YALAN HABER YAYANLARA AĞIR CEZA VERİLMELİ

  • 400

Geçtiğimiz Pazar günü Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ın Siyaset Akademisi programındaki konuşmasını izledim. Sayın Zolan’ın Anayasa oylaması çalışmaları sırasında en çok tepkisini çeken şey “hayır” taraftarlarının anayasa değişiklik maddelerini tartışmaya açmayıp konu ile ilgisiz ve çoğu yalan söylemlerle propaganda yapmalarıymış. Benim de benzer yönde izlenimlerim var. “Hayır” cılar anayasanın değişiklik maddelerini tartışmaktan ısrarla kaçınıyorlar. Bunun yerine anayasadan çok farklı konularda slogan biçimi çıkışlarla kendilerine destek arıyorlar. Bu çalışmanın içinde çoğunlukla da yalan konuşuyorlar. Bu yalanlara yüz yüze tartışma olanağı bulunmayan sosyal medyada daha çok rastlıyoruz. Bir taraftan Ak Parti icraatını eleştirirken, diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a vurmaktan kaçınmıyorlar. Bunu yaparken de bu partiye ve Cumhurbaşkanımıza gerçek dışı suçlamalar yöneltiyorlar. Yahu, biz Ak Parti’yi ya da Tayyip Beyi oylamıyoruz ki. Onu beğenirsiniz, veya beğenmezsiniz. Sağlıklı ve gerçek dışı olmayan bir eleştiride bulunursanız cevabını vermeye çalışırlar. Bu cevap sizi tatmin etmezse gelecek seçimde onların kazanmaması için çalışırsınız. Ama sorun bu değil. Şayet anayasa değişiklik maddeleri vatandaşın önüne getirilirse kendileri de biliyorlar ki başta CHP’li seçmen olmak üzere herkes bu maddelere evet diyecek. Onun için bu maddeleri seçmenin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Onun yerine Cübbeli Ahmet Hoca’nın konuşma yaptığı kürsüden tutun da Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşında giydiği giysiye kadar her konuyu tartışmaya açıp bunlarla “hayır” cevabı arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyorlar. Tabii yüzlerine, gözlerine bulaştırıyorlar. Ama başka çareleri yok. Gündem Anayasa referandumu olduğu için o konuya odaklandık. Ama yalan haber yayıp oradan nemalanma hastalığı diğer konularda da medyayı esir almış durumda. Birkaç gündür Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in söylediği iddia edilen bir söz ortaya düştü. İddia edildiğine göre Fatih Hoca UEFA kupasında Roma takımının şampiyon olmasını istiyormuş. Bunu bir konuşmasında söylemişmiş. Ortalık çalkalanıyor, Beşiktaş’lılar isyanda. O konuşmayı dinlemedim. Ama Fatih Terim gibi futbolda en üst mevkilere gelmiş birisinin o kadar saçma bir konuşma yapması mümkün değil. Gönlünde Roma yatıyor olsa bile- gerçi bu da son derece anlamsız bir düşünce- bunu açık etmez. Büyük bir olasılıkla kendisine kimin kupayı alacağı sorulduğunda Roma’nın alacağını düşünüyorum benzeri bir söz etmiştir. Bizimkiler de bu sözü evirip çevirip Fatih Hoca Roma’nın kupayı almasını istiyor diye medyaya vermiştir. Fatih Hoca’nın siyasi görüşünü bilmiyoruz. Referandumda ne yönde oy kullanacağı da henüz bilinmiyor. Ama gerçek olan şu ki Fatih Terim mevcut iktidarın güvenini kazanmış bir isim. Milli takımın son yıllarda aldığı başarısız sonuçlara rağmen devletimiz ondan vaz geçmiyor. O halde Fatih Hoca üzerinden “hayır” a oy devşirmeye buyurun. Ben buradan milletvekillerimize sesleniyorum. Medyada yalan haber yapma, algı operasyonu yapma özgürlüğü daha ne kadar sürecek? İnsanların işi gücü başkalarının attığı pislikleri temizlemekle geçiyor. Yalan haber yayıp, başkalarını karalamak, onların yapacakları işi bozup kendi taraftarlarına çıkar sağlamak ne zamandan beri demokrasinin gereği oldu? Adama iftira atın, şerefini lekeleyin. Adam buna dayanamayıp intihar etsin. Şimdi bu iftiracıya ağır bir ceza vermek o adamı geri getirir mi? Bu yalan haberler sonucu anayasa değişikliği kabul edilmese memleketin hali ne olur? Ne yapalım o zaman? Yalan haber konusunda işin aciliyeti var. Bu haberler vakit kaybetmeden yargı tarafından incelenmeli. En kısa zamanda sonuca bağlanarak yalan haberi yapanın bağıra bağıra ben yalancıyım diye meydanlarda teşhir edilmesi hükme bağlanmalı. Yoksa buna da mı AB karışıyor?

Yazarın Diğer Yazıları