ALBAN, 'İKTİDARIN, BU DEPREMİ YÖNETEMEDİĞİ DE AÇIKÇA ORTAYA ÇIKMIŞTIR'
Yaklaşık bir aydır deprem bölgesinde olan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Fethiye'ye gelerek CHP ilçe teşkilatını ziyaret etti. Ziyarette konuşan Alban, deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Muğla Milletvekili Mürsel Alban, deprem bölgesinden ayrılarak, ayağının tozuyla Fethiye'ye geldi. Yaklaşık bir aydır deprem bölgesinde olduğunu belirten Alban'ı Fethiye'de CHP İlçe Başkanı Mustafa Koyuncu, CHP Muğla Milletvekili aday adayı Mehmet Demir, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülümser Oymak ve partililer karşıladı. İlçe binasına ziyarette bulunan Alban, partililerle görüş alış verişinde bulunarak deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı.
ALBAN, “İKTİDARIN, BU DEPREMİ YÖNETEMEDİĞİ DE AÇIKÇA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
Ziyarette konuşan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Muğla Milletvekili Mürsel Alban, “Mutlulukla, coşkuyla, sevinçle; kendi evime, kendi yuvama geldiğim için konuşmak istiyorum. Sizleri gördüğüme çok sevindim. Tanıdık bir yüz görmeyi özlemiştim. Ben yaklaşık bir aydır deprem bölgesindeyim. Ayın 29'unda Doğu görevim sebebiyle evden çıktım, tam görevimi tamamladım derken Kars'taydım. Deprem olunca Diyarbakır'a, oradan da Adıyaman'a geçtim. Dün akşam döndüm. Bu sabah da geldim, evime gitmedim, partime, binama, dostlarıma, vatandaşlarıma geldim. Bir ziyaret edip, onlarla kısa bir görüş alışverişi yapmak istedim. Deprem ülkenin her ne kadar son dönemde yaşanan en büyük felaketiyse de deprem bir mukadderat değildir. Deprem bir kader d değildir. Deprem olur, depremde enkaz da olur, bina da yıkılır, can kaybı da olur. Ama önemli olan onlara öncelikli ulaşmak, o canları kurtarmaktır. Ben size yaşadıklarımı anlatayım. Deprem anında enkazların altındaki insanların sesleri kulaklarımda. “Kurtarın bizi” çığlıkları hala kulaklarımda. Aslında bizim, deprem bölgesinde olanların, depremi yaşayanların iyi bir tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunu ben bir televizyon programı aracılığı ile de söylemiştim. Gerçekten toplumuzun psikolojisi bozuldu. O sesleri duyup, onlara el uzatıp kurtaramamak üzüyordu bizi. Aslında imkanlar dahilinde herkes kurtulabilirdi. Çok az can kaybı verebilirdik. Ama gözüken şu; bizim devletimizi yöneten iktidarın, bu depremi yönetemediği de açıkça ortaya çıkmıştır” dedi.