Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

Aşk bize çok mu lazımdı?

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1302

Detayların önemini yaş geçince öğreniyor insan. Bugünden geçmişe doğru şöyle bir bakıyorum da yaşanmamış küçücük detayların ne büyük aşklar yarattığına şaşırıyorum. Bugün de pek farklı değil ya! Ama en azından olayın farkında oluyor insan. Varsa alınacak bir tedbir , hasarı en aza indirmek için alınabiliyor hiç olmazsa. Aşkları büyük yapan yaşanmamış küçük, küçücük, mini minnacık detaylar olduğunu düşünüyorum. İnsan birine niçin aşık olur bilinmez. Sebebi yoktur. Birdenbire kendini aşkın içinde bulursun sırılsıklam. Olan olmuştur artık, ne yapsan fayda etmez. Önce bir güzellik dolar insanın içine. Bir yaşama sevinci dolar, sarar bedeni. Yürek nasıl atar güm güm de güm güm. Yürek diyorum usta güm güm de güm güm. Doğanın düzeni değişir Merkezde sen varsın artık. Güneş senin için doğar. Doğmazsa sana garazı vardır.Gün senin için gece senin. Deniz senin için masmavi kesilir. Dalgaların sesi senin kulağına gelir yalnızca. Ağaçlar, otlar, çiçekler, kuşlar , böcekler. Herşey senin için. Bulutlar senin üstüne toplanır, yağmur senin için yağar , başına başına... Güneş, ay, yıldızlar,rüzgar senin için. Hele bulutlar. Her bulutta sevdiğinin gözyaşları gizlidir. Seferber olmuştur da kainat, sana çalışır. Sevdiğin de hep seni düşünür, senin hayalinle yanar tutuşur(!) Sonra detaylar başlar. "Seni seviyorum!" de diyebilirsen. Dokunma isteği, öpmek, konuşmak, sarılmak falan. Sarılmak diyorum usta sımsıkı hem de! Yazmaya benzemiyor bunlar, işin zor yanı. Bu detaylar ki aşkı aşkı yapar. Dokunur gibi olup dokunamamak, tam konuşacakken herşeyi , bilinmeyen bir sebeple düğümlenmesi boğazın. Öpememek, dokunamamak, sarılamamak, konuşamamak! Bakakalmak öylece yıllar boyunca. Yaşama geçirilmemiş bu detaylar büyütür de büyütür aşkı. Hele de seni düşünüp durduğunu, yalnızca seni hayal ettiğini sandığın sevdiğinin senden başka daha kaç kişiyi sevdiğini öğrenmen var ya !... Aşkın doruğuna çıktığının resmidir artık. Tam burada tabiat kendine gelir. Yerçekimi devreye girer. Bir düşersin ki kafa göz külhışır. Ne güneş kalır, ne ay , ne rüzgar, ne deniz ne de dalgalar. Yalnızca yıldızlar! Sıra sıra yıldızlar. Yıldızlar diyorum usta , gözünün etrafında mor mor, halka halka , sıra sıra yıldızlar !.. Oysa yaşansaydı detaylar, yaşama geçseydi küçücük yaşam kırıntıları ayağını yere basıp yaşar giderdin. Bilmediğin yükseklerde ne işin vardı sanki. O zaman da aşk olmazmış. Koy olmasın çok mu lazımdı... Aşk diyorum usta, çok mu lazımdı bize. Ustaaaaa!...

Yazarın Diğer Yazıları