Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

KOLAY GÖRÜNEN ZOR: ŞİİR

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 4993

Otelin birinde çalışan bir genç arkadaş elinde birkaç şiirle yanıma geldi ve şiir yazdığını söyleyerek şiirlerine bir göz atmamı istedi. Yazdıklarının şiirle ilgisi yoktu elbet. Ama, yaşadıklarını, duygularını ifade etmeye çalışmış, bunu da şiir formatında yansıtmayı yeğlemiş çoğunun yaptığı gibi. Sanki düzyazı şeklinde yazarsanız kendinizi ifade edemiyorsunuz da, illa ki alt alta sıralayıp yazarsanız etkili olacağınızı sanırsınız yani sanırlar, sanmaktalar hep de öyle sanacaklar kim bilir. Aslında sevindirici bir durum şiir adına. Kendini ifade etmenin en etkili, en anlamlı yolunun şiir olduğunu bilmeleri ve hep şiire benzeterek kendilerini ifade etmelerinin ne sakıncası olabilir ki? Bu, şiirin gücünü de ortaya koyuyor bir anlamda. Yazdıkları şiir olmasa da ve onlar hala o yazdıklarını şiir sansalar da ben sempatiyle bakarım. Çünkü bilerek bilmeyerek şiirin önemini gözler önüne sermiş olurlar. Bu, şiir diye yazdıkları şeyleri de bana değerlendirmek için getirdiklerinde, onları kırmadan mümkün olduğu kadar iyi şiirin ne olduğunu sezdirmek amacıyla dolaylı da olsa iyi şiirin ne denli emek ve zaman ve de yetenek istediğini anlatmaya çalışırım. İçinde bir zerre cevher varsa şiir adına, bu anlattıklarımdan alacaklarını alırlar. Yoksa da en azından onların iyi bir şiir okuru olmalarına katkıda bulunduğumu düşünerek mutlu olurum.

               Yukarıda sözünü ettiğim genç arkadaşa kendi kitaplarımdan birini imzalayıp verdim. Ertesi gün yanıma geldi. Kitabı okumuş ama belli ki kafası karışmış. '' Senin şiirlerin sonu kafiyeli değil, nasıl şiir oluyor anlamadım '' dedi. Ben de onun anlayacağı şekilde, şiirin artık hece, uyak, kafiye gibi ölçülere gerek duymadığını ve her şairin kendi biçemini kendisinin oluşturduğunu anlatmaya çalıştım. Bu son söylediğimi pek anladığını sanmıyorum ama şiirin serbest yazıldığını ve sonunda mutlaka kafiye aranmadığını söylediğimde nasıl mutlu olduğunu anlatamam. '' İyi ki bunları bana anlattın'' dedi. Meğer kaç gündür bir şiir yazmaya çalışıyormuş ama bir dizede kafiyeyi tutturamadığı için şiiri yazmaktan vazgeçmiş. '' Böyle kafiye falan yoksa senin şiirler gibi günde dünya kadar şiir yazarım'' diyerek gitti. O günden beri şiirden söz etmedi hiç. Belki işlerinin yoğunluğundandır ama ben çok merak ederek bekliyorum önüme şiir diye neleri getireceğini.


                Bu genç arkadaşı anlatmamdaki gaye, şiir yazmaya çalışan genç arkadaşların içine düştükleri yanılgıyı ortaya koymaktır. Şiir emek ister, okumak ister, bilmek ister, düşünmek ister. Sözcükleri alt alta koyun, yan yana koyun üst üste koyun nasıl yaparsanız yapın, kendinizi bir şekilde ifade edin. Bunun hiç bir sakıncası yok. Yazdıklarınızın adına şiir de deyin. Bunun da kimseye bir zararı yok. Ama eğer gerçekten ŞAİR olmak gibi bir derdiniz varsa bu yazdıklarınızın şiir olmadığını bilin ve işe ciddiyetle yaklaşın. Yazdıklarınızın şiir olmadığını anlamaya başladığınız andan itibaren, şair olma yolunda en önemli adımı atmışsınız demektir. Kendi adıma söyleyecek olursam; üniversite yıllarında şiir yazmaya başlamıştım. Üstelik sosyoloji, felsefe okuyordum. Sanat Sosyolojisi, Estetik vb. okuyordum bu ilk şiirlerimi yazarken. Ama aradan on yıl geçtikten sonra şiirlerimi dergilerde yayınlatmaya başladım. Üstelik de yayınlanan şiirlerimin içinde on yıl boyunca yazdığım şiirlerin hiç biri yoktu. Çünkü şiir değillerdi. Ama şiire giden yolda, olmazsa olmaz birer basamaktılar. Şiir olmasalar da saklarım onları. Zaman zaman okur, kimi zaman gülerim nasıl bunları yazmışım diye. Ne var ki onları yazmamış olsaydım gerçek şiirin ne olduğunu da kavrayamayacaktım.

                Ve şimdi biliyorum ki, şiir yazmak, yaşamı her seferinde yeniden yorumlamaktır. Yaşam boyu edindiğimiz bilgileri her seferinde temize çekmek yeniden ve yeniden damıtmaktır. Her şeyden önce de kimse gibi değil, kendin gibi yazabilmektir. Özgünlüğü yakalayarak kendin olmaktır şiir.

              Olur ya şiir yazan genç arkadaşlara yararı olur bu yazdıklarımın…

 

Yazarın Diğer Yazıları