AVUKAT YUDUM SÖĞÜT

Malvarlığına Karşı Suçlar

AVUKAT YUDUM SÖĞÜT

  • 965

Merhabalar. Geçtiğimiz haftalarda malvarlığına karşı suçları incelemeye başlamıştık. Bu hafta da malvarlığına karşı suçları incelemeye devam edeceğiz. 
Geçtiğimiz haftalarda da belirttiğimiz gibi, Malvarlığına Karşı Suçlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) onuncu bölümünde düzenlenmiştir. (madde 141 - madde 169) Malvarlığına karşı suçlar başlığı altında hırsızlık, nitelikli hırsızlık, suçun gece vakti işlenmesi, daha az cezayı gerektiren haller, malın değerinin az olması, kullanma hırsızlığı, zorunluluk hali, yağma, nitelikli yağma, daha az cezayı gerektiren hal, mala zarar verme, mala zarar vermenin nitelikli halleri, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, hakkı olmayan yere tecavüz, güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, daha az cezayı gerektiren hal,  kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, hileli iflas, taksirli iflas, karşılıksız yararlanma, şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi,  bilgi vermeme, şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep, etkin pişmanlık, tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması başlıkları yer almaktadır.
Malvarlığına karşı suçlardan biri olan dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık suçunu içerir maddeleri ve daha az cezayı gerektiren halini (madde 157 - madde 159) ele almıştık. Bu hafta kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, hileli iflâs, taksirli iflas suçlarını içerir maddeleri (madde 160 - madde 162) inceleyeceğiz.
TCK m. 160’da düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu için düzenleme; 
‘’(1) Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.’’ şeklindedir.
TCK m. 161’de düzenlenen hileli iflas suçu için düzenleme; 
‘’(1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için; 
a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması, 
b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi, 
c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi, 
d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi, gerekir.’’ şeklindedir.
TCK m. 162’de düzenlenen taksirli iflas suçu için düzenleme; 
‘’(1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ şeklindedir.
Kaybedilmiş olması nedeniyle sahibinin zilyetliğin-den çıkmış olan eşyayı ele geçiren kişi, bunu iade etmek veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmek yükümlülüğü altındadır. Aynı yükümlülük, bir şeyi hata sonucu ele geçiren kişi açısından da söz konusudur. Madde metninde, bu yükümlülüğe aykırı davranarak, eşya üzerinde malikmiş gibi tasarrufta bulunulması, suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturma, şikâyete bağlı tutulmuştur.
Hileli iflas suçu için madde metninde, bir ticari faaliyet bağlamında malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişinin cezalandırılması öngörülmüştür. Ancak, kişinin bu tasarruflar nedeniyle cezalandırılabilmesi için, iflasa karar verilmiş olması gerekir. Bu nedenle, iflas olgusunun gerçekleşmesi, bir objektif cezalandırılabilme şartı niteliği taşımaktadır.
Hileli iflâs suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Madde metninde bu seçimlik hareketler belirlenmiştir.
Bu suçun faili, iflâsa tabi bir borçlu yani, tacir olabilir. Ancak, bir tüzel kişinin tacir olması durumunda, tüzel kişiliğin organ veya temsilcisi olan, tüzel kişi adına tasarrufta bulunan gerçek kişiler de suç faili olabileceklerdir.
Taksirli iflas suçu için madde metninde, taksirli iflas suçu tanımlanmıştır. Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin (Türk Ticaret Kanunu, madde 20, fıkra 2) gösterilmemesi yani objektif özen yükümlülüğünün ihlâli dolayısıyla iflâsa sebebiyet verilmesi hâlinde taksirli iflas söz konusudur.
Hileli iflas suçunda olduğu gibi, kişinin taksirli iflas dolayısıyla cezalandırılabilmesi için, tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflâsa karar verilmiş olması gerekir. Bu nedenle, iflas olgusunun gerçekleşmesi, bu suç açısından da bir objektif cezalandırılabilme şartı niteliği taşımaktadır.
Bu hafta malvarlığına karşı suçlardan biri olan kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, hileli iflâs, taksirli iflas suçlarını içerir maddeleri (madde 160 - madde 162) inceledik. Gelecek hafta malvarlığına karşı suçları açıklamaya devam edeceğiz.
Hepimiz için Hakkın yerini bulduğu günler dilerim. Günümüz güzel geçsin..
Bu Haftanın Sözü : ‘’İnsanoğlu hilebazdır, kimse bilmez fendini; hem kime iyilik edersen sakla ondan kendini.’’
Lâ-Edrî
e-mail     : [email protected]

Yazarın Diğer Yazıları