4 yaşındaki Melike Eşiyok'un cinayeti 6 yıl sonra aydınlatıldı! Şok edici itiraflar
İstanbul Arnavutköy Sazlıbosna Barajı'nda 6 yıl önce cesedi bulunan 4 yaşındaki Melike Eşiyok cinayetine ilişkin iddianame hazırlandı. Öğretmenlerine, kardeşleri Melike'yi babalarının ve üvey annelerinin öldürdüğünü 6 yıl sonra anlatarak cinayeti aydınlatan çocuklar H. ve E. Eşiyok kan donduran beyanlarında 'Bizi de Melike'yi de aç susuz bıraktılar. Altımıza kaçırdığımız için bize tek ayak üstünde durma cezası verdiler. Üvey annemiz ayağımız yere değerse çekiçle vuruyordu. Yağmurlu havalarda bizi dışarı çıkarıp kendi içerde çay içerek ıslanmamızı izliyordu. Bize tazyikli su sıkarak eziyet etti. Babamız Melike'yi kalorifer peteğine bağladı. Babamız ve üvey annemiz Melike'yi öldürdü. Melike'yi bir çantaya o çantayı da bir çuvala koydu' dedi.

"Mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, taş koyup göle attık"
Baba Cahit Eşiyok iddianamede yer verilen ifadesinde "2017 yılında eşim Meryem’den boşandım. Çocuklarım Melike, H. ve E.’nin velayeti bende kaldı. Daha sonra Zehra Öztürker ile tanıştım ve aynı evde yaşamaya başladık. Çocuklarımdan H. ve Melike altına kaçırıyordu. Zehra titiz bir insan olduğu için çocukları sürekli darp edip cezalar veriyordu. Zehra’nın günden güne çocuklara uyguladığı şiddet arttı. Melike’ye ‘sürekli şeytan gibi bakıyor, annesi gibi bakıyor’ diyordu. 2 Nisan 2018 günü Zehra beni aradı. ‘Melike nefes almıyor eve gel’ dedi. Eve gittiğimde Melike’nin elleri ve ayakları soğuktu. Zehra’ya hastaneye götürelim dediğimde ‘vücudunda morluklar var, götürürsek ikimizi de cezaevine atarlar’ dedi. Olayın nasıl olduğunu sordum. Zehra bana ‘Melike su istedi. Su içerken öksürmeye başladı. Su boğazına kaçtı diye sırtına vurdum. Nefesi gidince seni aradım’ dedi. ‘Ne yapacağız?’ dediğimde Zehra bana ‘denize atalım gitsin’ dedi. Araç kiraladık. Melike’yi arabaya koyduk. Önce mezarlığa gömmeye çalıştık ama yapamadık, müsait bir yer bulamadık. Sazlıbosna Baraj Gölü’ne içine taş koyup attık. Daha sonra Zehra ile ayrıldık. Eski eşim Meryem ile tekrar birlikte olarak hayatımıza devam ettik. Melike’nin ölümünden Zehra sorumlu" dedi.
Üvey anne Zehra Öztürker ise ifadesinde "Cahit çocuklarını darp ediyordu. Ben bu konuda uyarınca ‘sen karışma onlar benim çocuklarım’ diyordu. Oklava ile sürekli dövüyordu çocukları. Melike ölmeden önceki gün ateşlendi. Ateş düşürücü şurup verdim. Ateşi ve yaraları olduğu için diğer odada kardeşlerinden ayrı yattı. Cahit olay günü Melike’yi odaya kilitledi. Sonra ben baktım. Buz gibi olduğunu ve nefes almadığını söyledim. Cahit bana ‘ben halledeceğim polisi ve ambulansı arama’ dedi. Ben ‘polise anlatalım her şeyi’ dedim. Bana ‘sen üvey annesisin, Melike’de darp var inanmazlar bize’ dedi. Cezaevine girme korkusundan ve tehdit edildiğimden sustum. O gün akşama kadar Melike odada kaldı. Cahit, Melike’yi banyoya götürdü, yıkadı, kefenledi. Sonra Cahit arabaya Melike’yi koydu. Ertesi gün ne yaptığını sorduğumda ‘denize bıraktım’ dedi. Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu, evden ayrıldım. Suçmaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Öz anne "Korktum ve kimseye bir şey demedim"
Çocukların öz annesi Meryem Ataman ise "Cahit ile evliyken Zehra ile gönül ilişkisi yaşamasından sonra evden ayrıldım. Boşandıktan sonra çocukların velayeti Cahit’te kaldı. Ayrı kaldığımız süre içerisinde çocukları göstermedi. Cahit bana sürekli çocuklarım H. ve E’nin fotoğraflarını atıyordu ama Melike’nin fotoğraflarını atmıyordu. Sorduğumda sürekli ‘uyuyor, tuvalette’ gibi şeyler söylüyordu. Sonra Cahit beni eve geri dönmeye ikna etti. Eve dönünce Melike’nin öldüğünü söyledi. Cahit ve Zehra korktukları için polise ve sağlık ekiplerine haber vermemişler. Cahit ile yeniden yaşamaya başladık ve bir çocuğumuz daha oldu. Çocuklarım bana Melike’yi Cahit ve Zehra’nın öldürdüğünü söyledi. Hayattaki çocuklarım ve kendim aynı akibete uğrar diye korktum ve kimseye bir şey demedim. Çocuğumun ölümü hakkında bilgim yok" dedi.
Bakmadan Geçme





