Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

EDEBİYAT DERGİSİ EYLÜL SAYISI

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 3367

Adana’da yayınlanan ve tüm ülkeye dağıtılan yaşam sanat Edebiyat ve Kültür Dergisi’nin Eylül/2014 sayısı elime ulaştı. Tüm ülkedeki okurlara ulaşmayı hedefleyen Dergi’den Fethiye’de yaşayan edebiyatçılar ve okurların da ulaşabilmesi için, bu sayıdan da 5 adet Fethiye’deki Keçi Kitabevi raflarına bıraktım. Dergi okurlarını bekliyor. Her ne kadar Dergi’nin sahibi yazar dostum Mehmet Taşar, yazanların okuyandan daha çok olduğu ülkemizde bu işlerin zor olduğunu söylese de ve ben de bu görüşe katılsam da, yine de dergilerin okura ulaşması adına üstümüze düşeni yapmaktan geri kalmamaya çalışıyoruz. Herkes kendi üstüne düşeni yapsın da, kimse bahane bulmasın. Yayın Yönetmenliğini Duran Aydın ve Yazı İşleri Müdürlüğünü Başak Hülya Ekmekçi şair dostlarımın üstlendiği Dergi’de bu sayıda, Hüseyin Atabaş, Salih Bolat, Ömer Akşahan, H.Hüseyin Yalvaç , Hidayet Karakuş gibi ustalar başta olmak üzere 43 değerli yazar ve şairin ürünleri yer alıyor. Dergi’de ürünleri yayınlanan arkadaşların çoğunu tanırım. İyi ürün verseler de yazsam diye dua ederim içimden. Bazen de hiç tanımadığım bir isim güzel bir ürünüyle çıkar gelir karşıma. İşte onlardan biri. Banu Cinkaya güzel, hoş, sıcacık bir şiiriyle Dergi’nin en arkalarından, “Beni okumadan nereye böyle?” dercesine yakalıyor okuru: DİYE Gökyüzü mavi Deniz yeşil ise Ben bulaştım diye gözlerine Sesin ekmek Sesin su ise Ben dokundum diye dillerine Şimdi renklerin toprak Sesin aç ise Ben veda ettim diye yüreğine Tamamını okuyamasam da çoğunu okuyarak notlar aldım. Başak Hülya Ekmekçi’nin “Evin” başlıklı şiirine bayıldım. Hele de “sevgi mi aşk mı aradığın/ aradıkça çoğalan yarımlarla/ yeni bir döngüyü tamamladın/ fark edince aksini aynada/ başladı kıymetin ” dizeleri müthiş. Yine Duran Aydın’ın: “ İnce Ayar” adlı şiirindeki “Bir dokunabilsem dağlarına/ Düz eylemek işten değil/ Yollar ki ellerinsiz” dizeleri ve şiirin bütünü oldukça etkileyici. Şahin Taş da tarzını yakalamış usta bir şair arkadaşımız. “Şathiye” adlı şiirinden bir bölüm: “ başlar bir gün ulu yargı/ sorgula beni tanrım sorgula/ rüşvet versem geçer miyim/ bir pula tanrım bir pula/ gerçi ne sorulabilir ki/bir kula tanrım bir kula” diyor günümüze de göndermeler yaparak. Demet Duyular Doğan da 3 şiiriyle yer alırken,” Ölümsüz Acılar Önünde” başlıklı şiirinin son bölümündeki dizeleriyle hüzünlü duygulara ve düşüncelere garkediyor bizleri:” Her sabah/ gökyüzünü kanatlarken kuşlar/ bir mavi düş uğruna/ kurşun sesli uykularda uyurken çocuklar/ neden binlerce insan aymazlık uykusunda” Recep Yılmaz’ın “Hayat Döngüsü” adlı şiirinde yer alan: “İşini bilen adamlar vardır, sırça binalar yükseltir oralarda otururlar Siyasilere hiç aklım ermedi ki, doğruları nedense hep eğriydi bende” dizeleri hepimizin düşüncelerini dile getirmiyor mu? İnce, dokunaklı ,içimizi sızlatan şiirleriyle dikkat çeken M.Gıyasi Aydemir de “Sarıasma” adlı şiirinin son bölümünü şöyle bağlıyor: ” Belkiler de ölür zamanın dolambaçlarında/ alev rengi kuşkular içinde dönelerken çaresiz/ Belkiler de ölür mavi bir gecenin lacivert koynunda / Aklara bürünmüş suretler kapılar ötesinden/ Usulca dönüyor avluma puslar içinde” Şiirde epey mesafe kaydetmiş olan Meliha Ünal Kar da “Unutma” başlıklı uzunca şiirinin sonunda:”güllerle donanmış mezarın, görkemli kitabesinden/ ne fayda var ölene?” diyerek yaşamdan dersler veriyor. Dedim ya Dergi’de 43 imzanın ürünü var. Hepsini okumak için de daha epey zaman var. Okuduklarımdan notlar bunlar. Bunların dışında 3 de yazı okudum. Halit Payza’nın “ Yergi Ustası Şair Eşref”, Serkan Engin’in “Poetik İmge Nedir?”, Mehmet Taşar’ın “İşeyen Çınardan Su İçmeden” , Ali Ozanemre’nin “Fransızın Eindeki Çıkmaz Kan Cezayir” başlıklı çok değerli yazılarını ve Mustafa Özke’nin mizah yüklü nostaljik yazısını zevkle okudum. Diğer yazıları ve şiirleri de bugün yarın okurum elbet. Emeği geçen tüm dostlara selam ve sevgiler gönderiyorum. Fethiye’de de “yazmaktan okumaya vakit bulan” arkadaş varsa dergilerden edinmeye davet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları