YAĞDAN OMURGALILAR

Yaşamda herkesin bir duruşu vardır. Ve insanlar kendi kişiliklerini gösteren bu duruşlarıyla anılırlar hep. Kiminin üç kuruş çıkar uğruna yapmayacağı şey yoktur. Eşini dostunu bile ne yapıp edip kandıracağını düşünerek geçer yaşamı. Çalar, çırpar, aldatır. Omurgasız tiplerdir bunlar. Sürüngendirler. “İnsan” demek zordur böyleleri için. Çünkü insanlıktan nasiplerini almamışlardır. Bu sürüngen tipler kolaylıkla tanındıkları için, herkes kendini koruyabilir. Bunlara yem olmak için ya bunlar gibi olmak ya da saf olmak gerekir. “İnsan gibi insanlar” vardır bir de. Omurgalı insanlar. Türünün bütün özelliklerini taşıyan dik duruşlu insanlar. Yaşamın cilvesi sürünmeye zorlasa da, bir yolunu bulup dik durmayı başaran güzel insanlardır bunlar. Zenginseler, herkesin yardımına koşarlar. İnsanlığa faydalı olmak için seve seve fedakarlık yaparlar. Yoksulsalar, kimsenin malında mülkünde yoktur gözleri. En azla yetinmenin onurunu yaşarlar. Yine de kimsenin önünde eğilmeden, bükülmeden dimdik bir duruş sergileyip sürdürürler yaşamlarını. Bu dik duruşlu insanları da herkes tanır, bilir ve saygı duyar toplumda. Bir de tehlikeli tipler vardır. Konuştuklarında mangalda kül bırakmayan ama iş eyleme gelince insanı hayrete düşürenler yani. . Konuştuklarına bakarsanız onlardan omurgalısı yoktur. Hayranlıkla dinlersiniz ağzınız öyle bir karış açık! Küçük bir menfaat gördüklerinde ise gözlerinize inanamazsınız. Gözlerini kırpmadan bir çırpıda satmışlardır sizi üç kuruşa. Aslında yağcı çıkarcı, iki yüzlü tiplerdir bunlar. Dik gibi görünürler ama sürüngendir bunlar da. Onları dik duruşlu gibi gösteren omurgaları “ yağdan” yapılmıştır. Bu yağdan omurgalar, yağcılık yapa yapa erir ve paçalarından yerlere saçılır. Omurga yerlerde olunca gelsin sürüngenlik… Bu tipleri hemen tanıyamazsınız. Hele sözlerine bakarsanız ellerini öpesiniz gelir. Asıl eylemde görün siz onları . Dikkat edin yerlere saçılan yağdan ayağınız kayıp düşmeyesiniz!