Terör Örgütü Ne İstiyor?

  • 2071

Örgüt yöneticilerinin ve arkalarındaki dış güçlerin güvenlik güçlerimiz tarafından yok edileceklerini bile bile bu insanları ölüme göndermesinin arkasında ne gibi bir düşünce olabilir? Bu kişilerin kendi yandaşları dahi olsa insan hayatına saygıları olmadığı kesin. Örgütün Kürt insanının hakları için ortaya çıkmadığını atık herkes anlamış durumda. O halde bu anlamsız direnişteki amaç nedir? İşe bir de Türkiye cephesinden bakalım. Çatışmalar uzayıp gittikçe, şehit haberleri peş peşe geldikçe başta güvenlik güçleri olmak üzere insanların üzerine bir yılgınlık çöker. Yavaş yavaş “biz bu işi başaramayacağız” düşüncesi zihinlere yerleşir. Ortalıkta karamsar bir hava egemen olur. Bu durumda yönetimin yapabileceği iki farklı hata vardır. Bunlardan birincisi örgütün taleplerini olumlu karşılayıp yeniden onu muhatap kabul etmektir. Müzakere masasına oturulur; bu arada örgüt toparlanma fırsatı elde eder. Biraz güçlenince yeniden masayı tekmeler, ya da istediklerinin verileceğini anlarsa anlaşma yoluna gider. Hükümetimizin böyle bir yanlış yapacağına inanmıyoruz. Böyle bir yanlış onun sonu olur. Kısa sürede hem siyasi muhalefet, hem de toplumsal muhalefet ayaklanır ve ülke idare edilemez hale gelir. Sonunda ya kaos yerleşir, ya da baskıcı, şiddet yanlısı iktidar göreve gelir. Hükümetin yapabileceği bir başka hata ise terörle mücadele yöntemini değiştirmektir. Şimdiye kadar teröristle devlete sadık Kürt vatandaşı ayırt eden, sivillere zarar gelmemesi için şehitler vermeye göze alan devlet fark tanımaksızın topyekün saldırıya geçer. İçinde bulunduğumuz günlerde böyle bir davranışı alkışlayacak çok sayıda taraftar bulmak da mümkündür. En yakın çevremizde dahi “Uçaklarımız Diyarbakırı şöyle bir bombalasın, üç beş bin Kürt ölsün, o zaman bu adamlar bir daha başlarını kaldıramazlar” diye öğüt veren çok sayıda insan bulunmaktadır. Devletin böyle bir tavır alması Kürt vatandaşlarımızın tamamının terör örgütü saflarına geçmesine neden olur. Sonunda terör örgütü ve iplerini elinde tutan yabancı güçlerin istediği olmuş ve iç savaş çıkmıştır. Bir süre sonra yabancı devletler de çatışmaları durdurmak bahanesiyle işe karışır ve kavgayı körüklemek için ellerinden geleni yapmaya başlar. Ülkenin parçalanma süreci devreye girmiştir. Hükümetimizin böyle bir hataya düşeceğine de inanmıyoruz. Ancak milleti birbirine düşürmek isteyenler boş durmamaktadır. Milletimizin gelen şehit cenazeleri karşısındaki duyarlılığı ve terör örgütünün hala ayakta durmasına duyulan kızgınlık haklı tepkilere neden olmaktadır. İşte bu karanlık çevreler oluşan tepkileri Kürtlerle Türklerin birlikte yaşadıkları yörelerimizde karışıklık çıkarmak için kullanabilirler. Özellikle bir kısım gençlik örgütlerinin içinde etkinleşerek gençleri birbirlerine kırdırma planları yapabilirler. Kıvılcım bir kere atıldı mı ateşi söndürmek pek kolay olmaz. Şimdiye kadar örgütün piyonu durumundaki HDP dışındaki siyasi partilerimiz ve onların yandaşı örgütler oyuna gelmemişler ve ağır başlı konumlarını muhafaza etmişlerdir. Biz siyasi partilerimizin bu doğrultudan sapmayıp devletin terörle olan mücadelesinde hükümetin yanında olmaya devam edeceklerine inanıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları