Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

KELEBEKTEN SIĞINAK-- Kezban Şahin Taysun

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1468

Kezban Şahin Taysun' un Yitik Ülke Yayınları' ndan çıkan ve Nisan/2017 tarihini taşıyan “KELEBEKTEN SIĞINAK” adlı öykü kitabı Adana’da elime ulaştı ve ulaşır ulaşmaz bir solukta keyifle okudum. Yarın da hastaneye gideceğim için sürüncemede kalmasın diye, aldığım notları hemen bugünden paylaşayım sizlerle. Hemen unutmadan belirteyim. Kitaba adını veren öyküde kahramanlarımızın hayatını tehlikeden gizemli bir şekilde kurtardıklarından bahsedilen “ Kaplan kelebekleri” ile ilgili Sunay Akın' la benim de gizemli bir maceramız var. Buradaki öyküyü de – kurgu ya da gerçek bilmiyorum artık- okuyunca, iyice gizemli olduklarına inanmaya başladım. Kitaba gelince. Kapak muhteşem. Zaten uluslararası üne sahip bir grafik tasarımcısı olan Savaş Çekiç adını hemen kapaktan tahmin ettim. Yayın Yönetmeni de sevgili Kadir Aydemir olunca eli ayağı düzgün bir kitap ortaya çıkmış. Bir tek yazın yanlışı bulamadım ve çok takdir ettim. Kezban Şahin Taysun hemen hemen genel tarzını oluşturmuş bir öykü yazarı. Gerek öykü tekniği, biçim olarak, gerekse içerik ve işlem olarak müşterek tarzını oluşturmayı aşağı yukarı başarmış yazarımız. Ben, üslup denildiği zaman sadece biçimi değil, içeriği de anlıyorum. Yazar biçim olarak kendine özgü bir teknik oluştururken; seçtiği temalarda da bir kendine özgülük yaratmalı ve bu doğrultuda öykülerini yazmalıdır. Yani yazarın öykü yazmakta bir amacı, hedefi olmalıdır. Bu da estetik temanın seçimindeki belirleyici rolü olan genel üsluptur. Yazarımız genel tarzını oluşturduğunu bağıra çağıra, davulla zurnayla değil, “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” deyişinde olduğu gibi, yaptığı işle gösteriyor. Öyküyü anlatan kişinin, içinde bulunulan zamandan birden geçmişe gitmesi, hayal kurması, düşünmesi, dış seslerden birden iç sesle konuşması ve bunların değişik yazı karakterleri ile belli edilmesi, Kezban Şahin Taysun öykülerinin genel tarzını oluşturuyor. Bir de, sadece öykü kitapları ya da şiir, roman ne varsa, kurgulanmış yaşamı değil aynı zamanda yaşamın tam ortasında durup gerçek yaşamı da ustaca okuyarak damıttığı bilgece sözleri öykülerinin arasına serpiştirerek felsefi bir derinlik de kazandırıyor. “ Hazır doğruların piyonu haline gelmiştik!”, “Bu durumda giden sadece beden. Arkada bırakılan ise yürek.”, “Gözlerle yüklü bir tren”, “ Dağarcığımdaki zaman rayı”,” Gözlerinin derinliğindeki sise takılmak”, “Gözlerin üzerimde kalmış” gibi sözler öyle bir çırpıda ağızdan çıkacak laflar değil. Üzerinde günlerce düşünülmüş, belki de çok ağır şekilde bedeli ödenmiş yaşamda karşılığı olan derin sözlerdir. Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı, yazarın niçin öykü yazdığının vpuçlarınıı da veriyor. Ben de bu yazıyı olduğu gibi kabul ediyor altına imzamı seve seve atıyorum Sığ ilişkilerden derin ve saygılı ilişkilere, vefalı, duyarlı, adaletli, sevgi dolu insanların oluşturduğu yüksek kaliteli bir yaşama doğru okuru hazırlamak, böyle bir yaşama olan talebi artırmak, okur ve yazar hep birlikte güzel bir dünyanın oluşumuna katkı sağlamaktır. Yazar Kezban Şahin Taysun’ üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor ve kendi ulaştığı incelmiş, kristalleşmiş kaliteli yaşam seviyesine insanca yaşamak isteyen herkesi davet ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları