Rotasız Gemi: CHP

  • 2262

CHP’de sular bir türlü durulmuyor. Her gün yeni bir gelişmeye tanıklık ediyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti başına getirilmesi sürecinden itibaren CHP’de tartışmalar, operasyonlar veya siyaset mühendislikleridevam ediyor.Pornagorafik içerikli kasetlerin servis edilmesi ile başlayan süreç alabildiğine hızla ilerliyor. Ben, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi ile fitili tutuşturulan “Yeni CHP” sürecini desteklemiştim. Ümitliydim, CHP VE Türkiye için bu yeni süreçten. Çünkü Kılıçdaroğlu ile beraber Türkiye, kronik tartışmalarını geriye bırakmış ve toplumsal ve ekonomik sorunlarına odaklanmış görünüyordu.“Yeni CHP” ile beraber “laiklik elden gidiyor”, “şeriat geliyor”, “Türkiye, İran olacak” gibi absürt tartışmalar gündemindışına itilmişti. Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal sorunlarının varlığını keşfedivermişti CHP. Bu iyi bir gelişmeydi ve fakat kısa sürmüştü. Ardından Kılıçdaroğlu’nun kaptanlığındaki CHP, rotasını kaybetmeye ve savrulmaya başladı süratlice. Bazen marjinal kesimlere selam çaktı Kılıçdaroğlu bazen de muhafazakar camiaya… Odak noktalarını kaybetti. Kısacası, strateji ve hedef yokluğu, CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu derin sulara gömmek üzere. Strateji ve hedef yoksunluğunu şundan dolayı vurguluyorum. Strateji; doğru kararı, doğru zamanda ve doğru yerde doğru kişilerle alıp doğru araçlarla uygulayıp doğru sonuca varma sanatıdır. Ancak AK Parti gibi oldukça güçlü bir rakiple mücadele eden CHP, etkili bir stratejiden yoksun, maalesef. Hedefsiz ve gayesiz… 2002 yılından beri ülkeyi yöneten, her seçimde kendi gücünü konsolide eden bir partiyi seçim meydanlarında yenmek, zamana ve mekana hakim olacak derinlikli bir stratejiyi gerektirir. Peki, sizce CHP’nin bir stratejisi var mı? Bu soruya olumlu cevap vermek çok zor. Günübirlik politikaların kurbanı olmuş bir partidir artık CHP. Bunun göstergesi, CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi profili...“İnandığınız Allah’ınız topunuzun belasını versin”, “Tarihte bugün Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz. Saat 19.15’te Taksim’de” diye twitler atan Kaftancıoğlu… Tüm bunların yanı sıra, 15 Temmuz darbe gecesinin hemen arkasından “Bu saatte ezan okumak suretiyle kalkışma yapanlara ne diyecek ne yapacağız şimdi?” mesajını paylaşan Kaftancıoğlu, Gaziantep’te açılacak olan Türkiye’nin en büyük camisi fotoğrafına da “Bu büyüklük takıntısının altında; milletçe bir türlü üstesinden gelemediğimiz ‘penis büyüklüğü’ sendromu olabilir mi?” paylaşımında bulunmuştu. Ne densizlik ama! Böylesi bir siyasi profilin İstanbul’a il başkanı yapılması, CHP’nin kitle partisi olmaktan uzaklaşmaya ve marjinalleşmeye başladığını göstermez mi? Kaftancıoğlu’nunmarjinal sola yakın durması, devlete seri katil demesi, kendini devletin kurucu olarak gören bir parti için oldukça manidardır. Bu tablo, CHP’yi “iktidara aday adayı” olmaktan bile uzaklaştırıyor. Bir de CHP’nin iktidardaki partiye alternatif olabilmesinin yolu; genel olana yakın olmaktan veyamarjinalden uzaklaşmaktan geçiyor. Merkezden ve merkezin değerlerinden uzaklaşmak, CHP’yi iktidar partisine alternatif yapmaz. Koltuğu sallantıda olan Kılıçdaroğlu, bu hamlesi ile kendi sonunu biraz daha hızlandırmış görünüyor. Bizden söylemesi…

Yazarın Diğer Yazıları