6 GÜN SÜRECEK LİKYA YOLU ULTRA MARATONU BAŞLADI

Uluslararası maraton koşucularının katılımıyla 6 gün sürecek ‘Likya Yolu Ultra Maratonu’ Fethiye’den başladı. 4 kategoride 250 koşucu, Ölüdeniz Mahallesi Yasdam Caddesi’ndeki ‘start’ noktasından maratona başladı. Başlangıç noktasında Ölüdeniz Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı maratona, İngiltere, Rusya, Romanya, Almanya, Belçika ve Güney Kore’den yabancı sporcular da katıldı. 6 etaptan oluşan maratonda toplam 509 kilometre uzunluğundaki tarihi Likya Yolu’nun 250 kilometrelik bölümü koşarak geçilecek. Maraton, 30 Eylül’de Antalya’nın Kemer İlçesi’ndeki Çıralı Plajı’nda sona erecek. YİYECEK İÇECEK VE EŞYALARINI SIRTLARINDA TAŞIYORLAR Ultra maratonda sporcular, zorlu doğa koşullarında 6 gün boyunca koşacak. Koşucular, yiyecek-içecek ve eşyalarını yarış boyunca sırt çantalarında taşıyacak. Su, çadır ve medikal destek ise organizasyon komitesi tarafından karşılanacak. Yarışçıların bireysel strateji planı yapmaları gerektiren maraton, fiziksel ve zihinsel kapasitelerini zorlayacak. Likya Yolu, tarihi dokusu ve büyüleyici doğal güzellikleriyle yarışçılara eşsiz bir tecrübe sunacak. “DÜNYANIN EN ÖZEL MARATONLARINDAN BİRİ” Yarış direktörü Taner Damcı, maratonun bir yarış olduğu kadar, doğayı ve insanın kendini keşfini içinde barındıran muhteşem bir spor aktivitesi olduğunu söyledi. Ultra maratonların dünyada hızla yayıldığını anlatan Damcı, “Türkiye’de ilk olan Likya Yolu Ultra Maratonu, dünyanın da en özel maratonlarından biridir. Bu kadar tarihi ve doğal güzelliğin içinden geçilen başka bir maraton yok. Önümüzdeki yıllarda maratonun uluslararası düzeyde çok daha fazla tanınacağını düşünüyorum.” dedi. “ÇOK BÜYÜK BİR DENEYİM” Maratona 2’nci kez katılan spor modeli ve koşucu Nurcan Arıcan, böyle bir deneyime Türkiye’nin başka bir yerinde sahip olunamayacağını kaydetti. Doğayı çok sevdiği için bu organizasyona katıldığını kaydeden Arıcan, “Burada çok uzun ve zorlu bir patika var. Benim için çok büyük bir deneyim. Gerçekten çok istediğim için buradayım. Ortam, atmosfer ve bu kadar profesyonel sporcularla yan yana olabilmek için buradayım. Yol sürekli engebeli. Çok zorlu. Sürekli bir tırmanış var. Uçurumun kenarından yürüyüşlerimiz oluyor. Vücudumuzun susuz kalmamasına ve yorulduğumuz zaman dinlenmeye çok dikkat etmeliyiz. Bu konuda sporcular uyarıldı. Önce sağlık, sonra da bu atmosferin tadını çıkarmak.” diye konuştu.” diye konuştu. “HIZLI GİDENİN KAZACAĞI BR YARIŞ DEĞİL” Maratona 3’üncü kez katıldığını, yolun çok zorlu olduğunu belirten spor eğitmeni ve koşucu Seda Nur Çelik ise şunları söyledi; “Bazı yerlerde patika bile olmayacak. Ormanda kaybolacağız. Suyumuzun yetmediği anlar olacak. Bu yüzden taktik ve stratejinin ön plana çıktığı bir yarış. Hızlı gidenin değil, sonuna kadar sabrını ve dayanıklılığını koruyanın kazanacağı bir yarış. ‘Bir an önce koşalım, bitirelim’ diyebilirsiniz ancak o iş öyle olmuyor. Yarışın sadece birkaç kilometrelik bölümünde yol güzel. Diğer bölümleri çok zorlu ve doğayla müthiş bir mücadele var.”