükümetin bir sonraki sene seçilmeyeceğini gösteriyor. Cumhur İttifakının seçilemeyeceği konuşuluyor. Mevcut anket rakamlarına göre çıkan rakamlarda iktidarın yüzde 25 ve 30 arasında bir oyu var” dedi.
“PROGRAMLAR DOĞRUYU SÖYLEMEYEN GAZETECİLERLE DOLU”
Kongre yapmalarına izin verilmediğini ifade eden Ali Fatih Çoban “ İyi Parti iktidara sokulmak istenmedi. Genel Başkanımıza iftiralar atıldı. 2017 den bu güne kadar Türk siyasetinde demokratik bir şekilde korkular yıkıldıysa bu Meral Akşener sayesinde oldu. İki kişiden birinin oyunu almış bir partiyi bir çırpı da silemiyorsunuz. Elleri çok güçlü. Düne kadar İyi Parti'yi haber yapmıyorlardı. Programlar doğruyu söylemeyen gazetecilerle dolu. Ülkede üretim durdu. Kimse televizyonda gelen elektrik faturalarını söylemiyor. İktidar ülkeyi geriye götürüyor. Yönetemiyorsanız sandığı vatandaşın önüne koyun. Ülkede 5 tane müteahhide peşkeş çekiliyor” dedi.
“NE VEREYİM ABİME DÖNEMİ BAŞLADI”
Hazine Bakanı'nın gözlerimin içine bakın sözünü hatırlatan Ali Fatih Çoban “Gidin Salı Pazarında akşam 5 den sonra çürük ürün almaya çalışan vatandaşın gözüne bakın. Sanki 20 yıl öncesi elimizde mızrakla dolaşıyormuşuz gibi bir algı yaratıyorlar. AKP'den sonra hayat var. 5 tane müteahhide bu ülkenin öz kaynakları peşkeş çekiliyor. Hazine kur garantili mevduat hesap ücretlerini vatandaşın cebinden alıyorlar. Bu sistem de zengin daha zengin oluyor. Orta sınıf insan kalmadı. Getirdikleri bu sistem yüzünden memur çocuğu işçi çocuğu kalmadı. Fakirleştik. Türk ekonomisi çok kötü bir durumda. 20 yılın sonunda seçime doğru gidiliyor. Ustalık dönemi bitti. Yeni bir dönem başladı. Ne vereyim abime dönemi başladı. Abime EYT vereyim 3600 vereyim, abimin icradaki dosyalarının faizini sileyim. Tayyip Bey çok şey yapmaya heves ediyor fakat bütçesi yok. Bu ülkenin öz kaynaklarını 5 tane müteahhide teslim etmiş bir durumda. Biz projelere karşı değiliz. Usulüne karşıyız. Havaalanı çöktü. Bilim adamlarını dinlemediler. Müteahhitlere yeni yerler vermek için tüy bitmemiş yetimin hakkını yiyorlar. Devleti dolandırıyorlar AKP' de buna göz yumuyor. Geçmediğimiz köprüye uğramadığımız hava alanına para ödüyoruz. Çocuklarımız yanlış politikanın ceremesini çekecekler” diye konuştu.
“VATANDAŞ AÇ. GEÇİM SIKINTISINDAN DOLAYI İNTİHARLAR BAŞLADI”
Ticaret dönmediğini ve pandemiden dolayı esnafın kötü durumda olduğunu ifade eden Ali Fatih Çoban “ Bugün esnaf sattığı malı aynı fiyattan rafına koyamıyor. Ortada mal yok. Ertesi gün fiyat artıyor. Çiftçi ve esnaf desteklenmeli. Ülkenin parası olmadığından bu insanlar kaderine bırakılmış durumda. Vatandaşın alım gücü tükendi. Esnaf bazı günleri siftahsız kapatıyor. 200 300 metre karelik dükkânlar 4 5 kişi ile çalışırken artık 1 2 kişiyle çalışmaya başladılar. Ortada büyük problem var. 14 tane makam aracı satıp bu problemler giderilmeli. İnsanlar bu durumdayken karşı taraf lüks içinde yaşıyor. Diyanet Antalya'nın en lüks otelinde program düzenliyor. Yatlarda iftar programları yapılıyor. Vatandaş aç. Geçim sıkıntısından dolayı intiharlar başladı. Bir baba oğluna eşofman alamıyorum diye intihar etti. İnsanlarda çok büyük bir tepki var. Artık esnafa işler nasıl denmeye korkuluyor. Çok karamsar günlerden geçiyoruz. İnşallah mutlu günlere döneceğiz. Millet İttifakı bu günleri aşacak. Memlekette mutlu insan yok. Her evde işsiz bir üniversite öğrencisi bulunuyor. Bu çocuklara istihdam alanı yaratılmıyor. 5 tane müteahhidin vergi borçları siliniyor. Üniversite öğrencilerinin KYK borçlarını alabilmek için devlet evlerine haciz gönderiyor” dedi.
“AKP'DEN SONRA DA HAYAT VAR”
İyi Parti olarak ciddi anlamda profesyonel çalışmalar içerisinde olduklarını ifade eden Çoban “AKP'den sonra da hayat var. Rüzgâr gülü projemiz var. En büyük sorunlardan biri yoksulluk. Bir sorunu en dipten ele alıyoruz. Öğrenim çağındaki bir çocuk okula gittiğinde ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeyi verilecek. Bu devlet tarafından karşılanacak. Aç karnına okula giden milyon tane çocuğumuz var. Tarım bilimleri akademisini kuracağız. Tarım meslek liseleri kuracağız. Üretecek insanlar yetiştireceğiz. 4 milyon haneye aylık 1000 TL nakit desteğinde bulunacağız. Derin yoksulluğu çözmek için mücadele edeceğiz. 18-26 yaş arasındaki okuyarak işsiz kalan kişilere özel politikalar üreteceğiz. Bu çalışmaları gün geçtikçe geliştiriyoruz. İyi Parti bu politikalar sayesinde oy oranını yüzde 20'ye kadar çıkardı. Ekibimiz ciddi anlamda bu krizi kurutacak ve tedavi edecek politikalar hazırlamaya devam ediyorlar” diye konuştu.
“TAYYİP BEY'İN KARŞISINDA EN FAZLA OYU KİM ALACAKSA YOLUMUZU ONA GÖRE ÇİZECEĞİZ”
Gizli kapaklı bir iş yapmadıklarını sözlerine ekleyen Çoban “Parti olarak milletle beraber çalışıyoruz. Bugün Tayip Bey'le bir sorunumuz yok. Derdimiz mevcut sistem. Bu mevcut sistemle bir yere varılamayacağını insanlar gördü. Bu sistemin değişmesi lazım. Parlamenter sisteme geçildiğinde Cumhur Başkanı yetkileri biraz daha sembolik olacak. Tayyip Bey'in karşısında en fazla oyu kim alacaksa yolumuzu ona göre çizeceğiz. Millet İttifakı biz diyor. Yeter ki bu sistem gitsin. Eski günlerdeki gibi parlamenter sistem gelsin. Siyaset eskisi gibi yapılsın. Hayat pahalılığından şikâyetçi olmayan insanların olmasını istiyoruz. Genel Başkanların uyum içinde çalışması çok önemli. Kemal Bey ve Genel Başkan'ın şahsıyla ilgili bir isteği yok” dedi.
“SPOR VE KIŞ TURİZMİ İÇİN ÇOK MÜSAİT BİR COĞRAFYAMIZ VAR”
Fethiye'de turizm konusunda ki görüşlerini de aktaran Ali Fatih Çoban “Bodrum'dan hiçbir eksiğimiz yok. Hatta fazlamız var. Doğal güzelliklerimiz ve mükemmel bir körfezimiz var. Turizm'i 12 aya yayacak şekilde yapmamız lazım. Fethiye ‘de kış turizmi neden olmasın? Belek'te yapılan spor antrenmanları Fethiye'de de yapılabilir. Kış ve spor turizmini Fethiye ile tanıştırmamız lazım. Pandemiden dolayı geçen sene endişeli bir bekleyiş vardı. İngiltere halkı yazın sonunda geldi. Bu durum esnafımıza yeterli olmadı. Bu sene daha hayırlı bir sezon olmasını istiyoruz. Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Antalya gibi yerler gibi adımızı daha çok duyurmamız lazım. Bu yerlere göre eksikliklerimiz neyse sorunları tespit etmemiz lazım. Doğal güzellikleri olan bu yeri nasıl geliştirebiliriz diye düşünmemiz lazım. Spor ve kış turizmi için çok müsait bir coğrafyamız var. Acentelerle oturarak bu konuları konuşmamız lazım. Deniz, kum ve güneş artık her yerde var. Tarım turizmi bile yapabiliriz. Yabancı turist geldiği zaman sadece denize girmek istemiyor. Tarlada domates ve biber toplamakta istiyor” dedi.
“BEHÇET BAŞKAN İLE 41 MAHALLEYİ BERABER GEZECEĞİZ”
Behçet Saatçi İyi Parti'ye geri dmndüğünü ifade eden Ali Fatih Çoban “Kendisiyle beraber hareket ediyoruz. Tecrübeli bir siyasetçi. Fethiye'de 20 yıl boyunca hizmette bulundu. Sahil Koru köyünde beraberdik. Behçet Başkan bu hafta Köyceğiz'de İl başkanımızla beraber esnaf ziyaretinde bulundu. Bu saatten sonra gezilmedik yer bırakmayacağız. Ayakkabı eskiteceğiz. Çalınmadık kapı bırakmayacağız. Behçet Başkan ile 41 mahalleyi beraber gezeceğiz” dedi.

Bakmadan Geçme