ALBAN'DAN SERT CEVAP GELDİ...
CHP Muğla İl Başkanı'ndan AKP İl Başkanı'na 'Cumhuriyet kurulurken bu millet hiç bedel ödemedi sözlerin için özür dile ve sözlerinin bedelini istifa ederek öde.'
CHP Muğla İl Başkanı’ndan AKP İl Başkanı’na; “Cumhuriyet kurulurken bu millet hiç bedel ödemedi sözlerin için özür dile ve sözlerinin bedelini istifa ederek öde.” CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban, Akp İl Başkanı’nın Kurtuluş Savaşı’nda Osmanlıydık, Cumhuriyet için bedel ödemedik ta ki 15 temmuz darbesine kadar sözlerine “Bu ülkeyi 15 temmuz sürecine Akp iktidarı ve verdiği tavizler getirdi, Kadem Mete hem Cumhuriyet kurulurken bedel ödemedik sözleri hem 15 Temmuz darbesi için şahsı ve partisi adına bu milletten özür dilemeli ve istifa etmelidir.” dedi. CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban; “Akp il başkanı Kadem Mete tarihsel bir buhran yaşamaktadır. Haçlı seferleri, din için savaştık, Kurtuluş Savaşı’nda Osmanlıydık, Cumhuriyet için bedel ödemedik gibi cümlelerle çelişkiler içinde açıklamalar yapmaktadır. Kadem Mete’yi dürüst olmaya ve haçlı seferlerine kadar gitmeden 15 Temmuz sürecini açıklamaya davet ediyorum. Bu ülkeyi 15 Temmuz sürecine getiren iktidar kim? 14 yıllık iktidarınız döneminde ne istediler, neler verdiniz? Beraber yürüdüğünüz yollar nereye çıkıyor, bu hasretlik bitsin dizeleri kimin için söylendi? Bu terör örgütü devlet mekanizması içerisinde yuvalanırken Yaş kararlarına şerh koyan kim, cemaat hakkında Cumhuriyet Halk Partisi’nin gensorularına red oyu vererek görüşülmesini engelleyen kim? Ergenekon, Balyoz gibi uydurma delillerle bu ülkenin güzide subayları hapse atılırken bu davanın savcısıyım diyen hangi partinin başbakanı? Üstelik Ergenekon savcısına zırhlı araba veren başbakan kim? Bütün olaylar yaşandıktan sonra bizleri kandırdılar diyen parti hangisi? 15 temmuzda kaybettiğimiz vatandaşlarımız sizin hatalarınızın, tavizlerinizin bedelini ne yazık ki canlarıyla ödediler. Biraz da İl Başkanı’nı tarih konusunda aydınlatalım. Haçlı seferleri adı altında kilisenin çağrısıyla toplanan birleşik orduları durduran gerek Kılıç Arslan, gerekse Selahattin Eyyübi bunu vatanları, toprakları için yapmıştır, din için savaşan haçlılardır. Anadolu’nun kapılarının açıldığı Malazgirt Savaşı’nda, İstanbul’un fethinde, Kurtuluş Savaşı’nda Türk Milleti’ydik. Osmanlı hanedanlığı mensupları Kurtuluş savaşı kahramanlarını, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü vatan hainliği ile suçlayacak kadar haysiyetsiz, bağımsızlıklarını, ülkesini manda himayesine bırakacak da karaktersiz yöneticilerden oluşmaktaydı. Türkiye Cumhuriyeti bu kutsal vatan toprakları için canını feda eden aziz şehitlerimizin sayesinde özgürlük ve demokrasi temelli olarak 29 Ekim 1923’de bütün yurttan gelen temsilcilerle kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da içerdeki ve dışardaki hain işbirlikçiler yüzünden gerçek vatanseverler, cumhuriyetçiler bedel ödemeye devam etti. Menemen’de Kubilay, 1925’de Şeyh Sait isyanında vatan topraklarını savunan askerlerimiz, doğu ve güneydoğuda sınırlarımızı canı pahasına savunan askerlerimiz, bu ülke için gerçekleri söyleyen, kaleme alan yazarlar, siyasetçiler Cumhuriyet için, demokrasi için canlarını verdiler. 1960, 1980 askeri darbelerinde de bu milletin düşünürleri, vatansever gençleri bedel ödedi. Türkiye Cumhuriyeti kazanımları sayesinde il başkanı, milletvekili olabiliyor, kürsüye çıkıp konuşabiliyorsunuz. Bodrum'da Yatağan'da nerede konuşursanız konuşun bu gerçekleri değiştiremezsiniz, milletimizi kandırmayın, çünkü milletimiz sizin gibi kandırılmaya alışık değildir.” dedi.