SEVGİLİ ÖĞRETMENLER

Önce küçük bir öykü Küçük Kayseriliye öğretmeni sormuş: - Altı kere altı? - Otuz dokuz. - Otur, sıfır. Arkadaşı sorar: - Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin? - Pazarlık edecektim. Öğretmenim anlamadı… *** Bizim bücürler bir harika! *** Sevgili öğretmenler. İlk ve son umudumuz sizsiniz. Kesiniz şu saçı sakalı. Boyatınız pabuçlarınızı. Giyiniz güzel giysilerinizi. Herkes size bakıyor. Öğrencileriniz size bakıyor. Toplum size bakıyor. Sizi örnek alıyorlar. *** Öğrencilerinizi seviniz. Onları çağdaş bilgilerle donatınız. Donatınız ki büyüyünce sizden söz etsinler. Okullarını, öğrencilik yıllarını anımsasınlar. İz bırakınız onlarda iz. Ankara’ dan umudumuzu kestik artık. Ulusal ve Laik eğitimi terk ettiler. Laik cumhuriyetin son kırıntıları ile yaşıyoruz. Gelin halkımıza bir iyilik yapın. Ulusal eğitime, laik eğitime canla başla sarılınız. *** Çok iyi Fizik, kimya, biyoloji okutun öğrencilerinize. Matematik, felsefe okutunuz. Bilim toplumu olmanın önemini anlatınız. Düşünmeyi, sorgulamayı öğretiniz çocuklarımıza. Resim, Müzik, Beden Eğitimi derslerini önemseyiniz. *** Güzel dilimizin, Türkçe’mizin önemini vurgulayınız. Türkçemizi çok iyi konuşmalarını ve yazmalarını sağlayınız lütfen Yoksa yakın zamanda birbirimizle iletişim kuramayacağız. *** Okulu sevdiriniz öğrencilerinize. Okulu ve çevresini, sınıflarını temiz tutmayı öğretiniz onlara. Saygıyı ve sevgiyi yaşatınız çocuklarımıza. Laik yaşamın, laik devlet ve toplum düzeninin önemini anlatınız onlara. *** “Öğretmenler Kurulunu” önemseyiniz. Okulunuzun bütün sorunlarını getiriniz kurula, tartışınız. Geleceğimiz sizsiniz. Sizlere güveniyoruz