Afi Can

Günümüzde okur, yazardan ne bekliyor?

Afi Can

  • 731

Bana göre günümüz okuyucusunun beklentisi oldukça tekdüze bir arayış. Nitekim verilen
eserlere baktığımızda da yazarlar toplumun bu çiğ ve sığ beklentilerini karşılamakta bir
mahsur görmüyorlar. Kendilerine ait duygu ve düşünce birikimlerinden ziyade toplumun
heves ve isteklerine göre yaşamlarına,eserlerine ayar vermeye çalışıyorlar.Bireysel sahiciliği
bir kenara bırakıp toplumsal sahtekarlığa ayak uydurmaya çabalıyorlar.
Günümüz okurları,yazarı,dinsel kurban ritüellerinde ki gibi çıplak görmek istiyor. Ya tam bir
acziyet, ya vakur bir kabulleniş, ya da cesur bir reddediş içerisinde görmek istiyor. Kısacası
okuyucu kurban istiyor. O gün ve önümüzdeki günlerde hangi ruh halinde olmayı planlıyorsa
yazarıda o kılıkta karşısında görmek arzuluyor. Hayatında ki olumsuzlukları ya da olumlu
gelişen hadiseleri, üzerine yıkabileceği,ilham alıp öne atılabileceği ya da ders çıkarıp geri
durabileceği bir yazar tasarlıyor okuyucu. Pek parlak olmayan çuvallamalarını onların adına
üstlenmesini bekliyor birçoğu,tabii kurgu yazarları bu konuda okura karşı bir nebze daha
geniş bir sorumsuzluk alanına sahiptir. Buna bu yazarda dahildir.
Yazarların gizli bir öğretiyi insanlarla paylaşma mesuliyeti olmadan sadece bu dünya da
kendilerine ayrılan vakitlerini istedikleri gibi harcamalarına imkan sağlamak asli vazifemiz
olabilir. Örneğin benim kitaplarımı okuyan kimselerin isyankar ve melankolik bir ruh haline
sahip olmaları lazım ki sıkılmadan keyifle okuyabilsinler, korku ve gerilim sevenler Stephen
king, romantizm ve dram sevenler, Paul Auster, Dostoyevski gibi yazarlar okumalılar, polisiye
için Ahmet Ümit ve Agatha Christie olabilir, macera ve aksiyon için ise seçenekler oldukça
genişliyor, ama benim favorim hala Jack London, ama bu yazarların hiç birisi size Jean-Paul
Sartre, Umberto Eco, ya da Camus gibi keşfettikleri gizli ya da açık öğretileri kabul ettirmek
istemezler anlatırlar ve geçerler okuyucu ne anlarsa anlar anlayamadığı yazarın değil
okuyucunun sorunudur. Hepinize keyifli haftalar dilerken Oktay Rıfat'ın "Vazife" şiiri ile veda
etmek isterim.
Vazife
Rengi üzümden kara
Beli iğneden ince
Bu yükle çıkılır mı
Yokuşlardan karınca
Nedir bu dünya hali
Nedir bu bozuk düzen
Dün çıktı yumurtadan
Bugün sevdalı kumru
Kaşla göz arasında
Şahin kapar kırlangıcı
Ceylân kanına girer
Su başında canavar
Bütün yük benim üstümde
Düşünmek lâzım hepsini ayrı ayrı
Dünyasından habersiz
Dünyaya gelen yavru
Güneşin şarktan doğmasını sağlamalı
Şaşırmaya gelmez
Sonra bana düşer tasası
Çocuğu soksa arı
Ayağı kanasa tilkinin
Bir hal olsa kuzuya
Oktay şu kurdun kuşun
Sana lâzım mı derdi
Oktay Rıfat

Yazarın Diğer Yazıları