Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

Ben

Prof. Dr. Osman Genç - Fizyoloji uzmanı

  • 2061

Ben yaptım, ben ettim, ben şöyle davrandım, benim eserlerim şunlar, ben böyle yapmasaydım olmazdı (!). Ben, ben, ben.
Birinden bir şey istiyorsun. “Şunu alabilir miyim” diyorsun halbuki “Verebilir misin” desek. Daha somutlaştıralım. Sofrada tuz istiyorsun “Tuzu alabilir miyim” diye söylüyorsun. “Tuzu verebilir misin” desek ya da “Çay alabilirim” diyorsun halbuki “Çay verebilir misin” desek. Ya da birinden yardım istiyorsun, destek istiyorsun “Bana yardım edebilir misin” desek, “Şu konuda desteğine ihtiyacım var” diyebilsek.
“Böyle yapmanı istiyorum” yerine “Senin böyle yapman beni üzüyor” diyebilsek. Böylece karşı tarafa saygını daha güzel ifade ediyorsun. 
Benin yanına seni, onu, bizi, sizi kattığınızda anlaşılmanız farklı bir konumda olacaktır. Kişi ‘ben’den çıkınca, daha kabul edilebilir hale geliyor. Daha saygı duyulabilir, daha sevilebilir, daha sevebilir, daha saygı duyabilir hale geliyor.
Bunu istemez miyiz? Hepimiz isteriz.
“Ne var ise sende bende
Aynı varlık her bedende”
Aşık Veysel ne güzel ifade etmiş. Kimsede bir üstünlük yok. Üç aşağı beş yukarı hepimiz bir. 
“Ben” bir virüs gibi. Benlik virüsü. Tuttuğu kişiyi hasta ettiği gibi çevresindeki , iletişim içindeki insanları da hasta edebiliyor.
Pek çok şeye gücünün yetmediğini yani aciz olduğunu, çok da elinde avucunda bir şey olmadığını yani fakir olduğunu fark ettirmiyor sana benlik.
Tüm dünya olarak Covid-19’a mağlup olmadık mı?
Benlikten çıkınca, ben mengenesinden kurtuluş var, sıkışmışlıktan kurtulmak var, özgürlük var esasında.
Ben dili yerine, biz dili, bizler dili gelince, tılsım gibi, bak neler oluyor.
Selamlar Saygılar Sevgiler
 

Yazarın Diğer Yazıları