'Türk' İsmi O Kadar Ucuz Mu?

  • 428

Vatan Partisi Fethiye İlçe Başkanı Selçuk Selvi önceki gün yaptığı basın toplantısında bazı meslek odalarının başındaki “Türk” ibaresinin kaldırılmasına karşı olduğunu belirterek bunun gerçekleşmemesi için mücadele edeceklerini söylemiş. Anlayabildiğimiz kadarıyla Sayın Selvi milliyetçi bir söylem yakalamış olmanın heyecanıyla konuyu derinden incelememiş ve yüzeysel bir tepki göstermiş. İnanıyoruz ki bu yazımızı okuduktan sonra görüşlerini değiştirmek ihtiyacını hissedecektir. Türk sözcüğü her isteyen kuruluşun isminin başına rastgele ekleyeceği bir kelime değildir. Bu sözcüğün bütün milleti temsil etme anlamında bir içeriği olup ancak bu nitelikteki kuruluşlar tarafından kullanılmasına izin verilir. 5253 SAYILI DERNEKLER KANUNU Dernek adları Madde 28- Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir. Avukatlık Kanunu- Madde 109. (Değişik: 2/5/2001-4667/58 m.) Türkiye Barolar Birliği, bütün baroların katılmasıyla oluşan bir kuruluştur. Birlik, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Birliğin merkezi Ankara’dır Türkiye Barolar Birliğinin yanı sıra Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Türk Tabipler Birliği de serbest çalışan meslek sahiplerinin mesleklerini icra edebilmek için zorunlu olarak üye olmaları gereken bir kamu kuruluşudur. Burada iki husus önem taşıyor. Bu birlikler o meslekteki her görüşten, her siyasi anlayıştan insanı bünyesinde barındırmak zorunda, yani sıradan bir dernek gibi belirli bir amacı gerçekleştirmek için kurulmuş yapılar değil. Aynı zamanda kamu kuruluşu niteliğini taşıyor, yani bir anlamda devletin organı sayılıyorlar. O halde devletin organı konumundaki bu kuruluşların devletle sıcak savaş halinde bulunan bir kısım terör örgütlerini desteklemesi kadar yanlış bir şey olamaz. Ne yazık ki bu kuruluşların organ seçimlerinde üyelerin çoğunluğu katkı vermiyor. Siyasi konularda tecrübeli bir kısım ekipler katılımın azlığı nedeniyle üyelerin çoğunluğunun görüş ve düşüncelerine aykırı yönetimler oluşturabiliyorlar. İşte son olaylarda gördüğümüz gibi Türk Tabipler Birliği PKK ve FETÖ’cü teröristleri savunur nitelikte bir bildiriye destek verdi. İsminin başında “Türk” sözcüğü var, ama kendisi Türk düşmanlarına arka çıkıyor. Düşünelim bir kere; siz milliyetçi bir hekim olarak mesleğinizi icra edebilmek için bağlı bulunduğunuz odaya dünya kadar aidat ödüyorsunuz. Oda yönetimi de sizden topladığı paralarla terör örgütlerinin propagandasını yapıyor, belki de onlara maddi destek sağlıyor. Buna bir son vermek gerekir. İşte hükümetimiz bunlardan kurtulabilmek için kendince bir çözüm bulmuş. Ben bunların kamu kuruluşu yetkisini kaldırır, üyeliği de isteğe bağlı tutarsam, bunlar sıradan bir dernek haline dönüşür, kamu adına kamuya düşmanlık edemez olurlar. Tabi bu arada tüm Türkiye’yi temsil etmedikleri için isimlerinin başındaki Türk kelimesini de yasaklarım. Belki biraz imama kızıp oruç bozmak gibi oluyor ama hükümetin şimdilik aklına gelen bu. Bu yasa değişikliği önerisine başta Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu olmak üzere çok kişi karşı çıkıyor. Vatanseverliğinden hiç şüphemiz olmayan Sayın Feyzioğlu böyle bir durumda terörist barolar oluşabileceği tehlikesine dikkat çekiyor. Bu işlerin yasal ayrıntılarını tartışmaya şüphesiz yetkili değiliz, ancak bir zamanlar bizim de üyesi olduğumuz 2500 üyeli bir mühendis odasında 300 kişilik katılımla kongre yapıldığını ve bir sol fraksiyonun destekçilerinin 50 oyla yönetime sahip olduklarını hatırlıyoruz. Görülüyor ki gerek hükümetin olsun, gerek Barolar Birliği Başkanının olsun, endişeleri odaların terör destekçisi grupların eline geçmesi yönünde. Sayın Feyzioğlu belki yönetimi elinde tuttuğu için odalar dernek statüsüne dönüşürse belirli grupların eline düşeceğinden endişe ediyor, hükümet ise bir kısım odalar zaten terörist sempatizanı gruplar elinde olduğu için bunu engelleme yolunda çözümler arıyor. Şimdi Sayın Başkan Selvi’ye soruyoruz; bir kısım meslek odalarının terör destekçisi grupların eline geçmesini önlemek için neler yapılmalıdır? Hükümetin önerilerinden farklı önerileri var mıdır? Şayet bu konuda görüşleri varsa onları da bu satırlarda paylaşmak isteriz.

Yazarın Diğer Yazıları