FETHİYE'DE UZLAŞTIRMACI EĞİTİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Adalet Bakanlığı ve alternatif çözümler Daire Başkanlığı bünyesinde adliyelerde uzlaştırmacı olarak görev yapacak görevlilere uzlaştırmacı eğitimi verildi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhat Sinan Kocaoğlu, ''Onarıcı adalet fail ile mağdur arasındaki meselenin, maddi ve manevi boyutunu müzakereler yoluyla çözmeye çalışan, androsakson kökenli bir muhakeme biçimidir. Bu süreç ülkemizde de yaygınlaşmaktadır'' ifadelerini kullandı.

  • 2542
FETHİYE'DE UZLAŞTIRMACI EĞİTİMİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fethiye'de Türkiye Kamu Sen Konfederasyonu Türk Büro Sen Muğla Şube Başkanlığınca Fethiye adliyesinde uzlaştırmacı olarak görev yapmak isteyen kursiyerlere ''uzlaştırmacı'' eğitimi verildi. Adalet Bakanlığı ve alternatif çözümler Daire Başkanlığı bünyesinde adliyelerde, uzlaştırmacı olarak görev yapacak 120 kursiyere toplam 48 saatlik eğitim gerçekleştirildi. Fethiye Gazi Ortaokulunda Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhat Sinan Kocaoğlu , öğretim üyesi Özgür Çakın ve Dr. Sezai Demir tarafından eğitim verilen kursiyerler, uzlaştırmacı olarak görev almaya hak kazandılar. Türk Büro Sen Muğla Şube Başkan Yardımcısı Doğan Aktaş öncülüğünde gerçekleştirilen uzlaştırmacılık eğitiminde başarılı olanlara sertifikalarının da verileceği kaydedildi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serhat Sinan Kocaoğlu; ''Ceza muhakemesi halkımızın bildiği kadarıyla, devletin yasak veya emir yoluyla, suç haline getirdiği bir eylemde, suçun işlenip, işlenmediğine işlendi ise ne ceza verileceğiyle ilgilenen bir yargılama biçimidir. Biz buna cezalandırıcı adalet diyoruz. Cezalayıcı adaleti uzlaştırmacılık tamamlayıcı unsur olarak ülkemiz ceza muhakeme sistemine girdi. Biz buna onarıcı adalet diyoruz. Onarıcı adalet fail ile mağdur arasındaki meselenin, maddi ve manevi boyutunu müzakereler yoluyla çözmeye çalışan, androsakson kökenli bir muhakeme biçimidir'' dedi. Kocaoğlu; ''Aslında bizde de Osmanlı’da sulh müessesi yoluyla köklerini buluyor. Kişiler bir araya gelerek, bir ara bulucuyla birlikte uzlaştırmaya geliyorlar. Hatırlarsanız Ömer Seyfettin’in meşhur diyet hikâyesinde de kasap, borcu için elini kesiyor,  işte şimdi ki sulh da uzlaştırmanın Osmanlıdaki versiyonu bu örnek olabilir. Eskiden beri norm olarak var olan fakat pek uygulanmayan uzlaştırmacılığı , adalet bakanlığı ceza muhakemesi kanunda yaptığı değişiklikte 254-255 ceza muhakemesi kanunuyla daha ulaşılabilir yaptı. Uzlaştırmayı kısaca şöyle açıklayabiliriz; bir takım basit suçlarda; hakaret, basit tehdit, basit yaralama gibi suçlarda, fail ile mağduru bir araya getirerek ve adalet bakanı tarafından atanan uzlaştırıcıyla meseleyi kendi aralarında bu meseleyi çözmeleri sağlanıyor. Bu sayede soruşturma ve koğuşturma evrelerine işletilmeden adliye önünde bitiriliyor. Halkımızın anlayacağı bir örnek verir isek Ahmet’in Ayşe’nin gözlüğünü kırdığını varsayalım, ki buna mala zarar verme suçu diyoruz. Mağdur- gözlüğü kırılan kişi, savcıya dilekçe verdiğinde  gözlüğüm kırıldı dediğinde savcı olayın gerçekleşip gerçekleşmediğine bakıyor, yani gözlüğün kırılıp kırılmadığına bakıyor. Gerçekten Ahmet mi kırmış, tanıkları dinliyor, yeterli şüphe oluştuysa ve eğer iddianame hazırlama kararı verdiyse savcı iddianame hazırlaman bir uzlaştırmacı yolluyor ve uzlaştırmacı bu meseleyi fail ile mağdur arasında çeşitli görüşmeler ile çözerek konuyu mahkeme aşamasına taşımadan çözmeye çalışıyor. İki tarafında kabul etmesiyle bunu maddi veya manevi yol ile çözmeye çalışıyorlar. Gözlüğü kırılan kişi diyebilir ki, bana aynı gözlükten alsın ya da benden özür dilesin ben onu affedeyim, ya da Mehmetçik Vakfına bağış yapsın ben onu affedeyim ya da çocuk esirgeme kurumuna gidip onlara bir şeyler alsın ben onu affedeyim tarzında çeşitli örneklerle bu meseleyi çözebiliyorlar. Uzlaştırma bir kere yapıldıktan sonra artık kişinin bu konuda maddi manevi hakkından feragat etmiş olur. Mesela bir kere de ceza muhakemesi ve hukuk adına çözülmüş oluyor. İnsanlar da birbirini dinleyip, anladıkları için bu olay bir kan davası gibi devam etmiyor. O benim gözlüğümü kırdı, ben de onun gözlüğünü kırayım, ben onu görünce bir omuz atayım gibi insani hatalara dönüşmeden, toplumsal barış sağlanarak sorun çözülüyor. Biz buna onarıcı adalet diyoruz. Bunun yansımasından ceza muhakemesindeki adı da ‘’ uzlaştırmacılıktır ’’ dedi.
''ÜNİVERSİTE MEZUNU OLACAK''
''Uzlaştırmacı olmak için üniversite mezunu olmak gerekiyor'' diyen Serhat Sinan Kocaoğlu; açıklamalarını şöyle tamamladı: ‘’Öncelikle uzlaştırmacı olmak için üniversite mezunu olmak gerekiyor. Kanunda veya yönetmelikte hukuk eğitimi almış kişiler olarak geçiyor. Bunun için de 2 hukuk dersi almış. İşletme, iktisat, kamu yönetimi gibi uluslararası ilişkiler gibi sosyal bölümlerden mezun kişiler uzlaştırmacı olabiliyor. Bunun içinde uzlaştırma seminerleri almaları gerekiyor. Bu uzlaştırma seminerlerinde işin ceza muhakemesi boyutu, ceza hukuku boyutu, müzakere boyutu artı uygulama gibi işin uzmanları tarafından dersler verildikten sonra katılımcılara bir sertifika veriliyor. Bu sertifikayı alan uzlaştırmacı adayları daha sonra adalet bakanlığının yaptığı bir sınava giriyorlar, onda başarılı olanlar uzlaştırmacı oluyor. Daha sonra dileyenler bulundukları ildeki uzlaştırmacı listelerine kendilerini kayıt ettiriyorlar, bahsettiğim çeşitli suçlarda, savcılar bu kişileri uzlaştırmacı olarak atayabiliyor. En fazla bir sınıfta 30 kişi olabiliyor, Fethiye’de 4 sınıfla toplamda 120 kişi bu dersi alıyor.''

Bakmadan Geçme