17 ŞÜPHELİ DAHA İFADE VERDİ

Fethiye'de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe başkanlığının açılışı sırasında yaşanan gerginlik ve parti tabelasının indirilmesiyle sonuçlanan olaylarda 118 kişi hakkında açılan davanın üçüncü duruşması yapıldı.

  • 1899
17 ŞÜPHELİ DAHA İFADE VERDİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, 9 Mart 2014'te yaşanan olaylarda "Siyasi hakların kullanılmasını engellemek", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "Polise mukavemet", “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve "Mala zarar vermek" gibi suçlardan haklarında dava açılan 118 sanıktan duruşmaya gelen 17'sinin daha savunması alındı. Günün duruşmasına 36 şüpheli beklenirken duruşmaya gelen 17 şüpheli savunmalarını yaptılar. Fethiye adliyesi dışında polis geniş güvenlik önlemleri aldı. TOMA’nın bekletildiği Adliye dışında barikatlar kurulurken adliyeye gelen vatandaşlar önce barikattan girerken ardından adliye binasına girerken X Ray cihazından da geçip bir kez daha aramadan geçirildiler. Duruşmaya, davacı avukatlar Hasan Kemal Elban ve Özden Saldıran ile HDP Fethiye Eş Başkanları Aslı Yantaş ve Ayşe Coşkun katıldı. Avukat talebinde bulunmayan tutuksuz yargılanmakta olan şüpheliler, duruşmada savunmalarını yaptı. Şüpheli A.A, savunmasında, “olay günü bir araya gelerek toplanma yoktur. PKK söz konusu olunca ister istemez bu olaya katıldı. Mala zarar vermedim. Sadece istiklal marşı söyledim” dedi. O.Z ise suçlamamaları kabul etmediğini belirtip susma hakkını kullanacağını söyleyip ifade vermedi. Bir diğer şüpheli A.A da suçsuz olduğunu belirtip, sosyal medyada 2010 yılında açtığı hesapta kendisinin bu olayla ilgili bir paylaşımda bulunmadığını, siteyi yöneten diğer yöneticilerin paylaşımda bulunduğunu aynı gece de sildirdiğini söyledi. D.B ise suçlamaları kabul etmeyerek: “hiçbir memura direnmediğini, malına zarar verildiği iddia edilen A.T’yi tanımam. Hiçbir mala zarar vermedim derken G.A ise hazırlıkta verdiği ifadesinin doğru olduğunu belirtip: “burası Beşkaza. Buradan çıkış yok sloganı attığını bu sloganı Fethiyespor maçlarında da çok sık olarak attığını belirtip suçlamaları kabul etmedi. H.G ise gece işten eve geldiğinde dışardan sesler duyduğunu çıktığı zaman o güne kadar hiç toma görmediğinden tomayı merak ederek yaklaştığını elektrik direği dibinde dururken çevik kuvvet ekibinin gelip kendisini aldığını ileri sürdü. M.A.B ise olay tarihinde akrabalarını araç yakılması nedeniyle günlük başı karakoluna geldiği sırada orada kalabalık gördüğünü kalabalığa bakarken çevik kuvvet ekibinin ne yapıyorsun diyerek kendisini göz altına aldığını söyledi. Şüpheli M. A ise eylemleri izlerken gözaltına alındığını ileri sürüp kimseye direnmedim. Mala zarar vermedim. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. M.G ise olay günü vicdani nedenlerle orada olduğunu söyleyerek askerliğini doğuda yaptığını orada gördükleri şeylerden psikolojik olarak etkilendiğini sadece gündüz olay yerinde bulunduğunu suçlamaları kabul etmediğini medyadan gördüğü kadarıyla HDP’nin bir siyasi parti değil terör yanlısı olduğunu ileri sürdü. S.Ö ise doğu ve güney doğudan çok fazla şehidin Fethiye’ye geldiğini bu yüzden olay yerinde bulunduğunu barikatları yıkma eyleminde bulunmadığını her hangi bir aracıda taşlamadığını söyledi. Ü.K.K ise kolluk görevlilerine karşı gelmediğini HDP’nin de siyasi parti olduğunu bilmediğini belirterek: “bu olaya katıldığım için çok üzgünüm. Çünkü onların 10 tirilyon verip yaptıramayacağı reklamın yapılmasına neden olundu. Fethiye ve aynı zamanda Ordu’yu bilerek seçiyorlar. Çünkü buralarda milliyetçilik duygusu çok fazla. Olay günü İzmir’de maça gidecektik. Ancak maça gitmedim. Yeni Camiinin yanına geldiğimde kendimi en önde buldum. Barikatın yıkılan tarafından geçerek ikinci bariyerin önünde Türk Kürt kardeştir PKK kalleştir sloganlarına eşlik etti. Bazılarının dükkânlarında alışveriş yapmayın şeklinde söylediğim sosyal medyada yer alan sözlerimi kazandıkları para PKK’ya gidecek olduğu için söyledim. Bu davalar gereksiz ” dedi. HDP avukatının bir partinin ilçede kurulmaması için şiddet kullanıyorsunuz sorusuna Ü.K.K “Size cevap vermek zorunda değilim. Şiddette kullanmadık” dedi. M.A.G ise suçlamaları kabul etmezken HDP tabelasını kalasla indirmeye çalıştığı iddia edilen İ.O ise HDP’ye lanetleme yürüyüşü olacağını öğrenince tabela insin şeklinde sloganlar attıklarını söyledi. Daha önceki verdiği ifadeyi tekrar eden İ.O yağmur borusundan çatıya çıktığını bir tahta parçası aldığını HDP tabelasını indirmeye çalıştığını, sopanın kısa kaldığını belediye başkanı Behçet Saatcı’nın panzer üzerinde konuşma yapmasından yarım saat sonra itfaiyenin geldiğini tabelanın indirildiğini başkan Behçet Saatcı’nın gençleri Beşkaza meydanına davet etmesiyle oraya geçip İstiklal Marşı söyledikten sonra dağıldıklarını ifade etti. E.Ç olay için gelen çevik kuvvet otobüsünün polis taşıdığını bilmediğini birkaç kişi taş atarken kendisinin de attığını bu olayda provokasyona geldiğini söyleyerek aracın HDP’lilerin aracı olduğunu söylemişlerdi. İçinde polis olduğunu bilseydim atmazdım” dedi. H.A.Ö ise miting alanında 5 dakika durduğunu siyasi olduğunu anlayınca uzaklaştığını söylerken R.Ç ise daha önceki ifadelerini tekrar edip çatıya çıktığını karşı çatıdan taş atanları izlediğini 25 dakika orada kaldığını Behçet Saatcı2nın panzerin üzerinde konuşmasının ardından itfaiyenin geleceğini söylemesiyle uzaklaştığını kaydetti. Bazı şüpheliler olay günlerine ait hakimin gösterdiği fotoğrafların kendilerine ait olduğunu da söylediler. Duruşma diğer şüphelilerin dinlenmesi için ileri tarihe ertelenirken şüpheli olarak iddianamede yer alan CHP eski ilçe başkanı Emrah Doğu’nun da bu duruşmaya katılıp ifade vermesi bekleniyor. Duruşma sonunda hakimin söylemek istediğiniz bir şey var mı sorusu üzerine A.A, HDP avukatı az önce şiddetten söz etti. HDP’nin şiddet tabanıyla kurulduğundan söz etmedi. Bu avukatın bizim şehit sayımızdan haberi var mı? Aynı kişilerle aynı mahkemeye bir daha katılmak istemiyorum” dedi. ŞÜPHELİLER DEMOKRATİK PROTESTO HAKKIMIZI KULLANDIK Duruşma sonrası gazetecilerin duruşma salonunda nasıl ifade verdiniz sorusuna; Şüphelilerden G.A: "Bizler demokratik olan protesto hakkımızı kullandık. Ben polise taş atmadım, barikatı yıkmadım. Bunları söyledik diyerek “Eğer bugün kalkıp biz PKK'nın savunuculuğunu yapmıyoruz, İmralı'dakinin savunuculuğunu yapmıyoruz, gerçekten Kürt halkının savunuculuğunu yapıyoruz deseler haklılar. Ama bu PKK'nın arkasına saklanarak, Apo'nun arkasına saklanarak değil, gerçekten bağımsız bir parti olması lazım" dedi. Şüphelilerden M.A.B ise "Fethiye halkı gerekeni yaptı. Fethiye'ye gelip bu şekilde insanları kışkırtmaları doğru değil" dedi. F.S.K ise " Biz olaylar sırasında HDP binasının içine girmiştik. Orada PKK bayrakları ve Apo'nun resimleri vardı. Biz onları görünce hepsini yaktık. Bizim HDP'nin bayrağıyla sorunumuz yok. Zaten içerde partinin bayrağı hariç her şey vardı" dedi. EŞ BAŞKANI ASLI YANTAŞ: GEREKLİ CEZALARI ALMALARINI BEKLİYORUZ Eş Başkanı Aslı Yantaş da "Bizim konsantrasyonumuz tamamen 7 Haziran'a ve Fethiye'nin bütün mahalleleri, bütün sokakları bizim çalışma alanımız. Çalışmalarımızı son hızla burada sürdürüyoruz ve önümüzdeki 15 günde de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Fethiye halkını bu saldırıyı yapanlarla, bu saldırıyı kışkırtıp ortam hazırlayanlarla tamamen ayırıyoruz. Hem bugün davası görülen hem daha önce ve sonrası davası görülen ve bir şekilde bu saldırıya karışmış kişilerin gerekli cezaları almasını talep ediyoruz" dedi.

Bakmadan Geçme