Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

ALLAH BİZİ AYDIN DİYE OKUMUŞ KIYAKÇILARDAN KORUSUN !

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 3055

Aydın olmak okur yazar olmaktan çok, bir “duruş” meselesidir. Aydın insan, omurgası olan ve dik duran insandır. O kadar okursunuz, yazarsınız hatta isminizin önüne uzman, doktor, doçent, profesör gibi ünvanlar da alabilirsiniz ama omurganız yoksa aydın olamazsınız. Ipıssız bir köyde hiç okul yüzü görmemiş ama hayatı adam gibi okumuş ve doğrunun yanında yer alarak, yanlışın karşısında abide gibi durmuş, eğilmemiş bir köylü, bu sözde okumuş yazmış bol ünvanlı “cahillerden” daha çok aydındır. Adı üstünde “Aydın.” Kendi aydın olduğu gibi önünü de ışığıyla aydınlatan ve insanlara yol gösterendir. Kendilerini insanlığa adayanlar, yaptıkları her işte kendilerinden ziyade insanlığın çıkarlarını düşünenler aydın olma sıfatını hak edebilirler ancak. Makam, mevki, şahsi çıkar, para pul, arsa marsa düşünerek, düşüncelerini geçici dünya menfaatleri için pazarlayanlardan aydın falan olmaz. Bunlardan ancak “okumuş cahil” olur ki, topluma en çok zarar verenler bunlardır. Hani bir deyimde “ Adam sandım eşeği, kaba sardım döşeği” durumunda olduğu gibi , adam yerine koyup sözlerini dinleriz ama sonumuz felaket olur. Çünkü adam kendi menfaatleri için bizleri yanlışa sürüklemiş, “aydınlık” dağıtıyorum diye “ zifiri karanlığa” batırmıştır bizi. İster bilim okusun, ister tıp, ister mühendis; isterse en ünlü şair ve yazar olsun. Gözü paradan puldan başka bir şey görmüyorsa atın gitsin kenara. Kişisel çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen birinden hiçbir şey olmaz.Yazıklar olsun okuduğu o kadar kitaba. Yanlış anlaşılmasın elbette insanların rahat bir yaşamı için maddi olanaklar önemlidir. Benim vurgulamak istediğim şudur : Aydın olmak ; emekten , doğrudan ve mazlumdan yana olmaktır.Edindiği bilgileri insanları aydınlatmak yerine daha çok sömürülmeleri için “uyutmaktan yana” kullananlaradır sözüm. Bu ne kötü bir şeydir Allah korusun! Alacağın üç beş kuruş fazla para için insanlar daha çok uyuyup, dünyadan ve olan bitenden haberi olmasın diye ortalıkta “aydın” diye dolanıp ahkâm keseceksin. Bunlara halk arasında “kıyakçı” derler. Yani biri birine kazık atacaksa yardımcı olanlara derler. Kazık atanlar elleri kirlenmesin diye kendileri doğrudan bu işi yapmazlar ve bu yarı cahil okumuş kıyakçıları kullanırlar. Ellerine üç beş kuruş tutuşturdular mı yapmayacakları çirkinlik yoktur. Bir toplumda bu okumuş cahiller ne kadar çok artarsa, o toplum o kadar içten içe çöker ve kokuşur. Kokusu sonradan çıkar ama iş işten geçmiş ola.Ve elbet bir gün sayıları az da olsa eli öpülesi gerçek aydınlar tarihi yazarlar ve toplum rayına oturur. Makam, mevki, paraları olmaz gibi görünse de ne gam. Aydın olmanın değeri dünya malıyla ölçülemez ki. Cennete gitmek kolay mı öyle! Konuya uygun bir şiirimle bitireyim yazıyı: ÖNDER “sen önden git merak etme arkandayız” dediler az gittim uz gittim dere tepe düz gittim bir baktım ki arkamda hiç kimse yok açtım ağzımı yumdum gözümü bu sefer dümdüz gittim

Yazarın Diğer Yazıları