AKİF ARICAN, İDDALARA CEVAP VERDİ
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan, yazılı bir basın açıklaması yaparak FTSO ve oda yönetimi hakkında yapılan eleştirilere cevap verdi.
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan, yazılı bir basın açıklaması yaparak FTSO ve oda yönetimi hakkında yapılan eleştirilere cevap verdi. Son olarak FTSO Başkan yardımcılığından istifa eden Yönetim Kurulu üyesi Burhanettin Tuna'nın açıklamalarına 'Şimdi mi kötü olduk?' diyen Akif Arıcan, Fethiye'ye değer katacak proje ve çalışmalar içerisinde olduklarını, ucuz siyaset ve kişisel beklentiler içerisinde olan bazı kişilerin asılsız iddialarına cevap vermek zorunda kaldıklarını söyledi. FTSO Başkanı Akif Arıcan yazılı açıklamasında; 'Üç dönemdir başkanı seçildiğim Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasını, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte alnımızın akıyla yönetiyoruz. Odamızı Türkiye'nin en iyi hizmet veren ve proje üreten odalarından biri konumuna getirdik' diyerek, 'Fethiye domatesi için coğrafi işaret alalım, marka yapalım diyoruz, ödenek aktarmıyorlar. İki ay sonra kamuoyu baskısı sebebiyle aktarmak zorunda kalıyorlar. Fethiyekariyer.com adlı Muğla'nın tek özel istihdam bürosunu açıyoruz, binlerce iş arayanla işçi arayanı buluşturuyoruz, İŞKUR'un istediği teminatı vermeyip siteyi kapatılma noktasına getiriyorlar. Bizi zor duruma sokmaya çalışırken Fethiye'ye kaybettiriyorlar. Biz bu insanlarla mücadele ederek Fethiye'nin kaderini değiştirecek projeleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Takdiri Fethiyelilerin vicdanına bırakıyorum' dedi. Arıcan, 'Bu arkadaşlar, 'Güç Birliği Şirketinin ödemeleri denetime kapalı iddiasında. Harcamaları oda meclisi denetleyemiyor' demiş. Güç Birliği Şirketinin tüm hesapları bakanlığın denetimi altındadır. Hatta biz bununla da yetinmedik bağımsız denetçiler tarafından denetim yaptırıyoruz. Küçük ortağımız olan Ölüdeniz Turizm Geliştirme Kooperatifi'nin talebi üzerine tüm kayıtlar açılarak Ocak ayında incelenmiştir. İddia edildiği gibi saklı gizli bir şey yok. Öte yandan teleferik projesinin tüm ihale süreci şeffaf bir şekilde Fethiye kamuoyunun gözü önünde yapılmıştır. Bu süreçte her ay Oda meclisinde projenin gidişatı ile ilgili bizzat şahsım tarafından bilgi verilmiştir. Bunların kayıtları Odamızda mevcuttur. Meclis toplantısında 'Neden 3 liralık değil de 5 liralık çöp poşeti aldınız' diye gündem yaratmaya çalışan kişilerle Fethiye'nin kaderini değiştirecek Teleferik Projesini sonuca ulaştıramayız' dedi.TAKDİRİ VİCDANLARA BIRAKIYORUZ Akif Arıcan, '2013 yılında seçimlerin akabinde Osman Çıralı ve eski yönetim kurulu üyesi olan Selamettin Yılmaz'ı teleferiğin izinlerin alınması için çalışma yürütmeleri amacıyla Güçbirliği Şirketine müdür seçtik, Oda yönetiminden habersiz gidip Babadağ'daki kafeyi kiralamaya çalıştılar, son anda engel olduk. Giriş parası vermedi diye bir kişiyle kavga edip paraşütünü kesmişler; ağır ceza mahkemesinde yargılandılar ve ceza aldılar. İzin işlemlerini takip etmek yerine bu tür işlerle uğraştıkları gerekçesiyle de müdürler kurulundaki görevlerine son verildi. Biz bunlarla uğraşırken, Fethiye'nin kaderini değiştirecek projeleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Takdiri Fethiyelilerin vicdanına bırakıyorum' dedi. KENDİ İMZASIDA VARArıcan, Yönetim kurulu üyesi Burhanettin Tuna'nın iddia ettiği asılsız suçlamaların büyük çoğunluğunda kendi imzasının da olduğunu dile getirerek; 'İlk etapta kuruluşuna önderlik ettiğimiz dernek aracılığıyla Fethiye İşletme Fakültesinin eğitim öğretime başlamasını sağladık. Binanın bir tanesini de dernek eliyle Fethiyeliler olarak biz yaptık. Odamız önce 280 bin lira destek verdi. Daha sonra yönetim kurulu olarak binanın bir an önce tamamlanması için 1 milyon lira daha destek vermek istedik ama Burhanettin Tuna'nın da aralarında bulunduğu muhalefetin engeline takıldık. Fethiye için bu kadar faydalı bir işe kamuoyu baskısı sonucu bu muhalefetteki arkadaşlar zorla 500 bin lira ödenek çıkardı. Biz Fethiye Üniversitesinin kurulması aşamasına geldik, bu arkadaş hala Çıraklık Eğitim diyerek ucuz siyaset peşinde. İşletme Fakültesinin eğitime açıldığına inanmıyorsa, yapılan çalışmalardan haberi yoksa oğluna sorsun, İşletme Fakültesinin kantinine ortak olmuş' ifadelerini kullandı. 'Daha önce de gündeme gelen Odamızın eski binasının yıkım işinde Odanın zarara uğratıldığını iddia ediyorlar. Bari 2014 yılında yaşanan bu olay için neden bu kadar beklediğini de açıklasaydı memnun olurduk. Kaldı ki adı geçen olayda alınan kararın altında Burhanettin Tuna'nın da imzası vardır' diyen Arıcan, 'Madem kendi binasını yıktırırken işi bedavaya yaptırmış; Yönetim Kurulu kararının altına imza koyarken o tarihte neden bu konuda bir şey söylememiş? Babadağ'ın imar planının usulsüz olarak verildiği, daha sonra teklif alındığı iddiasını bu arkadaşlar savcılığa taşıdılar. Savcılık kovuşturmaya gerek olmadığı kararını aldı. Şimdi arkadaşımız bunu unutmuş olmalı ki, yeniden ısıtarak kafaları karıştırmaya çalışıyor' dedi.'Babadağ'da görev yapan şirket koordinatörün şahsi harcamalarını hiçbir surette şirkete fatura etmesi mümkün değildir' diyen Arıcan, 'Alkollü içeceklerin hepsi tutanakla alınmış ve tutanakla verilmiştir. Bu şirket bakanlığın denetimindedir. Elinde hiçbir belge ve delil olmaksızın Burhanettin Tuna'nın insanlar hakkında bu şekilde iftirada bulunması, onurları ile oynaması vicdanının sesini susturduğunun bir kanıtıdır. Odamızda basın yayınla ilgili iki personelin bulunduğunu, bu arkadaşların aylık bülteni biz burada çıkarırız demelerine rağmen dışarıdan hizmet satın alarak odanın zarara uğratıldığını iddia etmiş. Odanın gerek mevcut iş yoğunluğu gerekse de söz konusu hizmetin profesyonel uzmanlık gerektirmesi nedeniyle Makri dergisinin Oda personeli tarafından hazırlanması ve çıkarılmasında da bir takım sorunlar yaşanmıştır. Dergi uzunca bir süre çıkarılamamıştır. Bu nedenle oda dergisi, aylık bülten ve basın müşavirliği hizmetinin, mesleği gazetecilik olan bir kişi eliyle yürütülmesi gerektiği düşünülerek, 2014 yılında yönetim kurulu kararı ile bu iş dışarıdan hizmet alımıyla yapılmıştır. Bu karar da oy birliği ile alınmıştır' dedi. GÖREVLENDİRME YÖNETİM KURULU KARARIYLADIRAkif Arıcan, 'Burhanettin Tuna, Odada çalışan arkadaşların Fethiye Güçbirliği şirketinde çalışmasını eleştirmiş. Oda çalışanları Güç birliği şirketinde yönetim kurulunun izniyle çalışmaktadır. Hatta o dönemde şirket müdürü olan Osman Çıralı'nın da bizzat yazılı ve imzalı talebi üzerine bu görevlendirme Yönetim Kurulu kararıyla gerçekleştirilmiştir. Oda çalışanının şirkette çalışmasında da yasal bir engel yoktur. Babadağ teleferik projesinin yürütülmesinde görev alan kişilerin işi bilmesi ve mevzuata hakim olması gerekiyor. Aksi halde bu süreçlerde yapılacak bir hata, yapım süresi 5 yıl olarak belirlenmiş olan teleferik projesinin orman idaresi ile şirketimiz arasında imzalanmış olan sözleşmesinin feshine yol açabilirdi. Nitekim arkadaşlarımız göreve başladıktan sonra projede hızla mesafe kaydedildi, kısa bir süre içinde de izinler tamamlanarak projenin ihalesi yapıldı. Bu kişilerin aldıkları ücret yaptıkları hizmet ile ölçülür. Emekli olan çalışanımızın özel tüzük gereği çok yüksek miktarda emekli ikramiyesi aldığını iddia etmiş. Özel tüzük diye bir şey söz konusu değil. Bir işçinin alacağı kıdem tazminatının miktarı T.C. yasaları ile belirlenmiştir. Bu miktarı belirlemek bizim yetkimizde değil. Arkadaşımız Odaya alınan araç konusunda da eleştiri getirmiş. Yeni aracın alımı da gizli saklı yapılmamıştır. Yönetim kurulu kararıyla komisyon kurulmuş, bu kapsamda komisyon araştırma yapmış, alınan fiyat teklifleri Oda Meclis üyelerinden oluşan Satın Alma Komisyonu tarafından değerlendirilmiş uygun görüldükten sonra da alınmıştır. Biz kimsenin ekmeğiyle oynamadık, oynamayız da. Bizim hızımıza ayak uyduramayan arkadaşlarımızla yollarımızı ayrılmış olabilir. Ancak yollarımızın ayrıldığı hiç kimseye hukuken hak kaybı ve mahrumiyet yaşatmadık' ifadelerini kullandı. FTSO Başkanı Akif Arıcan açıklamasında son olarak, 'Yaşananlar izah ettiğim şekildedir. Bunun dışındaki değerlendirme ve açıklamalar doğru değildir. Biz bundan sonra Oda'ya ve Fethiye'mize hiçbir faydası olmayan bu tür sığ polemiklere zaman ayırmayacağız. Her zaman olduğu gibi tüm enerjimizi ve birikimimizi üyelerimize ve yaşadığımız bölgeye değer katacak çalışmalara ayıracağız. Bu arkadaşlarımıza da sorumluluk sahibi bir yönetici tavrı olan yaşadıkları kente değer katan çalışma, proje ve politikalar üzerine enerjilerini harcamalarını tavsiye ediyoruz' cümlelerine yer verdi.