24 ölümlü kazada karar çıktı
2017 yılında Anneler Günü etkinliği için İzmir'den Marmaris'e giden otobüsün Sakartepe rampasında kaza yapması sonrası 24 kişi hayatını kaybetmişti. Kaza sonrası Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava, karara bağlandı ve tek tutuklu sanık araç sahibi Bülent Çetindağ 10 yıl ceza aldı.
2017 yılında Anneler Günü etkinliği için İzmir'den Marmaris'e giden otobüsün Sakartepe rampasında kaza yapması sonrası 24 kişi hayatını kaybetmişti. Kaza sonrası Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava, karara bağlandı ve tek tutuklu sanık araç sahibi Bülent Çetindağ 10 yıl ceza aldı.
İzmir'den Anneler Günü etkinliği için Marmaris'e hareket eden Armağan Serttaş yönetimindeki 03 FR 747 plakalı araç, Muğla'nın Sakartepe rampasına geldiğinde kaza yapmış ve 24 kişi ölmüş, 10 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin kabulünün ardından 3 Mayıs 2018 tarihinde duruşmalar başlamıştı. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava bugün sonuçlandı. Mahkeme heyeti davanın tek tutuklu sanığı araç sahibi Bülent Çetindağ'ın 12 yıl hapis cezasını 10 yıla düşürürken, karar sonrası davacı ve davalı tarafları karardan memnun olmadı.
10 yıl hapis cezası
Mahkeme, tutuklu sanık Bülent Çetindağ'ın, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme'den 12 yıl hapis cezası verdi. Sanığın, izlenen hali lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezası 10 yıla düşürüldü. Tutuksuz yargılanan sanıklardan Aysun Özkamalı ile Murat Ceylan'ın üzerine atılı suçlardan suç unsurunun oluşmaması nedeniyle beraatine karar verildi.
“Cezayı az görüyoruz”
Kazada yaşamını yitiren Serpil Kaldırımcı'nın eşi Ahmet Kaldırımcı, verilen cezayı az gördüklerini söyledi. Kaldırımcı, “Az görüyoruz. 10 yıl. 12 yıldı 10 yıla düştü. 24 kişinin ölümünde bu olmamalıydı yani. Bir üst mahkemeye müracaat edecek avukatımız. Artık adalet yerini bulsun”
Araç sahibi Bülent Çetindağ'ın avukatı Mustafa Cihad Eken, “Fren sistemine müdahale esasına dayanıyor. Oysa müvekkilim bu aracı 11 yaşındayken almış, herhangi bir şekilde fren sistemine bir müdahalesi yok. Ama mahkeme bunu bir şekilde değerlendirmedi. Sanığın fren sistemine müdahale ettiği yönünde değerlendirdi. Biz de sanığın bu fren sistemine müdahale etmesini gerektirecek bir durum olmadığı, aracın 3,5 yıldır kendisinde olduğu ve kendisinde olduğu 3,5 yıllık dönemde yapılan muayenelerde fren ile ilgili hiçbir probleme rastlanmadığını belirttik. Bilirkişi raporu tamamen kendi kendi ile çelişen bir rapora dayanmıştır bu karar. Bu kararın bozulacağına inanıyorum. Müvekkilim suçsuzdur” dedi
Ayşe Nur Namlıarkan eşi, "Eşimi kaybettim bu kazada. Kızım da arabadaydı, o da yaralı kurtuldu. Bir buçuk yıldır onun tedavisi ile uğraştık. Aynı zamanda ben de şoförüm. 30 yıllık şoförüm. Kazanın oluşma şekillerine az çok vakıfım. Verilen cezanın adili olmadığın düşünüyorum. Çünkü burada şoför haricinde araç sahibi haricinde şikâyetçi olduğumuz diğer kişiler de vardı. Onlar bu davaya konu olmadılar. Bu turu düzenleyenler, D2 sahibi ve bu arabaya vize veren vize kuruluşu bunların hepsinin bana göre kusurları var derecelerine göre. Cezanın adil olmadığını düşünüyorum ve temyize başvuracağız. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gitmeyi düşünüyorum. Bu cezanın içimizi rahatlatmadığını düşünüyorum. Çünkü 24 kişi vefat ediyor, fakat 10 yıl ceza veriliyor. O da araç sahibine. Bu bizim içimizi ferahlatmadı bizi üzdü” dedi.