Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

MİSAFİR ODALARI

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1190

Evlerimizde misafir odaları vardı bir zamanlar. Kimi evlerde yine vardır ama giderek azaldığı kesin. Misafir odası, evin en temiz ve düzenli odasıydı. Ayda yılda bir misafir gelecek olsa bile, çocuklar mümkün olduğunca misafir odasına sokulmaz, altının üstüne getirilmesine izin verilmezdi. Misafire büyük saygı gösterilir ve bu odaya lâyık görülürdü. Misafir odası dediğimiz de, evin neredeyse en büyük odası. Koca oda, misafir hatırına günler, aylar boyu kullanılmadan boş bekletilirdi. Bütün gaye, misafiri memnun etmek ve evin günlük dağınık halini misafire göstermemekti. Mantıklı bir tutum olup olmadığı tartışılır ama misafire saygının en büyük göstergesiydi. Misafir hatırına işlevsiz bırakılan bir oda ve evin bütün bireylerinin küçücük odalarda günlük yaşamlarını tıkış tepiş bir halde geçirmeleri. Ama herkes halinden memnun. İlişkiler de buna göreydi. Misafirin yanında konuşmalara özen gösterilir, aile içi kavgalar anlatılmaz, deyim yerindeyse her şey ortaya dökülmezdi. Yapmacık da olsa, suratlar asılmaz, üzüntüler belli edilmez mutlu bir yüz hattıyla konuşmalar sürdürülürdü. Bugün bırakın misafir odalarının, aile fertlerinin günlük kullandıkları oturma odası haline getirilmelerini; mutfak bile salonda, yani misafir odasının içinde. Sosyolojik açıdan bakıldığında, elcil bir yaşamdan bencil bir yaşama geçiş süreci başlamış durumda.”Misafir benden çok mu kıymetli” deyip, bu odalarda aile bireylerinin günlük oturma odaları haline getirildiğini görüyoruz. Yine yer darlığı nedeniyle boş bırakılan odanın kullanıma açılması mantıklı gelmiş olabilir. Maddi imkânsızlıklar nedeniyle, az odalı evi olanların bütün odaları kendilerinin kullanma zorunluluğu. Ne derseniz deyin. Herkesin bir sebebi mutlaka vardır. Ama gidişat ortada. Misafirle bizbizeyiz artık. O da olursa. “Misafir benden daha mı önemli?” diyerek misafir odasını günlük oda haline getirme ve mutfağı da bu odanın içine katma aşamasını da geçtikten sonra; “Misafir de kim oluyor?” aşamasına geçmiş bulunuyoruz, hani o herkesin dilinden düşürmediği ve hiç sevmediğim deyimle:” An itibariyle!” Artık, evine misafir kabul etmeyenlere de sık sık rastlamak mümkün. Misafir gelince suratı yerleri süpürenler de ayrı bir vaka. Bazı arkadaşların, misafirlerini dışarıda ağırladıklarına da tanık oldum. Otel tutmalar, restaurantlarda ağırlamalar gibi. Eskiden, misafiri çok olan ailelere imrenilirdi.Saygın aileler olarak yüceltilirdi toplum gözünde. Giderek azalıyor misafir odaları da, misafirlerde. Ya da şekil değiştiriyor ilişkiler bilemiyorum artık. Bildiğim tek şey, kalabalıklar içinde yalnızlaşıyor insan. Bir o kadar da kabalaşıyor!

Yazarın Diğer Yazıları