YÜZDELİK AŞKLAR ÜSTÜNE

Bir hanım arkadaşım, kendisiyle tartışan ve birlikte yaşadığı erkek arkadaşı için şöyle söyleniyordu: “ Adama bak ya! Hayatımda yüzde 3’ lük yeri var, bir de hesap soruyor!” “Nasıl yüzde 3’lük ?” diye sordum. Anlattı ve deyim yerindeyse bir yaşıma daha girdim. Öğretim üyesiymiş birlikte olduğu arkadaşı ama sadece yılda birkaç kez görüşüyorlarmış. Bu kadar az görüştüğü arkadaşının, kendisini sahiplenip hesap sormasına çok kızıyordu. Sonra öğrendim ki, bu arkadaşımın değişik yüzdelerde ve değişik mesleklerde başka arkadaşları da varmış. Onun hayatında kiminin yeri yüzde 10, kiminin yüzde 25, kiminin de yüzde 5 falan. İçlerinde doktoru var, yazarı var, öğretim üyesi var. İşsiz güçsüzü bile var. Her birinin yeri ayrı elbet. Hani eskiden filozoflar vardı. Bütün bilimler onlarda toplanır, her şeyi onlar bilirdi. Aristo, Platon, Sokrates gibi. Felsefeden tutun da tıpa, biyolojiye, eğitime kadar her şey onlardan sorulurdu. Sonra tarihsel ve toplumsal gelişim süreci içerisinde işbölümünün gelişmesi ve farklılaşması sonucu bilimler birer birer bağımsızlığını kazandı Şimdi artık bütün bilimlerin kendilerinde toplandığı filozoflar yerine, sadece kendi alanlarından sorumlu uzmanlar görev yapmakta. Sadece sosyoloji alanında bile onlarca uzmanlık alanı söz konusu. Aile sosyolojisi, din sosyolojisi, köy sosyolojisi, endüstri sosyolojisi vb. gibi. Aşk denildiğinde de sadece bir kişiye aşık olmak vardı. Kategorize olmak yoktu. Şansına ne çıkarsa artık. Aşık olanın gözü zaten dünyayı görmezdi. Fakir oğlan fabrikatör kızına aşık olur yanar dururdu. İşi, mesleği, parası, kariyeri hiç önemli değildi. “Aşk var mı aşk?” işte o yeterdi. Şimdi bilimlerin gelişmesi ve uzmanlık alanlarının çeşitlenmesi gibi, aşklarda da uzmanlıklar mı başladı diye sormadan edemiyorum kendime. Arkadaşımın anlattığına bakılırsa, tek bir erkek onun dünyasına yetmiyor. Kimi entel olacak bol bol sohbet edecek. Kimi paralı olacak istediklerini alacak. Kimi yakışıklı olacak gezdirip eğlendirecek vs. Bilimdeki uzmanlar nasıl sadece kendi alanlarından sorumlu olup, birbirlerinin alanlarına müdahale etmiyorlarsa, bu her biri değişik yüzdeye sahip aşıklar da, arkadaşımın hayatındaki yüzdelerine ve yerlerine müdahale edemiyorlardı./etmemeleri gerekiyordu. Haddini bilmeyen olursa, arkadaşımdan gerekli uyarıyı alıyordu. Bu kadar parça pinçik aşktan bir aşk eder mi bilmem. Bu yüzdelerden de bir yüz eder mi onu da bilmem. Ama astarı yüzünden pahalı olur mu? Sanırım olur! Gördüğüm manzara bu.